AKİT MENÜ

Medya

Davutoğlu için, "ABD, Türkiye'deki adamını kaybetti" diye manşet atmışlardı! O Amerikan dergisi, şimdi de...

Salih Tuna, Ahmet Davutoğlu başbakanlıktan ayrıldığında, "ABD, Türkiye'deki adamını kaybetti" manşetini atan ABD derin devletinin dergisi Foreign Policy'deki bir yazıyı köşesine taşıdı.

Salih Tuna, Ahmet Davutoğlu başbakanlıktan ayrıldığında, "ABD, Türkiye'deki adamını kaybetti" manşetini atan ABD derin devletinin dergisi Foreign Policy'deki bir yazıyı köşesine taşıdı. 

"FP'deki yazıda, 'AK Parti'nin ilk 10 yılı yenilikçi ve demokrat' bulunuyor" ifadelerini kullanan Tuna, "Ben de o fabrika ayarlarına gıcığım arkadaş. İyi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine biçilen bu ayarlara uymamış. Bir kavram olarak 'Babacanlığı' barındıran ayarın üstüne kireç dökmek lazım gelir" dedi.

İşte Sabah gazetesindeki o yazının ilgili bölümü:

"ABD derin devletinin "muhalefetimizi" desteklediğini bilmeyen yok. Aynı şekilde, Erdoğan'ı da iktidardan düşürmek için uğraştıkları herkesin malumu.

Her fırsatta dile getirdiğim üzre...

Küresel planda bakıldığında, Cumhurbaşkanı Erdoğan "muhalif" konumundadır. Muhaliflerimiz de küresel sistem yandaşıdırlar. (Hadi "işbirlikçi" demeyelim.)

Küresel dünya sisteminin patronu ABD, "küresel muhalif" gördüğü için Erdoğan'dan hazzetmiyor.

Bunu da açık seçik söylüyorlar!

Mesela, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey "Suudlar ve Mısırlılar her koşulda bize yaltaklanıyor" demişti, "Ama Erdoğan ise bizimle çatışıyor, çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor, dostumuz olmaya çalışmıyor. Erdoğan, Washington'da bu yüzden sevilmiyor..."

Foreign Policy adlı dergi de son sayısında, Başkan Erdoğan'ı (önümüzdeki seçimleri kastederek) "seçimsel kan banyosuyla" tehdit etti.

Foreign Policy (FP) mi?

Davutoğlu başbakanlıktan ayrıldığında, "ABD, Türkiye'deki adamını kaybetti" manşetini atan ABD derin devletinin dergisi.

Erdoğan'ın suçu mu?

Mesela, PKK'yla ve onun Suriye koluyla (söz konusu yazıda "ABD müttefiki" tesmiye ediliyor) mücadele etmesi.

Başka?

15 Temmuz'a direnmesi.

Başka?

Seçimleri kazanmaktan vazgeçmemesi... Böyle kör parmağım gözüne söylemiyorlar tabii.

Ya?

Gücünü sürdürmeye daha az bağlı olup, daha önceden kendi rızasıyla emekliye ayrılmadığı için, "seçimsel kan banyosunu" beklemek zorunda diyorlar.

Evet, bence de daha küstahça!

Muhtelif gazetelerde kalem oynatan birkaç köşe yazarı, FP'deki söz konusu fecaat yazıyı eleştirdiler. İyi de yaptılar; ellerine, yüreklerine sağlık.

Ben onlardan farklı olarak, mezkûr yazı ile muhalefetimizin söylem benzerliğine dikkat çekmek istiyorum.

FP'nin demokrasi, otoriterleşme, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar üzerinden Erdoğan'a yaptığı suçlamalar, Davutoğlu-Babacan'ın gazetesindeki herhangi bir Taha Akyol'un yaklaşımıyla hemen hemen aynı.

İlgili yazıyı kaleme alan Allison Meakem'e göre "6'lı masa" demokrasinin önünü açacakmış.

Çünkü, Erdoğan 17-25 Aralık yargı susturuculu darbe döneminde istifa etmeyip "otoriterleşmekle" ve 15 Temmuz'da "ölümüne" direnmekle demokrasinin önünü tıkamış. (Anlaşılan o ki, Akdeniz ve Karadeniz'de doğalgaz aramakla da demokrasinin önünü tıkıyor.)

FP'deki yazıda, "AK Parti'nin ilk 10 yılı yenilikçi ve demokrat" bulunuyor.

Malumunuz, FETÖ'cüler de benzer şeyler söylüyorlardı. Taha Akyol ve Ahmet Taşgetiren gibiler de "AK Parti fabrika ayarlarına dönsün..." diyorlardı.

Cumhuriyet ve Sözcü kafalılar henüz o aşamaya gelmiş değil ama oraya gidiyorlar.

Şimdilik el ele, gönül gönüle "6'lı masaya" yandaşlık yapıyorlar. AK Parti'nin "fabrika ayarlarına" hasret duyanlarla da aralarından su sızmıyor.

Ben de o fabrika ayarlarına gıcığım arkadaş. İyi ki Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine biçilen bu ayarlara uymamış.

Bir kavram olarak "Babacanlığı" barındıran ayarın üstüne kireç dökmek lazım gelir."

 

 

 

Yorumlara Git

TOKİ'den indirim kampanyası! Bakan Kurum detayları paylaştı

İşte Halk TV’nin ve İsmail’in gerçek yüzü! İstedikleri cevabı alamayınca bakın ne yaptılar

Yapay zeka açıkladı! Dikkat çeken sonuç: Çok şaşırtıcı bir oran ortaya çıktı…

ANKA 3, ilk atışta hedefi başarıyla vurdu

Arda Turan’ın rekoru kırılacak! Gündem oldu: Müthiş potansiyel var müthiş dediler: O ülkeye gidecek…