Akşam gazetesi yazarı Hikmet Genç, 14 Mayıs öncesinde desteksiz sallayıp duran muhalefetin içler acısı haline değindi. 

Muhaliflere “Adayınız kim” diye sorulduğunda, “Adayımız 13'üncü cumhurbaşkanı” cevabı geldiğini belirten Genç, “Ulan ne güzel cevap!.. 1 yıl böyle idare ettiler. Böylece kimse durumu çakmayacaktı. Milletin gözü önünde yaşanan adaylık krizini perdeliyorlardı güya” ifadelerini kullandı.

Genç, yazısında şunları kaydetti:

“Yüzde 60'la ilk turda işi bitirecez, bahar gelecek, çiçek açacak, böcekler zıplayacak..," vesaire deyip palavraları sıktılar.

Desteksiz sallayıp durdular. "Seçimden sonra ne olur.., seçmenimize nasıl hesap veririz?.." gibi bir dertleri bunların. Zerre kadar umurlarında değil.

'Seçmen nasıl olsa tıpış tıpış oy veriyor' konforu ile iyice gaddarlaştı muhalefet. Hakikaten çok vicdansız şu CHP ve yuvarlak masa bileşenleri.

Adayınız kim diye sorulunca, 'adayımız 13'üncü cumhurbaşkanı' diyorlardı.

Ulan ne güzel cevap!.. 1 yıl böyle idare ettiler. Böylece kimse durumu çakmayacaktı. Milletin gözü önünde yaşanan adaylık krizini perdeliyorlardı güya.

Ne diyordu CHP'nin Engin Altay'ı?

"Tayyip Erdoğan'ın karşısında herkesle seçim kazanılır. Kemal Kılıçdaroğlu ile döke saça kazanılır. Bu kadar basit."

O zaman da uyarmıştık, 'böyle zırvalara kulak asmayın' diye. Hani sakalımız da var, niye dinlemiyorsunuz ki?!..

Efendim Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a karşı 'döke saça' kazanırmış... (Erdoğan'ın karşısında 11 kez kaybeden Kılıçdaroğlu?!..)

Haa, gördük nasıl döke saça kazandığını?!..

CHP 167 vekil çıkardı. 14'ü Deva'ya, 10'u Gelecek'e, 10'u Saadet'e, 3'ü DP'ye gitti.

Toplam yüzde 1 oya tekabül eden partilere 37 vekil verdi. CHP'de kaldı 130 vekil...

Yani vekillerinin yüzde 25'ini döktü saçtı!

Meclis'in çoğunluğu da 323 vekille Cumhur İttifakı'nda.

Döke saça he mi?!..

CHP medyası ve bir kısım tarafsızcılık oynayan medya mensubu isyan ediyor.

Ama daha da önemlisi CHP seçmenin çoğu burnundan soluyor.

Kaybetmekten dolayı üzgünler tabii. 2'nci turda da hezimet bekliyorlar. Çoğu da, "ilk defa yenilmiyoruz, ama bu sefer çok ağır geldi" modunda... Haklılar da...

En çok ağırlarına giden şey, CHP'nin 37 vekilini, toplamı yüzde 1 olan 4 parti arasında paylaştırması.

Şimdi bu yapılan, CHP seçmenine reva mıdır?.. Yazık günah değil mi?...

"Seçimin ertesi gününde onların telefonları acı acı çalacak. Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar: Ben Kemal, geliyorum!.." diyordu, maytap geçiyordu seçmenle.

N'oldu?..

Acı acı masa tokatlayıp 'Bur-da-yım!..' diyor. (Hani geliyordun, neden hâlâ ordasın?!)

Erdoğan n'apsın?..

Baktı ki rakibi Bye Kemal koltuğu bırakmayacak ve CHP'den de bir halt olmayacak.., baktı ki muhalefet çok yetersiz, oraya da bir el attı... AK Parti'den ayrılan safraları (34 vekili) rakibine iteledi.., pardon kazandırdı!..

Erdoğan çok büyük lider arkadaş.

Bunlar yetmiyormuş gibi eski AKP'li Cevdet Nasıranlı'yı da Bye Kemal'in yanına monte etti. 14 Mayıs'tan sonra Bye Kemal onu başdanışmanı yaptı. (Cevdet Nasıranlı 2019'da AK Parti Kayapınar Belediye Başkan Adayı olup, 2022'de CHP'ye geçmiş bir avukat)

Velhasıl Erdoğan rakibini şekillendiriyor, yön veriyor.

Bir tek muhalefetin sırtını; 'HDP/PKK'ya, FETÖ'ye, emperyalistlere' dayamasını engelleyemedi.

Artık onu da CHP seçmeni başaracak…”