AKİT MENÜ

Gündem

5816 hakareti değil hakikati yasaklıyor

Son dönemde artan şikayetler fikir üreten herkesin 5816 sancısını çektiğini gözler önüne sererken, her kesimden bu kanunun kaldırılması gerektiği yönünde çağrılar yükseliyor. Tarihçiler, siyasiler, hukukçular, gazeteciler, sivil toplum temsilcileri, akademisyenler geniş bir konsensüs oluşturarak hep aynı şeyi söylüyor: ‘5816’ hakareti değil hakikati yasaklıyor!

2022-09-18 14:56:17

1951 yılından bu yana 71 yıldır yürürlükte olan 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun”un hakaret gibi fiillerin değil tarihi hakikatlerin önünde set olduğu geniş kesimler tarafından ifade ediliyor.

İfade özgürlüğüne susturucu silah

Dünya üzerinde ölü bir şahsın özel kanunla korunduğu tek hukuki düzenleme olan 5816 sayılı Atatürkü Koruma Kanunu, ilim ve irfan sahasında adeta susturucu tabanca etkisi gösteriyor. Mustafa Kemal maskesi arkasına saklanan CHP zihniyetinin en küçük eleştiriyi veya tek parti dönemine dair çarpıcı hakikatleri dillendirenleri cezalandırma girişiminde bulunduğu 5816 sayılı kanunla ilgili Türkiye’nin her kesimi mağdur ediliyor. Son 4 yılda 22 bin kişiyi mahkemelik yapan, 12 yaşındaki körpe çocukların bile sanık sandalyesine oturtulduğu ucube kanun dolayısıyla, Ayasofya Camii’nde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında dahi alakasız yere 5816’dan suç duyurusunda bulunulabilmesi, bu kanunun ülke genelinde nasıl gaddarca istismar edildiğini açığa çıkarıyor.

‘Ortak aklın’ yolu bir

Son dönemde artan şikayetler fikir üreten herkesin 5816 sancısını çektiğini gözler önüne sererken, her kesimden bu kanunun kaldırılması gerektiği yönünde çağrılar yükseliyor. Tarihçiler, siyasiler, hukukçular, gazeteciler, sivil toplum temsilcileri, akademisyenler geniş bir konsensüs oluşturarak hep aynı şeyi söylüyor:  ‘5816’ hakareti değil hakikati yasaklıyor!

İşte 5816’ya dair tepkilerini çeşitli vesilelerle kamuoyu ile paylaşan öncü isimlerin konuya ilişkin beyanatları:

Boşanma sebebi bile yazılamıyor

Latife Hanım’ın yeğeni Mehmet Sadık Öke: “5816 kalkarsa Latife teyzemin Atatürk’ten boşanmasının gerçek sebebini açıklarım. Mahkemelerle uğraşamam.”

Siyasal Teori Profesörü Atilla Yayla: “5816 olduğu sürece hiç kimse Türkiye’de ifade özgürlüğü olduğunu söyleyemez. Bu kanuna açıkça karşı çıkmayan hiç kimse ifade özgürlüğü taraftarı olduğunu öne süremez.

Prof. Dr. Ali Nesin: “Atatürk’ün korunmaya ihtiyacı yok. Burada özgürlük eksik.”

Hatırat yayınlanmasına engel

Tarihçi Yazar Murat Bardakçı: “Sultan Vahdeddin’in kendi el yazısı ile yazdığı hatıralar elimizde ama ‘bazı kanunlar’ nedeniyle yayınlayamam. Yayınlarsam ortalık karışır.”

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Said Yüce: “Mademki 5816 var, o halde Soyer gibi ecdadımıza hakaret edenler için de kanun çıkarmalıyız. Ya da tüm yasaklar kalkmalı. Adalet ve eşitlik tam olmalı.”

TDP Genel Başkanı Mustafa Sarıgül: “Kemal Paşa’nın yasayla korunmaya ihtiyacı yok. 5816 kaldırılmalı.”

Kılıçdaroğlu bile insafa geldi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “Ne Atatürk’ü ne de bir başkasını özel bir yasayla korumanın bir anlamı yoktur.”

Özgür-Der Üyesi merhum Necip Kibar: “TCK’da hakaret, tahkir ve küfür zaten suç. Dolayısıyla kişiye özel bir kanuna gerek yok.”

Tarihçi Yazar Mustafa Armağan: “Tarihi tarihçilere bırakalım diyen Türkiye, iş 5816’e gelince tarihi savcılara ve hakimlere emanet ediyor. Necip Fazıl da 5816’dan aldığı 2 yıl hapis cezasıyla mezara girmişti.”

Avukat Cüneyt Toraman: “5816, kanunda yazılı amaçlar için değil, daima başka amaçlar için kullanıldı. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle ‘kişiye özel’ bir kanun yok.”

Avukat Kerami Özdemir: “5816, tarihin anlaşılmasını engelliyor. Gerçek yerine yalanın ikame edilmesine sebep oluyor.”

Avukat Hamza Uçan, “5816 sayılı kanun evrensel hukuk kurallarına aykırı.”

Avukat Hüseyin Kurşun: “Atatürk’ü koruma kanununun halen yürürlükte olması ve düşünce özgürlüğünün anayasada teminat altında olması bir çelişkidir.”

Gazeteci Yazar Hasret Yıldırım: “Kanunun tatbîk noktasında geldiği yer, tarihi hakikâtleri vesikaları ve kaynaklarıyla ortaya koyanları değil, istismâr edenlerin önünü açmak seviyesine gelmiştir. Bu da, ne fikir hürriyetine, ne de beynelmilel hukuk kâidelerine uygun bir hareket olarak kabul edilemez. Bu manada Selçuklu Hükümdârları ve Osmanlı Padişahları dahi; hataları da olsa, kendi cihetlerinden ne fetvâ çıkarmışlar, ne de kanun koymuşlardır. Neticede her kim olursa olsun, hakikâtleri fikir ve vicdân hürriyetine istinâden, konuşabilmeli ve yazabilmelidir. Bunun da yegâne şartı, 5816 sayılı kanunun kaldırılması ile mümkündür.”

Yorumlara Git

13 yaşındaki kız çocuğunu taciz eden adama köylü kadınları işte böyle ders verdi! Saniye saniye görüntülendi

Gram altında 3. Dünya Savaşı bombası! İslam Memiş tarih verdi

CHP’li belediye O camiyi yapmayacağız! AK Parti’den açıklama “Biz Yapacağız”

‘Futbola rahatlık getirir’ diyerek duyurdular! Devrim olacak futbolda devrim… Dünya bu olayı konuşuyor!

Türkiye ile yapılan anlaşma Yunanistan'a bayram ettirdi! 'Ülkeye huzur getirdi' diyerek duyurdular