MEHMET ÖZMEN - NAİM TAŞBAŞI - İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erman Tuncer, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasında kardeşlik hukukunun asla değişmeyeceğini söyledi.

Erdoğan ve Gül’ün kardeşlik hukukunun güzel bir örneği olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Tuncer, “Erdoğan ve Gül, kesinlikle bütün problemleri kendi aralarında çözerler. Abdullah Gül’ün aday olduğu cumhurbaşkanlığında Tayyip Erdoğan yoktur, Tayyip Erdoğan ‘Ben adayım’ derse Abdullah Gül yoktur. Birbirlerini bütün güçleriyle desteklerler” dedi.

Prof. Dr. Tuncer, Başbakan Erdoğan’ın, paralel yapıya karşı yalnız bırakıldığını söyledi.

Tuncer’in, Cumhurbaşkanlığı seçimi, başkanlık sistemi ve paralel yapıyla ilgili gazetemizin sorularına verdiği cevaplar şöyle:

ERDOĞAN’DAN BAŞKA, SİYASİ ALANDA BENZER BİR LİDER YOK

- Siz paralel yapının amacının ne olduğunu düşünüyorsunuz?

- Bana göre bu yapı siyasi arenanın içine girmez. Özgül bir ağırlıkları var. Fakat halk tabanında karşılıkları yok. Ayrıca bugün Tayyip Erdoğan’dan başka siyasi alanda benzer bir lider yoktur. Bu anlamda paralel yapının niyeti Recep Tayyip Erdoğan’sız bir Türkiye’dir. Nitekim bütün yayın politikaları Tayyip Erdoğan üzerinden oldu.

AYM’NİN KARARLARI HUKUKİ DEĞİL, MAALESEF SİYASİ

- Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu kararlar ve bu anlamda Haşim Kılıç’ın çıkışları tartışılıyor. Siz bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Öncelikle şunu söylemeliyim ki; Haşim Kılıç ile geçmişe dayanan bir dostluğumuz var. Öyle ki bu konumlara gelmesi için de başka arkadaşlarla birlikte desteklerimiz olmuştur. Ayrıca, Haşim Kılıç Anayasa Mahkemesi’nde Sacit Adalı ile birlikte haksızlıklara karşı direnmiş, özgürlükleri sonuna kadar savunmuş özellikle anti demokratik yasalarda ciddi bir duruş sergilemiş bir isimdir. Fakat son zamanlardaki davranışlarını anlamlandırmak biraz güç. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları ve yürütme ile ilgili bazı sözlerine şaşırmış bulunuyorum. Ben tahmin ediyorum ki; Haşim Kılıç kardeşimiz akl-ı selim düşünerek kendisine yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili telkinlere itibar etmeyecektir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar hukuki değil, maalesef siyasidir. Ben inanıyorum ki; Anayasa Mahkemesi’ni yanlış yönlendirmek ve iktidarın çalışmalarını engellemek için kullananlara fırsat vermeyeceklerdir.

ERDOĞAN, PARALEL YAPIYA KARŞI MÜCADELEDE YALNIZ BIRAKILDI

- Paralel yapıya karşı yapılan mücadelede başbakan Erdoğan’ın yalnız bırakıldığı söyleniyor. Siz buna katılıyor musunuz?

- Fetullah Gülen hocaya yakın bir işadamı bir toplantıda bana ilginç bilgi verdi ve ben hayret ettim. Bazı bakan arkadaşların Fetullah Gülen ve grubu için ‘siz haklısınız ama biz bir şey konuşamayız‘ dediler. Bana bunu söyleyen işadamı düzgün bir insandır. Bu yanlış bir hadisedir. Başbakan paralel yapıya karşı maalesef yalnız bırakıldı. Herkes hata yapabilir. Fakat bu anlamda ilkeli olmak gerekir.

ERDOĞAN VE GÜL KARDEŞLİK HUKUKUNUN GÜZEL BİR ÖRNEĞİDİR

- Yerel seçimler sonrasında Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik bir açıklaması oldu. Sizce erken yapılan bir açıklama mıydı bu? Nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Öncelikle şunu söylemek isterim ki; hem başbakanımız, hem de cumhurbaşkanımız lise yıllarından beri tanıdığım arkadaşım olan kimselerdir. Bizlerin bakış açısı farklı olabilir. Yahut farklı görüşlerimiz olabilir. Fakat kardeşlik hukuku asla ve asla değişmez. Hem Tayyip Erdoğan, hem de Abdullah Gül bu kardeşlik hukukunun güzel bir örneğidirler. Ve kesinlikle bütün problemleri kendi aralarında çözerler. Abdullah Gül’ün aday olduğu cumhurbaşkanlığında Tayyip Erdoğan yoktur, Tayyip Erdoğan ben adayım derse Abdullah Gül yoktur. Birbirlerini bütün güçleriyle desteklerler.

Bugünlerde iletişimlerinde bir bozukluk olabilir ya da arada bazı münafıklar çıkıp, bu iki dost insanı karşı karşıya getirmek isteyebilir. Abdullah Gül bugüne kadar görevini en güzel şekilde yerine getirmiştir. Kendisine güvenilen bir kişidir. Bu nedenle hiçbir sıkıntı olmaz.