Kültür - Sanat
Bir fikir adamı ile cezaevinde baş başa...
2012 ve 2014 yılları arasında Bolu F Tipi cezaevinde, Salih Mirzabeyoğlu ile aynı havalandırmaya çıkan gazeteci Şükrü Sak’ın, o süreçte Mirzabeyoğlu ile yaptığı konuşmaların bir kısmı gazetemiz Yeni Akit'de yayınlanmıştı. Şimdi o konuşmalar, “Salih Mirzabeyoğlu ile zindan konuşmaları” başlığı altında bir araya getirildi.
YENİAKİT.COM.TR - Gazeteci Şükrü Sak, Bolu F tipi cezaevinde iki yıl beraber kaldığı Salih Mirzabeyoğlu ile yaptığı konuşmaları kitaplaştırdı.
BİR FİKİR ADAMI İLE BİR GAZETECİ CEZAEVİNDE YAN YANA DÜŞERSE?
Bir fikir adamı ile bir gazetecinin yolu cezaevinde kesişirse ne olur?..
Şükrü Sak’ın “Salih Mirzabeyoğlu ile zindan konuşmaları” kitabı bu soruya verilmiş bir cevab olarak duruyor önümüzde.
1999 yılından 2014 yılına kadar cezaevinde olan, kamuoyunun çok yakından tanıdığı Salih Mirzabeyoğlu, bilindiği üzere, 28 Şubat postmodern darbesinin hedefi olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilerek cezaevine atılmış ve tek kişilik hücreye konulmuştu; Bolu F tipi cezaevine… Mirzabeyoğlu’nun ifâdesiyle; “Ölüm Odası”na… Ölüm Odası, aynı zamanda Mirzabeyoğlu’nun tek kişilik hücresinde yazdığı onlarca eserden birinin de adı.
1999 Yılında Metris Cezaevi’nde Salih Mirzabeyoğlu ile aynı koğuşta kalan gazeteci Şükrü Sak da, 2001 yılında tahliye olduktan sonra, o zamandan kalan davası, aradan 13 yıl geçtikten sonra Fetullahçı yargının “Yargıtay”ı tarafından onaylanınca, tekrar cezaevine girdi.
Konya-Ilgın, Akşehir, Sivas E Tipi Cezaevleri derken, en sonunda da Mirzabeyoğlu’nun kaldığı Bolu F tipi cezaevine nakledilince, ağırlaştırılmış müebbet mahkûmların kaldığı tek kişilik hücrelerde “yan yana” düştüler Mirzabeyoğlu ile; 1999 yılında cezaevinde başlayan serüvenin üzerinden geçen on üç seneden sonra, yine cezaevi ortamında ve hücrede karşılaşan bir fikir adamı ile bir gazeteci…
İşte Şükrü Sak’ın; “Salih Mirzabeyoğlu ile zindan konuşmaları” böyle bir karşılaşmadan doğan bir eser. 2012 ve 2014 yılları arasında, Mirzabeyoğlu ile yaptığı konuşmaları “sohbet-intibâ” alt başlığı ile bir araya getiren Sak, kitabın “takdim” kısmında;
“Nankörlük etme, yaralarını unutma; yaralarımız, geçmişin gerçek olduğunu hatırlatır bize!” diyor, Kuzuların Sessizliği filminde bir sahnede kahraman. Bu söz aklımda kaldı o zamandan; yaralarımızı unutmamak ve geçmişimizi geleceğe taşıyabilmek için mutlaka kitablaşması gerekiyordu bu röportajların”
Kitabda, bir fikir adamının, Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutan değerlendirmelerinin yanı sıra, fikir, sanat, şiir, müzik, siyaset, aksiyon, hayat, ölüm gibi alt başlıklara dair değinmeler de var. Diğer bir ilginç nokta da, Mirzabeyoğlu’nun, hem kendi hayatından, hem de eserlerine dair, çok temel dipnotlar da, “sohbet-intibâları”, mutlaka okunması gerekenler listesine koymaya yetiyor!
Kitabı şu adresten temin edebilirsiniz;
Gölge kitabevi
Ali Kuşçu mh. Büyük karaman cad.
No: 4/A Fatih İstanbul
E-mail: iletisim@ ibdayayinlari.com.tr
//