Türkiye bugün sandık başında...

Tarihin en önemli seçimine şuana kadar kullanılan oylara bakıldığında en yüksek katılımlı seçim olarak öne çıkıyor.

Terör örgütü PKK'nın siyasi kolu HDP'nin sahiplendiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı rakip oldu.

Önce linç edildi sonra işinden...

Kendilerini 'sevgi pıtırcığı' olarak pazarlayan ve 'şirin' görünmek için türlü makyajlar yapan CHP'nin başını çektiği muhalif kesim, Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren yönetmen Onur Ünlü önce linç etti sonra işinden etti.

Ünlü, paylaşımında "Bu seçimi değil Kılıçdaroğlu, Allah'ın oğlu kazansa bir işe yaramaz. Mevcut kadroların 21 sene yönetebildiği bir ülkeden, ciddi bir düşünsel devrim gerçekleşmeden hayır gelmez. Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu vs gibi gerici tiplerle de o düşünsel devrim gerçekleşecek değildir. Tek çıkar yol sistemi kilitlemektir. Tek çıkar yol parlamenter kaostur. Haysiyetini koru, tavrını koy! Oy verme koy ver" ifadelerini kullandı.

"İlk siyasi sebepli iş anlaşması feshi benim başıma gelecek"

Kendi mahallesinde linç edilen Onur Ünlü, kendi adamlarının bile kendilerine nefes hakkı tanımadığını "Bu arada sizinle bir müjdeyi de paylaşayım. Bu sabah telefonuma gelen mesajlardan bir tanesi, dün attığım story’den dolayı, yapmak üzere olduğum iyi bir senaryo anlaşmasının iptal olacağıyla ilgili ciddi bir imaydı. Yani 15 Mayıs sonrası pırıl pırıl Türkiyesinin ilk siyasi sebepli iş anlaşması feshi benim başıma gelecek gibi. Peki şaşırdık mı? Elbette hayır." ifadeleriyle duyurdu.

İşte Ünlü'nün o paylaşımı:

SİZ DE HİÇ ŞAKADAN ANLAMIYORMUŞSUNUZ diye başlayan bi metin yayınlasam, kellemi kopardığınız yere geri dikebilir miyiz? Hiç sanmıyorum. Belli ki olası Millet İttifakı iktidarında da kelle koltukta gezicez. E fark etmez, alıştık artık. Fakat, eleştirilerini müthiş medenî şekilde belirten bir ton şahane insan bir tarafa; bir görüşün kendi içinden gelen birisinin ironi yüklü fikirlerine bu kadar sert ve kaba tepki vermesi, en hafifinden ürkütücü. Üstelik bu sertliğin sebebi çelikten bir irade filan da değil, bariz bir oportunist telaş. Gerçi onu da anlıyorum; herkes bıktı. Ters bir şey olmadan, kaza bela yaşanmadan şu süreç bitsin istiyo. Ama yeni kazalar oluyo bu sefer de. Bir insanın kalbinin binlerce kişi tarafından kırılmasının kime ne fayda sağladığını süreçte görücez. Ama Millet İttifakı seçmeninin alternatif görüşlerle imtihanını, belli ki kolay kolay göremiycez. Neyse işte sandık orda. İsteyen gitsin oyunu atsın. İsteyen de kuyuya bağırır gibi bağırsın içine: Midas’ın kulakları eşek kulakları! Midas’ın kulakları eşek kulakları! Eşek kulakları Midas’ın! NOT: Bu arada sizinle bir müjdeyi de paylaşayım. Bu sabah telefonuma gelen mesajlardan bir tanesi, dün attığım story’den dolayı, yapmak üzere olduğum iyi bir senaryo anlaşmasının iptal olacağıyla ilgili ciddi bir imaydı. Yani 15 Mayıs sonrası pırıl pırıl Türkiyesinin ilk siyasi sebepli iş anlaşması feshi benim başıma gelecek gibi. Peki şaşırdık mı? Elbette hayır. Çünkü burası Ortadoğu güzel kardeşim. Siz seçim olacak diye yine umutlanın, sevinin. Ama Ortadoğu burası.