AKİT MENÜ

Dünya

İslami İşbirliği Teşkilatı İsrail'i dini çatışmayı körüklemenin sonuçları konusunda uyardı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İcra Komitesi dün (Salı) Cidde'de olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi. İİT’nin dün gerçekleştirdiği açık uçlu toplantının nihai bildirisinde, Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden ihlallerin sonuçları konusunda uyarılara yer verildi. Bildiride ayrıca işgal makamlarının sürekli provokasyonları, suiistimalleri, günlük ciddi saldırıları ve dini çatışmayı körükleme girişimleri konusuna dikkate çekilerek uyarılarda bulunuldu. Söz konusu bildiride, “Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını üstlenmeye ve İsrail'in tehlikeli tırmanışını caydırmak ve durdurmak için acil eylemde bulunmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Nihai bildiride, provokatif eylemleriyle tanınan İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, 3 Ocak'ta Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'e girmesi en sert ifadelerle kınandı. Bu baskın, tüm dünyadaki Müslümanların duygularını inciten ciddi bir provokasyon, uluslararası hukuk ve ilgili Birleşmiş Milletler kararlarının, Kudüs'teki tarihi ve yasal statükonun, kutsallıklarının ve ilgili tüm uluslararası normların açık bir ihlali olarak değerlendirildi.

Filistin ve Ürdün devletlerinin talebi üzerine İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırılarını görüşmek üzere İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği'nin Cidde'deki genel merkezinde düzenlenen toplantının ardından yapılan açıklamada, Kudüs-i Şerif de dahil olmak üzere Filistin meselesinin merkezi karakterine vurgu yapıldı. İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Arap ve Müslüman kimliğinden hiçbir şekilde taviz verilmemesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokatif ve saldırgan tutumlarını reddeden ve kınayan ülkelerin tutumları takdir edildi. Açıklamada ayrıca Mescid-i Aksa’nın kutsallığını ihlal eden işgalci İsrail hükümetindeki aşırılık yanlısı bakana yaptırım uygulanması çağrısında bulunuldu.

Açıklamada 144 dönümlük kutsal Mescid-i Aksa'nın Müslümanların saf ibadet yeri olduğu ifade edildi. Mescid-i Aksa’nın uluslararası hukuk tarafından koruma altında olduğuna dikkat çekilen açıklamada Kudüs'te Müslümanların ve Hristiyanların kutsallıkları ve buradaki mevcut tarihi ve yasal durumu korumada tarihsel Haşimi Vesayetinin rolüne vurgu yapıldı.

Söz konusu açıklamada Fas Kralı VI.Muhammed’in Beytü’l Makdis Eş-Şerif Ajansı'nın oynadığı rolü takdir ettiği ifade edildi. Filistin halkının Kudüs-i Şerif ve tüm kutsal yerlerinin yanı sıra Eski Şehir ve surları üzerindeki egemenliğinin teyit edildiği açıklamada, devletleri ve uluslararası kuruluşları Kudüs şehrinin yasal ve tarihi statükosunu tam olarak korumaya ve herhangi bir iddiayı kabul etmemeye çağrıldı.

Yorumlara Git

Bi’ bitmediler! Başörtülü kadına çirkin muamele

Mutlu Akü 200 milyon dolara o ülkeye satıldı

Türkiye’yi sallayan iddia! “Torbacınızı belediyede işe aldığınız doğru mu Lal hanım?”

Birbirlerine girdiler: Mansur Yavaş'tan İmamoğlu medyasına isyan!

CHP yandaşı Ruşen'den Ekrem'e Atatürk ayarı