Gündem
Mescid-i Aksa mı Ayasofya mı?
Ayasofya'nın cami olması adına daha önce hiçbir faaliyette bulunmayan Gülen grubunun, son günlerde depreşen Ayasofya aşkının altında, hükümete yönelik büyük bir kumpasın olduğu geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmıştı. Bugünkü Akit'te yazdığı yazısıyla konuyu değerlendiren Murat Balıbeyi se, 'oynanan oyun'a dikkat çekti ve sosyal medyadan 'Ayasofya açılsın' kampanyası başlatan Paralel Yapılanmaya, "Sıkıysa Mescid-i Aksa için böyle bir kampanya başlatın" çağrısında bulundu.
İsrail polisi, Mescid-i Aksa’ya gelen Müslümanlarda 40 yaşın altında olanlara, gerekçe göstermeksizin namaz kılmalarına izin vermemektedir. İsrail, Mescid-i Aksa ve Kubbetü-s Sahra’nın altında 20 yıla yakın zamandır kazı çalışmaları yapmaktadır.
Bu kazı çalışmalarının amacının, Hz. Süleyman (as) tarafından inşa edilen tapınağın ortaya çıkarılması olduğu söylenmektedir.
Aslında gerçek amaç; Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa ve Peygamberimiz (sav)’in miraca çıktığı yer olan Kubbet’üs Sahra’nın adım adım yıkılmakta olduğunu yıllarca tüm dünya kayıtsızlıkla izlemekte.
Bugünlerde malûm çevreler tarafından sosyal medya aracılığıyla “Ayasofya ibadete açılsın” kampanyası başlatılmıştır. Ülkemizin bu kararı alsa bile, uzun süre direnebileceği güce erişmediği akl-ı selim herkesin malûmdur. Ayrıca mevcut hükümetin zamanı geldiğinde, Ayasofya’yı ibadete açacak hassasiyette olduğunu da tüm dünya bilmektedir.
Bu kampanya hükümetimizin muhafazakâr tabanının aşınmasına yönelik bir algı ve fitne hareketidir.
Sosyal medya üzerinden yürütülen bu kampanyayı yürütenleri, millet nezdinde “İslami duruş” ve “İslami hassasiyet” çizgisinde göstermeye çalışan takiyyeci bir gayretkeşliktir. Bunca yıldır ibadeti yasaklanan, kısıtlanan Mescid-i Aksa’ya tepki gösterilmemesi bunun kanıtıdır. Madem öyle, Müslümanların kutsal sayılan ibadethanelerinde öncelik sırasına göre sosyal medya üzerinden kampanya başlatın.
Kudüs’teki Hz. İbrahim Camii’nin ve Hz. Davut Camiinin havraya çevrilmesine tepki gösterelim.
Mescid-i Aksa ve Kubbet’üs Sahra’nın altının oyularak yıkılmasına tepki gösterelim.
Sıkıysa bu kampanyayı başlatın, ama yapamazsınız. İsrail; güçlü ve zalim, hatta size göre hakim otorite, gerekirse ibadet için önceden izin almak gerekebilir. İsrail devlet ricaline, “Mescid-i Aksa’yı neden yıkıyorsunuz?” diye soramazsınız.
Ama bu milletin hissiyatına tercüman olan hükümetimizin sözcüsüne, “Ayasofya’yı ibadete açmayacak mısınız” sorusunu pişkince sorabiliyorsunuz.
Sizin gücünüz, şiddetiniz Müslümanadır. Gazze’de katliam, Kudüs’teki garip camiiler sizin için önemli değildir. Bu milletin ferasetinin kör olduğunu mu sanıyorsunuz? Edeb yâ hû!..
• Murat Balıbey / Akit Gazetesi (Okur Postası Köşesi)