AKİT MENÜ

Gündem

TÜRSAB başkanı Bakan'la kavgalı mı?

Ortadoğu Seyahat Acenteleri Platformu Başkanı ve Kırkzade Turizm’in Genel Müdürü Hüseyin Kırk, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın geçmişi bir yana bırakıp Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u ziyaret etmesi gerektiğini söyledi. Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu da, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın ‘Bir konu hakkında tüm veriler yerine, kısmi veriler aktararak, genel sonuçlar çıkar’masını dünkü yazısında eleştirmişti.

2023-06-08 11:28:51

Ortadoğu Seyahat Acenteleri Platformu Başkanı ve Kırkzade Turizm’in Genel Müdürü Hüseyin Kırk, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın geçmişte ne olmuşsa bir yana bırakıp sayıları 18 bine yaklaşan seyahat acenteleri adına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u ziyaret etmesi gerektiğini söyledi.

Turizmin yeni politikalar üretmesi için ‘ortak akılda” buluşması gerektiğini belirten Hüseyin Kırk, geçmiş dönem TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un “Devletle damatla kavga olmaz” sözünde ne kadar haklı olduğunu geçen 5 yılda anladıklarını hatırlatarak şöyle konuştu:

“Bakan Ersoy 5 yıl daha turizmin patronudur. Türkiye tarihinde 10 yıl Turizm Bakanlığı yapan yoktur. Bu nedenle Türk turizmi adına ortak hareket için Bakan ile birlikte olmaya mecburuz. Turizmin selameti için gerekli olan budur. Şayet TÜRSAB başkanı Bakan ile kavgasını sürdürmek istiyorsa istifa etmelidir” dedi.

Hedef, çözüm üretmek olmalıdır

Ortadoğu Seyahat Acenteleri Platformu Başkanı ve Kırkzade Turizm’in Genel Müdürü Hüseyin Kırk, gelişmeler ve olması gerekenler hakkında şunları anlattı:

Cumhurbaşkanlığı seçimleri bitti Türkiye de değişen bir şey olmadı. Yeniden Türkiye yüzyılı için harekete geçildi ve Cumhurbaşkanlığı kabinesi açıklandı.

Bu durumda turizm cephesinin de yaşanan sorunlar karşısında değişime ihtiyacı vardır. Bunu sağlamak ise turizmin sivil toplum kuruluşlarının Kültür ve Turizm Bakanı ile bir araya gelerek “ortak akılda” buluşmasıyla mümkündür.
Bakan Ersoy, rehber, acenteci ve otelcidir. Yani turizmin tüm birimlerinin çalışmasına hâkim bildiridir. Tek sorun ise onunla birlikte olup, asgari müştereklerde çözüm üretmektir.

TURİZM SEKTÖRÜNE YENİ POLİTİKALAR GELEBİLİR

Tüm turizmcilerin beklentisi 5 yıldır Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yapan meslektaşımız Mehmet Nuri Ersoy’un görevine devam edip etmeyeceği merak konusuydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni kabinede turizmde devam diyerek Kültür ve Turizm Bakanı olarak Mehmet Nuri Ersoy’a görev verdi.

Bana soracak olursanız Cumhurbaşkanı ülkeyi tam bir müteahhit sistemi ile ülkeyi yönetirken, turizm sektörüne yönelik hiçbir politika üretmeyince Ersoy’a “göreve devam” dedi. Yani bundan sonra Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un turizme yönelik faaliyetlerinde iyileştirmeler olmasının ucu açıktır. Bun sağlayacak olan turizmde bakanlıkla kurulacak işbirliğidir.

TÜRSAB İLE BAKANLIK ARASINDAKİ SOĞUK RÜZGARLAR

Bunun ardından ülkeye turist getiren bu ülke ekonomisine milyarlarca dolar döviz kazandıran ülkenin emektar ve cefakar seyahet acentaları bir şok daha yaşadı. Bakan Ersoy göreve gelince TÜRSAB ile Bakanlık arasında tuhaf rüzgarlar esmeye başladı.

