Türkiye’nin sağlık alanında son yıllarda yaptığı atılımla bu alanda yetişmiş, nitelikli personel ihtiyacı da artıyor. Bunlardan biri de eczane teknikerliği. Üniversitelerin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları bünyelerinde 2 yıllık önlisans düzeyinde eğitim veren “Eczane Hizmetleri” programından mezun olunarak alınan “Eczane teknikeri” unvanı, aslında akla ilk olarak eskiden kullanılan adıyla “Eczane Kalfası” dediğimiz meslek grubunu getiriyor. Oysa bu unvanın iş olanağı eczane kalfalığıyla sınırlı değil. Bu programdan mezun olanlar serbest eczanelerin yanında, ilaç üretim firmalarından kozmetik firmalarına, araştırma laboratuvarlarından kamu kuruluşlarına kadar birçok alanda çalışma olanağına sahip.

“İhtiyaç çok fazla”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri Programı Öğretim Görevlisi Yunus Bektay, önümüzdeki yıllar içindesağlık hizmetinde disiplinlerin ayrışması ve ilaç üretim-tedarik standartlarının sağlanması için meslek profesyonellerine olan ihtiyacın artacağını söyledi.Türkiye’de bu alanda yetişmiş eleman eksikliğinin had safhada olduğunun altını çizen Bektay,“Bu alanda ihtiyaç çok fazla. DolayısıylaEczane Hizmetleri mezunlarının iş bulma konusunda avantajlı bir pozisyona sahip olacaklar” dedi.

“Birçok programdan daha hızlı iş buluyorlar”

Bektay şöyle devam etti: “Eczane Hizmetleri programından mezun olan öğrencilerin, sağlıkla ilgili diğer birçok önlisans programından daha hızlı istihdam olanağı bulduğunu tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim. O kadar ki, Eczane Hizmetleri’nden mezun olup kendini geliştiren, stajlarını ve uygulama görevlerini eksiksiz yerine getiren bir öğrenci, özel sektörde hizmet veren birçok farklı birimde iş bulabiliyor. Ancak Eczane Hizmetleri mezunlarının aldığı eğitim nedeniyle sağlık alanın farklı birimlerinde yetkinliğe sahip olabilirler..” “Kalfalık bitiyor, teknikerler tercih ediliyor”

Eski adıyla “eczane kalfası” yeni adıyla Eczane Teknikeri olmak için yasal olarak iki resmi belgeden birinin şart olduğunu kaydeden Bektay, “Bu belgelerden biri, Eczacı Odaları veya Türk Eczacılar Birliği’nin verdiği mesleki eğitim sonunda hak kazanılan Kalfalık Belgesi. Zaten eczane teknikerliği yapan insanlara ‘kalfa’ denmesinin de sebebi buydu. Bir diğer belge ise Eczane Hizmetleri Programı Önlisans Diploması. Eskiden bir mahallede istidadı olan bir çocuk, eczaneye önce çırak olarak girer, sonra zaman içinde bu eğitimi alarak kalfa olurdu. Artık Eczacı Odaları ve Türkiye Eczacılar Birliği bu eğitimi üniversiteler bünyesinde açılan eczane hizmetleri programlarına devretmiş durumda. Serbest eczanelerde daha çok Eczane Hizmetleri mezunlarının istihdam edilmesi isteniyor” dedi.

DGS faktörü

Türkiye’de şu an 28 bine yakın serbest eczane olduğunu hatırlatan Bektay, “Her eczanede 2-3 teknikere ihtiyaç duyulduğu düşünülürse istihdam olanağının genişliği anlaşılır. Bunun yanında ilaç ve kozmetik alanında önlisans mezunu profesyonellere inanılmaz büyük bir ihtiyaç ve talep var. Zira buralarda çalışacak insanlar eğer herhangi bir aday olursa, firmanın önce ona bir alan eğitimi vermesi gerekiyor. Bizim programımızın mezunları ise hazır eğitimli olarak buralara gidiyor. Ayrıca gıda takviyesi üreten firmalarda da geniş bir çalışma sahası söz konusu. Bunun yanında Dikey Geçiş Sınavı ile Kimya, Biyokimya gibi alanlara geçilerek lisansa tamamlama olanağı da mevcut” diye konuştu.

Bezmiâlem'de eczane hizmetleri programı

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri Programı’nda verilen eğitimin daha temelden alınarak ilerlendiğini ifade eden Bektay, “Normalde bu programda eğitim alan öğrencilere bu kadar derinlemesine bir teorik eğitim verilmemekte. Oysa biz neredeyse temel kimya eğitiminden başlıyoruz. Öğrencilerimiz aldıkları bu temel teorik eğitimin yanında, farklı laboratuvarlarda çalışabilmek üzere temel beceri sahibi oluyor, temel ilaç bilgisi sayesinde ilaçların hangi şekillerde olmasının gerektiğine varıncaya kadar donanım ediniyorlar. Hatta Temel Tıp Bilimleri derslerini de alıyorlar. Bundan başka üniversitemizle tümleşik olan hastanemiz sayesinde hastane ortamında ve hastane eczanesinde de uygulama yapma şansları mevcut. Zaten yaz stajının yanında dönem içinde de dört ayrı uygulama dersinden sorumlu oluyorlar. Bu da haftada en az dört saat uygulama demek. Öğretim elemanlarımız arasında serbest eczane, hastane eczanesi ve ilaç firması gibi, konunun tüm alanlarında tecrübesi olan hocalarımız da var. Ayrıca üniversitemiz bünyesinde yer alan Fitoterapi Merkezi (FİTOMER) ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp İleri Araştırmalar ve Uygulama Merkezi (GETAMER) de öğrencilerimizin eğitim alabildikleri, staj yapabildikleri yerler arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.

“Hastaneler bölgesindeyiz, büyük avantajımız var”

Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Vatan Kampüsü’nün konumu itibarıyla ‘hastaneler bölgesi’ denebilecek bir yerde olduğunu vurgulayan Bektay, “İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi, Haseki ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi gibi köklü ve büyük sağlık kurumları yakınımızda. Ayrıca etrafımızda birçok özel sağlık kuruluşu var. Bu sayede etrafımızda birçok da eczane var. Dolayısıyla konum itibarıyla da istihdam şansı yüksek bir kurumuz. O kadar ki, çevremizdeki eczanelerin bizi arayıp personel ve stajyer istediğine şahidim” diyerek sözlerini tamamladı.