ABD'nin Türk siyasetinde kullandığı iki ana aktörün Kemal Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş olduğunu belirten Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, “Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başında ısrarla tutulması ve bir sürü alternatife karşın aday yapılması ABD tarafından desteklenen bir isim olduğunu açıkça gösteriyor. Demirtaş'ın da kaset doldurarak mitinglerde Kemal Kılıçdaroğlu'na oy istemesi ABD'nin ikinci atlısını da ortaya koyuyor” dedi.

Tayiz, yazısında şunları kaydetti:

“Biri cumhuriyetin kurucu partisi iddiasındaki CHP'nin başına kaset darbesiyle getirildi, diğeride cumhuriyeti yıkmak için kurulan terör örgütü PKK'nın uzantısı HDP'nin başına paraşütle indirildi. Üç beş senede bu iki parti arasındaki sınırlar silindi, farklar ortadan kayboldu.

Bu partilerin seçmeni dediğimiz kesim de hafızaları silinmiş halde, aynı mitinglerde, ortak sloganlarla ne için yan yana getirildiklerinden habersiz, temelsiz bir asabiyet içinde, öfkeyle Erdoğan'ı devirmek için kendilerini paralıyor, didinip duruyorlar.

ABD'nin kurduğu masadan, oluşturduğu 7'li koalisyondan yaşadıkları açmazlara çözüm çıkabileceğini sanıyorlar.

Şüphesiz seçmenin bir kabahati yok; yıllardır dev bir kara propaganda makinesinin etkisine maruzlar. Erdoğan nefretiyle yüklenince başlarına nasıl çoraplar örüldüğünü kestiremiyorlar. İçine atıldıkları kör kuyularda kendilerini bile göremiyor, etraflarını seçemiyorlar.

Toplumsal muhalefetin öncülüğünü ele geçiren ABD güdümlü parti yöneticileri, seçmenin enerjisini istediği yere kanalize edebiliyor.

Yazının başlığına "ABD'nin üç atlısı" demeyi düşündüm fakat Kemal Kılıçdaroğlu'nun Meral Akşener'i tek kalemde harcaması fikrimin değişmesine neden oldu. Akşener de şüphesiz aynı mahfillerin siyasi uzantısı fakat bir ana aktör değil, yan ve tamamlayıcı bir unsur.

ABD'nin Türk siyasetinde kullandığı (FETÖ Kandil'i arka planda tutarsak) iki ana aktör Kılıçdaroğlu ve Demirtaş. Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başında ısrarla tutulması ve bir sürü alternatife karşın aday yapılması ABD tarafından desteklenen bir isim olduğunu açıkça gösteriyor.

Demirtaş'ın da kaset doldurarak mitinglerde Kemal Kılıçdaroğlu'na oy istemesi ABD'nin ikinci atlısını da ortaya koyuyor.

CHP ve HDP, ana siyasi akımlar olarak Türk siyasetini dizayn etmek için hazırlanan, değiştirilen, şekillendirilen yapılar. Kılıçdaroğlu ve Demirtaş, bu partilerin ABD'ye doğrudan bağlanmasında önemli bir işlev görüyor. ABD'nin Ortadoğu/Türkiye'yi dönüştürme ve bölme planlarının içerideki siyasi uzantısı ve proje adamları durumundalar. Güçleri ve popülerlikleri de buradan kaynaklanıyor. Her gün finanse edilen, desteklenerek ayakta tutulmaya çalışılan kişiler. Türkiye'ye hizmet etmedikleri kesin. 14 Mayıs'ın önemi şuradan kaynaklanıyor; Erdoğan kazandığında hem ABD'nin proje örgütleri kaybedecek hem de proje siyasetçileri!”