SEBAHATTİN AYAN  İSTANBUL

40 yıllık duayen gazeteci ve Akit yazarı Mehmet Koçak’ın Türkiye başta olmak üzere Bosna’dan Filistin’e, Güney Afrika’dan İran’a, Çeçenistan’dan Arnavutluk’a, Kırım’dan Azerbaycan’a, Mısır’dan Tunus’a 15 ülkenin 18 efsanevi lider ve kanaat önderiyle gerçekleştirdiği röportajlar kitaplaştırıldı. “Devrin Tarih Yazan Son Liderleri” isimli 2 ciltlik eser Ketebe Yayınları’ndan çıktı.

Okurlarını, yakın tarihin destan yazan siyasi ve dini liderlerin serüvenine ortak edecek eserde; Aliya İzzetbegoviç, Cevher Dudayev, Yasir Arafat, Burhaneddin Rabbani, Ebulfeyz Elçibey, İsa Yusuf Alptekin, Hacı Hafız Sabri Koçi, Mustafa Kırımoğlu, Nelson Mandela, Raşid Gannuşi, Muhammed Mursi, Hasan el-Turabi, Ayetullah Humeyni, Rauf Denktaş, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın röportajları ile bilinmeyen hayat hikayeleri yer aldı. Yaklaşık 900 sayfalık hacmiyle siyaset ve kültür dünyamıza kazandırılan “Devrin Tarih Yazan Son Liderleri” kitabıyla ilgili konuştuğumuz yazar Mehmet Koçak, eserin çarpıcı noktalarını Akit okurlarıyla paylaştı.

Felaketten kurtaran liderler

Kitaptaki röportajların 1980’li yıllardan itibaren gerçekleştirildiğini ifade eden Yazar Mehmet Koçak, 22 yaşından beri sürdürdüğü aktif gazetecilik hayatında bir araya geldiği liderlerle yaptığı mülakatları uzun bir gayret sonucunda kitaplaştırdığını belirtti. “Bu kitapta liderlik öne alınıyor” diyen Mehmet Koçak, şunları dile getirdi: “Yakın tarihi incelediğimizde, toplumları felaket sürükleyen liderler de var, felaketten kurtaran liderler de var. İşte o toplumları sürükleyen lider kadrosunun kimler olduğunu, nasıl olduklarını mücadelelerini incelediğimizde bu gerçeği de onlar içerisinde görmek lazım.”

Kendi ağızlarından

Kitabın yazılış gayesini aktaran Mehmet Koçak, şunları anlattı: “Yakın geçmişte tarih yazan liderleri konu edindik. Bu liderlerin sadece bir ülkeye, bir bölgeye ait olmasını istemedim. Ben bazı liderleri ele alırken o liderlerin mücadelelerini, mücadeleyle özdeşleşen hayat hikâyelerini kendi ağızlarından dinledim. Bu kitabın bir diğer özelliği de budur. Kendi ağızlarından kendi anlatımlarıyla söylediklerini tek tek kendilerinden dinleyerek not alarak hazırladım.” Kitaptaki liderlerin mücadelelerini kendilerinden dinlediğini ifade eden Koçak, şöyle devam etti: “Hedefleri ve amaçları neydi? Bazı liderler yola çıkmış, hedefine ulaşamamış ama bazıları hedefine ulaşmış. Bu hedefe ulaşmakta verdikleri tavizler nelerdi? Hangi yol ve yöntemleri takip ettiler? Bunu kendi anlatımlarıyla yaptık. Kendi ülkerinden verdikleri mücadelenin sonucunda ise geldikleri noktada ulaştıkları hedefler ülkelerine ve davalarına kazandırdıklarını bu kitapta ele almaya çalıştık.”

Doğruları da yanlışları da

Liderlerin bazı kusurlarını da kaleme aldığının altını çizen Koçak, şunları kaydetti: “Liderlerin birikiminden insanların istifade etmesi için önemli kısımları öne çıkarmaya çalıştım. Yanlışlarını da hatırlattım. ‘Onlar büyük bir liderdi, tarih yazdı ama şu şu yanlışları yaptı şu şu konularda da doğruları yaptılar’ mahiyetinde. Bir yağlı tabloya bakarsınız, gördüğünüz şekliyle siz değerlendirme yaparsınız ama onun bilinmeyen yönleri de vardır. Eğer bilinmeyen, görünmeyen yönlerini de öne çıkararak bir yekûn olarak değerlendirmeye alırsanız, doğrular yanlışlarını bastırdığı için o yine bir değerdir. Onun bazı hatalarını hatırlatmak, gelecek nesillere ışık tutar, onun liderliğine zarar vermez.” Örnek olarak Aliya İzzetbegoviç’i gösteren Koçak,sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün sadece kendi ülkesinde değil kendi ülkesinin sınırlarını aşarak birçok İslam ülkesinde bir nesle ilham kaynağı olmuş lider. Onun anlatımları, onun hayat mücadelesi ve birikimi siyasilere, idealist insanlara örnekler teşkil ediyor. Fakat tek yönüyle tanınıyor. Kendisinin siyaseten bazı yanlışları var. Onları da ele aldık kitabımızda. Hakeza, İslam devrimi ismi altındaki Humeyni devrimiyle birlikte Humeyni’nin yaptıkları ve İran olayını da bu kitaba almış oldum. Orada yanlışlarıyla, doğrularıyla ortaya koymaya çalıştım.”

Ortak noktaları mücadele

Yazar Koçak, liderler farklı olsa da ortak yönlerinin bulunduğunu aktardığı konuşmasını şöyle noktaladı: “Ortak yönleri olmakla birlikte her liderin birbirinden farklı hayat hikayeleri ve mücadele tarzları var. Ortak yönleri nedir? Zalimler tarafından zulme uğramış olmaları, zindan ve sürgün hayatlarıdır. Mesela Yasir Arafat var, Gannuşi var, Muhammed Mursi var, İmam Burhaneddin Rabbani var... Mesela Sabri Koçyiğit, Arnavutluk Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış ve 22 yıl zindanda kaldı. Taş ocaklarında çalıştırıldı. Çıktıktan sonra da mücadelesini sürdürüp, Enver Hoca denilen diktatörün zulmüne uğradı.”