Bakan Nebati'nin açıklamalarından satır başları şöyle; İstanbul Finans Merkezi'ne bankalarımız taşınmaya başladı. Burayı sadece bankalar değil tüm finans yapıları merkez olarak kullanacak. Burası bir taraftan finans merkezi olurken aynı zamanda ticaretin de merkezi olacak. Bölgesel bir güç olmaya aday olarak burası hazırlandı. Kiralanan alanların yüzde 77'sinin müşterileri hazır olarak faaliyete geçecek. Çok sayıda yabancı şirket merkezimize başvurdu.

İstanbul'daki en şiddetli depremler planlanarak binalar hazırlandı. Tedbirler alınarak hazırlıklar yapıldı. Tüm yapıları bir araya getirerek organizasyon gerçekleştirildi. Herhangi bir sıkıntı yok.

Yurt dışından gelen fonlar burayı bir merkez olarak belirleyecek. Ukrayna savaşından sonra Türkiye salgından elde etmiş olduğu başarıdan sonra İstanbul merkeze dönüştürülen bir yer. Dünyadaki herhangi bir yerde sorun olursa burası tedarik açısından avantajlı bir konumda. Dünyanın birçok yerinde ticaretin gerçekleşmesi için İstanbul merkez olarak belirlendi.

Türkiye ekonomi modeli hedeflenenlerin büyük bir kısmına ulaşmış durumda. Geçen yıl bu zamanlarda ABD'de toplantılara katılıyorduk. Temel açmaz savaştı oradaki toplantılarda. Savaştan dolayı kaygılar üst düzeydeydi. Enerji fiyatları, gıda arz güvenliği ve emtialardaki yükseliş de kaygıları şiddetlendirdi. Faizleri artırmak, üretimi kısmak, ekonomiyi yavaşlatmak politikası vardı.

Bizim temel duruşumuz önce insanı yaşat anlayışı üzerine kurulu. İnsanların işsiz kalmasını göze almayacağız, üretimi devam ettireceğiz ve büyümeden taviz vermeyeceğiz anlayışımız vardı. Ben onlara sorduğumda geçiştirme şeklinde cevaplar aldım. Türkiye'nin potansiyeli büyümeden yana. Biz enflasyonu yavaş yavaş indirerek büyümeyi devam ettireceğiz planımızı anlattık. Yatırımlarımızda bir gerileme yok. 10 çeyrektir büyümemiz devam ediyor. Salgın döneminde de hiçbir zaman taviz vermedik. Şubat ayında işsizlik yüzde 10. Depremin, savaşın ve salgının yaşandığı dönemde tarihinde şubat ayında iyi bir performans gösterdiğimiz dönem olmadı. Tamamen bu model sayesinde bunu başardık.

Türkiye Ekonomi Modeli önümüzdeki süreçte dünyaya örnek olacak bir yapıya dönüşmüş durumda. Biz faizleri artırmayacağız dedik. Faiz artırımının handikaplarıyla karşı karşıya kaldı dünya. ABD'deki bankaların batması faiz artırımının bir sonucu oldu. Avrupa'da da faiz artırımını yavaşlattılar.

Enflasyonla mücadele adımları

Türkiye çok ciddi potansiyele sahip. 6 Şubat'ta yüz yılın depremini yaşadık. Bu deprem dünyada herhangi bir ülkede olsa çok farklı olurdu. Bu ortamda Türkiye seçime gidiyor. Bu ülke potansiyel sahibi bir ülke. Önümüzdeki süreçte enflasyonun düşeceği beklentisinin oluşturulması gerekiyor. Kasım ayında yaşanan kırılmadan sonra insanlar bir düşünmeye başladı. Aralık ayında enflasyonun aşağı yönlü hareketi insanlar tarafından görüldü. Beklentiler olumluya döndü. Şu anda beklentiler yüzde 10'lara kadar düştü. Depreme rağmen biz herhangi bir kısıtlamaya gitmedik. Mayıs ayından itibaren fiyatları gevşeme çok daha ciddi hissedilecek.

Afet için 100 milyar TL kaynak

Biz depremin olduğu andan itibaren kaynak oluşturma çalışmasına başladık ve 100 milyar lira kaynak ayırdık. Tedbirleri erkenden aldık. Ayırdığımız kaynağın 40 milyar lirasını kullandık. İhtiyaç halinde kullanmaya devam edeceğiz. Deprem bölgesinde kaynakla ilgili sıkıntımız yok.