AKİT MENÜ

Medya

Davutoğlu ve Babacan'a bomba teklif! Duyan, şaştı kaldı

Akşam gazetesi yazarı Serkan Fıçıcı'dan, altılı masayı "karıştıran" Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'a bomba bir teklif geldi.

Akşam gazetesi yazarı Serkan Fıçıcı'dan, altılı masayı "karıştıran" Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'a bomba bir teklif geldi. 

"En doğrusu Davutoğlu ve Babacan'ın masadan kendi istekleriyle ayrılmalarıdır. 'Tazminat hakları yanmasın' diye 'kovulma seçeneğinde' ısrar etmelerine gerek yok!" diyen Fıçıcı, şunları kaydetti:

"Muhalefet medyası Davutoğlu'ndan rahatsız.

Niye?

-Altılı masaya zarar veriyormuş.

Nasıl?

-Kendisine olduğundan fazla anlamlar yüklüyormuş.

Haddini aşıyormuş.

Tepki çeken ifadesi neydi?

-"Cumhurbaşkanı sözümüzü dinlemezse kriz çıkar"...

Bu söze tepkililer.

Ama haklı değiller.

Çünkü Davutoğlu bildiğini okuyor.

AK Parti'de bulunduğu sırada aynı tavrı sergilemedi mi?

Atamayla oturduğu AK Parti Genel Başkanlığı koltuğunu tapulu malı zannetmedi mi?

"Yeni Türkiye'nin yeni lideri" pozlarına bürünmedi mi?

Seçimde alınan tüm oylar için "ben kazandım" komikliğini sergilemedi mi?

Başbakanlık'tan düşme sebebi buydu zaten.

Davutoğlu'nun yaptığı nedir?

-Kişiliğini olanca hali ve tüm samimiyetiyle, maskesiz, makyajsız yansıtmak.

Bu kadar.

Niye şaşırıyorlar, anlamak mümkün değil!

Masalarına davet ederken bunu biliyorlardı.

Davutoğlu'nun "zarar verme potansiyelini" önemsediler.

AK Parti'ye "zarar verme ihtimalini" sevdiler.

Olmadı.

AK Parti kayasından parça koparamadı.

Ama potansiyel belli.

Oraya zarar veremediyse buraya verecek.

Sanki mesele birkaç günlükmüş gibi tartışılıyor ama değil.

Muhalefet masasındaki "Davutoğlu ve Babacan" rahatsızlığının evveliyatı var.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu 2021 Haziran'ında hem de Halk TV'de Babacan, Davutoğlu ve Gül'ün Ak Parti'den ayrılışlarının bekledikleri gibi bir etki yaratmadığını belirterek, "Bu ayrılanlar kendileriyle beraber o topluluğu taşıyamadılar. Gözüken o" demişti.

Hatta, "yani normalde ben, gerek Başbakanlık yapmış olan Davutoğlu gibi bir arkadaşın, gerek Babacan gibi uzun yıllar ekonomide etkisi olduğu bilinen bir kişinin, geçmişte Cumhurbaşkanlığı yapan Sayın Abdullah Gül'ün, bunları bir bütün olarak ele aldığınız zaman yani bu ayrılmaların ben AK Parti içinde en az yüzde 20-30 tabanda çözülmeyi sağlayacağını düşünürdüm. Olmadı!" diyerek hayal kırıklığını itiraf etmişti.

Asıl hikaye budur.

İstenmiyorlardı.

Ve istenmiyorlar.

Çağıranlar pişman ama olmuş bir kere.

En doğrusu Davutoğlu ve Babacan'ın masadan kendi istekleriyle ayrılmalarıdır.

"Tazminat hakları yanmasın" diye "kovulma seçeneğinde" ısrar etmelerine gerek yok!"

 

Yorumlara Git

Açık söyle, Narin’e de güldün, Sıla’ya da değil mi Altaylı!

Nobel ödülü varmış! Adı Pamuk tavrı sert

Mansur ve Özgür'e karşı ayaklandı! Ekrem İstanbul'u terk etti

Benzine büyük zam! Salı günü pompaya yansıyacak!

Seçil Erzan davasında tahliye kararı!