AKİT MENÜ

Medya

Kim bu 30 milyon dolar bağışlayan Pakistanlı? Herkes merak ediyordu! Ve...

Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu, Türkiye’ye dayanışma ziyaretine gelen Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in geçen hafta duyurduğu 30 milyon dolarlık bağış hikayesinin ayrıntılarını köşesine taşıdı.

Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu, Türkiye’ye dayanışma ziyaretine gelen Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in geçen hafta duyurduğu 30 milyon dolarlık bağış hikayesinin ayrıntılarını köşesine taşıdı. "Kim bu 30 milyon dolar bağışlayan Pakistanlı" diye sorup, esrarengiz ismin izini süren Karasu, dikkat çekici yazısında şunları kaydetti:

"Türkiye’ye dayanışma ziyaretine gelen Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in geçen hafta duyurduğu 30 milyon dolarlık bağış hikayesi ülkesinde ufak çaplı bir kriz yarattı. Başbakanın Twitter mesajına göre kimliğini açıklamayan bir Pakistanlı Washington’daki Türk büyükelçiliğine giderek yapmıştı bağışı ve bu hayırseverlik Şerif’i derinden etkilemişti. Haber bizim medyada da ışık hızıyla yayıldı ve o noktada kaldı. Yaşadığımız büyük felaketin acıları ve Londra’daki yardım merkezini ziyaretinde ince belliden çay bile içen Kral Charles’tan Madonna’ya şöhretlerin destekleri arasında kaynadı gitti. Kimdir bu Pakistanlı, pek merak eden olmadı.

Ancak Pakistan açısından mesele kapanmadı. Medya ve sosyal medyadan yükselen soru şu: O alicenap meçhul Pakistanlı neden Türkiye Büyükelçiliği yerine Pakistan Büyükelçiliği’ne gitmedi?

Sorunun sebebi belli; iklim krizinin etkisiyle geçen yaz boyu süren yüzyılın sel felaketinde iki bine yakın can kaybettiler, 33 milyon insan afetten doğrudan etkilendi, hasar ve ekonomik kayıplarla zarar 30 milyar doları buldu. Ülkede yolsuzluk iddiaları diz boyu, ekonomik kriz derin ve hükümet IMF’den para alabilmek için milletin sırtına her gün yeni vergi ve zamları bindiriyor.

Pakistan Merkez Bankası’nın döviz rezervi 3 milyar dolar, bütçe açığı kapanmıyor ve IMF 2019’da anlaşmaya varılan 6 milyar dolar kredinin 1.2 milyar dolarlık dilimini serbest bırakmak için daha fazla aksiyon bekliyor. Yüzde 27’lik enflasyonun baskılanması amacıyla faiz artışı da para fonunun talepleri arasında.

Şahbaz Şerif hükümeti geçen gün hanelerde ve sanayide kullanılan doğalgazdan alınan vergi oranını yüzde 16’dan yüzde 112’ye çıkardı. IMF direktifiyle sigaradan alınan ÖTV’deki artışın yanı sıra astronomik bir elektrik zammının da kapıda olduğu yazılıp çiziliyor.

Bu ortamda Başbakanı çok duygulandıran bağışla ilgili Pakistan’da sürekli tekrarlanan sorular dört noktada toplanıyor:

Pandemi ve sel felaketinin de etkisiyle onca yoksulluk çekilirken bu meçhul milyoner neden sel mağdurlarına yardımı tercih etmedi?

Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği bağış hesabı açmışken, Pakistanlının kalkıp elçiliğe kadar gitmesine ne gerek vardı? (Bizzat başsağlığı dileyip çek vermek istemiş olabilir tabii)

Bağışçı ismini vermedi ama neden hangi ülkenin vatandaşı olduğunu söyledi? (Bazı Pakistanlı Twitter kullanıcılarına göre adam pekala Hintli olabilir.)

Bağış “Türkiye-Suriye depremi” için yapılmış. Peki Suriye’deki depremzedelere bu yardımı kim iletecek? Onlar daha muhtaç durumda değil mi?

Şahbaz Şerif’in mesajına gelen yorumlarda çokça yolsuzluk dokundurması var. Neden Pakistanlı sel mağdurlarına bağış yapılmadığı sorusuna cevaben “Parayı Şahbaz’a verse cebe indirir de ondan” yorumu sıkça tekrarlanıyor, ülkenin kaynaklarını yağmalayıp yurt dışına kaçırmakla suçlanıyor. Bir başka suçlama da şu: “Sen dünyanın dört bir yanında para dilenirken o meçhul Pakistanlı Türkiye’ye bağış yaptı, çünkü Şahbaz'ın parayı teröristleri finanse etmek için kullanacağını biliyor.”

“TÜRKİYE’NİN İSTEYECEĞİ SON ŞEY…”

Pakistan’daki tartışma deprem bağışıyla sınırlı değil. Ankara’nın, felaketin üçüncü gününde Başbakan Şerif’in dayanışma ve taziye amacıyla Türkiye’yi ziyaret teklifini geri çevirerek kırıcı davrandığı ileri sürülüyor. Hem de Pakistan arama kurtarma ekibi gönderdiği halde. Üstelik bir yardım fonu kurulduğu ve kabine üyelerinin bir aylık maaşlarını bağışlayacağı duyurulduğu halde.

Şerif’in 8 Şubat günü Türkiye’ye gideceği açıklanmış, ancak ardından ziyaretin ileri bir tarihe ertelendiği bildirilmişti. Hükümet kaynaklarına göre Ankara ile karşılıklı anlaşmaya varılmıştı.

Muhalefete göre ise Türkiye ulusal bir felaketle baş etmeye çalışırken Şahbaz’a direkt “gelme” dedi ve bu da uluslararası çapta atılmış bir tokat olarak kayda geçti. Eski Başbakan İmran Han’ın turizmden sorumlu müsteşarı Azam Cemil “Şu günlerde Türkiye’nin isteyeceği son şey misafir ağırlamak. Lütfen sadece yardım malzemesi gönderin” diye tweet attı.

Pakistan açlık ve yoksulluktan kırılırken bu VIP geziye neden para harcandığı, başsağlığı için tek bir telefonun yeteceği eleştirileri yükseldi. Sosyal medyada “Türkler ve Suriyeliler bizim kardeşimiz ama sizin gidişiniz bir işe yaramaz, sadece kurtarma çalışmalarını engeller. Bırakın işlerine baksınlar” diye uyaran gazeteciler oldu. Vatandaş yorumlarında ise Şahbaz Şerif’in lüks otellerde konaklayıp kebap yemek derdinde olduğu ileri sürüldü. “Git ama dönme” diyenler de çıktı."

 

 

Yorumlara Git

20 Yıl Sonra Türkiye'yi Ziyaret etti! Gurbetçinin tespitleri sosyal medyada bir anda yayıldı

Sağanak İstanbul’u vurdu! AFAD uyarmıştı

21 Eylül 2024: Günün Âyet ve Hadisi

21 Eylül 2021: Ahmet Esad Aslanlar'ın vefatı (Reisü-l Kurra)

Ünlü oyuncudan estetik isyanı!