Türkiye’deki barış ve huzur iklimini hedef alan PKK/YPG terör örgütü tarafından İstanbul’un en yoğun bölgeleri arasında yer alan İstiklal Caddesi’nde düzenlenen bombalı saldırının ardından Türk Silahlı Kuvvetleri düğmeye bastı. Başkan Erdoğan’ın emriyle PKK/YPG’ye karşı başlatılan Pençe Kılıç Hava Harekâtı’nda, Suriye ve Irak’ta bulunan 89 hedefe yönelik tarihin en kapsamlı harekâtı yapıldı.

Şimdi hesap zamanı

Erdoğan liderliğindeki Türkiye, bölgesinde kirli emelleri olan emperyalist devletlerin ve kuklalarının heveslerini kursağında bırakmaya devam ediyor. Tezkerenin ardından PKK/YPG’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki inlerine yönelik operasyon hazırlıklarını tamamlayan TSK, Erdoğan’ın Endonezya dönüşü verdiği emirle terör örgütüne karşı tarihin en kapsamlı harekâtını icra etti. Çok sayıda hedefe yönelik eş zamanlı olarak gerçekleştirilen Pençe Kılıç Hava Harekâtı’nda, Suriye’de YPG’nin işgalinde bulunan Tel Rıfat, Ayn El Arab, Derbesiye, Maranez, Malikiye, Ayn İsa ve Ayn Dagne’de belirlenen hedefler nokta atışlarla imha edilirken, Irak’ın Kuzeyi’nde ise Kandil, Süleymaniye ve Sincar’daki terör yuvaları vuruldu. Rusya’nın kontrolündeki Suriye hava sahasını kullanan Türk jetleri ve SİHA’lar terör örgütünün üzerine bomba yağdırırken, karadan da örgüte ait noktalar tek tek havaya uçuruldu.

ABD, HDP, CHP aynı safta

Türkiye’ye yönelik ihanetini gizlemeyen ABD’nin Irak’ın Erbil Başkonsolosluğu, operasyondan saatler önce internet sitesinden yayımladığı uyarı ile PKK/YPG’li müttefiklerini harekâttan haberdar ederken, Kandil’in Meclisteki uzantısı HDP’nin Merkez Yürütme Kurulu, “TSK’nın hava saldırıları bir an önce son bulmalıdır!” açıklamasıyla teröristlerin imdadına koştu. Terör örgütü YPG’nin kökünü kazıyacak tezkereye ‘hayır’ oyu veren CHP lideri harekata ilişkin açıklama yapmazken, Londra’da görüştüğü ve PKK-FETÖ sempatizanlığıyla bilinen Amberin Zaman ise “operasyonlarından endişe duyduğunu” söyledi.

Sinyali Soylu verdi

Taksim’de düzenlenen kanlı saldırının ardından TSK’nın ‘Hesap zamanı” sloganıyla gerçekleştirdiği ve 89 hedefin imha edildiği harekatı Akit’e değerlendiren Güvenlik Uzmanı Emekli Albay Ersan Ergür, şunları dile getirdi: “Bu operasyonun geleceğini İçişleri Bakanımız, ‘Amerika’nın taziyelerini kabule etmiyoruz’ diyerek belli etmişti. Hedef belli. ABD’nin eğitim verdiği PKK/YPG unsurlarının olduğu bölgelere hava harekâtı yapılıyor. Mühimmat depoları, sığınaklar, sözde örgüt idari binaları imha ediliyor. Terör örgütlerine yapılan operasyonun arka planındaki sesin geldiği noktası ve etkisi net anlaşılacaktır. Türkiye’deki sözde temsilcilerinin ortaya çıkıp figan etmelerinin temelinde, kendilerini koruyacak olan ABD’nin bu operasyonu durdurmamasından kaynaklanıyor. Artık hiçbir devletin kendilerini koruyamayacağını, Türkiye’nin de hiçbir devleti kendi bekası noktasında dinlemeyeceğinin göstergesi oldu bu harekât.

Sıra kara hareketında

Çok yakında kara harekâtı ile bölgenin tamamen temizleneceğinin başlangıcı olarak görüyorum. Bu harekatın en temelinde, Cumhurbaşkanımızın özellikle Rusya ve Ukrayna savaşı sonrasında taraflar lehinde yapıcı olarak izlemiş olan dış politikasının etkisi olduğunu söyleyebilirim. Putin’in elbette Amerikan menfaatleri yerine Türkiye menfaatlerine yeşil ışık yaktığını söyleyebiliriz. Bundan sonra Suriye’de ABD’nin söz sahibi olmayacağını öngörüyorum. Artık orada iki ülke var Türkiye ve Rusya. Bu da Erdoğan’ın akılcı dış politikasının sonucu ve etkisidir.

ABD, YPG’yi uyarmış!

ABD’nin Erbil Başkonsolosluğu’nun operasyondan saatler önce internet sitesinden sözde vatandaşlarına yönelik yayımladığı uyarıyı da değerlendiren Ergür, şöyle devam etti: “ABD bu operasyonu tabii tahmin ediyor ve bu açıdan bölgedeki müttefiklerini ikaz etmek için ‘kendi vatandaşlarımızı ikaz ediyorum’ diye aslında terör unsurlarını ikaz ediyor. ABD’nin yaptığı ‘Tedbirinizi alın Türkiye size operasyon yapacaktır’ demektir.”

Kararlılığımızı gösterdik

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Mithat Işık ise, şunları ifade etti: “PKK/ YPG/PYD unsurları Suriye’de üslenmekle beraber, zaman zaman Irak’ın kuzeyine geçmek suretiyle orada da eylemlerine devam ediyorlardı. Suriye’de harekâtın icra edildiği teşrifat bölgesi daha önce ABD’nin kontrolündeydi. Çekilirken ‘Türkiye’ye bırakma sözü’ verilmesine rağmen Ruslara bırakmıştı. Burada terör unsurlarıyla beraber rejim unsurları da vardı. ‘Kobani bölgesi’ PKK kontrolünde. Harekâtın Rusya ile yapılan koordine neticesinde icra edildiğini değerlendiriyorum. Bu harekât, Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığının göstergesidir. Diğer bir özelliği de kara harekatını kolaylıkla destekleyeceğini göstermiş oldu. Harekâtı çok önemli buluyorum. Bölgedeki üst merkezleri, sığınaklar, barınaklar temizlendi.”