Devletin Kültür ve Turizm Bakanı ile Bakanlığa bağlı olan, TÜRSAB başkanı patron kavga etti. İddialar ortalıkta uçuşuyordu. Bir iddiaya göre TÜRSAB başkanı Cumhurbaşkanına damadı aracılığıyla ulaşarak bakan Ersoy’u şikayet etmişti. Bunu duyan bakan TÜRSAB başkanını makamına almamıştı. Bu iddiaların ardı arkası kesilmiyordu. Bunları doğrulatmak zordu. Ama ortada olan TÜRSAB başkanı ile Bakan arasında esen soğuk rüzgarlar herkesin diline dolanmıştı. Bakanın çağrılarına TÜRSAB başkanı gitmiyor, yardımcılarını gönderiyordu.
Bütün bunlar tüm işlerini görecek olan Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TÜRSAB arasında oluşan duvar nedeniyle seyahat acentelerine zarar verdi.

2020 ve 2021 yılında dünyayı saran pandemide adeta üvey evlat muamelesi gören seyahat acentelerinin birçoğu kepenk kapatmak zorunda kaldı.

BİRLİKTE ÇALIŞMALARI GEREKİYOR

Yeni dönemde tekrar Cumhurbaşkanlığı kabinesi açıklandı TÜRSAB başkanı kavgalı olduğu bakan tekrar seçildi. Şimdi herkesin kafasındaki soru şu “TÜRSAB ile Bakanlık arasında ilişki nasıl olacak?”

TÜRSAB 18 bin üyeye doğru giderken TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya neyi bekliyor?

Seyahat acentelerinin haklarını hukuklarını korumak çalışma şartlarını iyileştirmek biriken bir çok sorunu çözmek için 5 yıl daha mı bekleyecek?

Cumhurbaşkanı tarafından yeniden göreve seçilen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a TÜRSAB başkanı hayırlı olsun ziyaretine gitmelidir.

Hatta sektör adına bundan sonra birlikte çalışmaları gerekiyor.

TÜRSAB BAŞKANI BAKANLA GÖRÜŞMELİDİR

TÜRSAB Başkanı’nın gidip Kültür ve Turizm Bakanı ile bir araya gelmesi gerekmektedir. Bakanın yaptığı çağrıya yardımcıları yerine bizzat kendisinin gitmesi gerekmektedir. Bu hem protokol adabına hem de Türkiye’yi yöneten hükümete ve devlete karşı durmaktır.

Bu ise kimsenin haddine değildir.

Bir sivil toplum kuruluşunun devletin yönetimine karşı çıkması gerçekten çok garip ve komik bur durumdur. TÜRSAB Başkanının gidip, Bakan Ersoy’un karşısına dikilip “ne olduğu bilinmeyen” sorunu 18 bin seyahat acentesi adına çözmelidir. Yoksa Türkiye seyahat acenteleri 5 yıl boyunca sorunlarla tek başına boğuşmak zorunda kalacak ve yeniden karanlığa gömülecektir.

BAKAN ERSOY 5 YIL DAHA TURIZMIN PATRONUDUR

Sayısı 18 bine yaklaşan seyahat acentelerinin yaşadığı sorunların çözümü için, seyahat acentelerine hizmet etmek amacıyla göreve gelen TÜRSAB başkanı bunu yapmak zorundadır.

Çünkü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy 5 yıl daha Türkiye turizminin ve turizmin sivil toplum kuruluşlarının patronu olarak görev yapacaktır. TÜRSAB Başkanı’nın patronu ile kavgalı olmalı normal midir?

Bundan sonra, işlerin iyi gitmesi isteniyorsa TÜRSAB başta olmak üzere turizmin tüm sivil toplum kuruluşları Bakan Ersoy’un yanında olmalıdır.

YENİ AKİT GAZETESİ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ ALİ İHSAN KARAHASANOĞLU DA TÜRSAB BAŞKANI’NI ELEŞTİRMİŞTİ

Gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, Vize sorunu, Almanya’nın tokat açıklaması başlıklı yazısında TÜRSAB Başkanı’nın kısmi verilerden genel veriler çıkararak Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u hedef almasını eleştirdi.

İşte o yazının ilgili bölümü;

 TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’nın açıklaması olarak, gazetelerde, internet sitelerinde geniş yer verilen bir haber..

Doğrusunu söylemek gerekirse, medya organları da, kendilerinin siyasi görüşlerine göre Bağlıkaya’nın açıklamalarını biraz abartmışlar ama..

Bağlıkaya’nın açıklamasında sorunlar olduğu da, her hali ile belli..

Diyordu ki Bağlıkaya:

“2022 yılında ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15’in üzerinde iken, 2023’te bu oran yüzde 50 civarına yükseldi!”

Bir konu hakkında tüm veriler yerine, kısmi veriler aktararak, genel sonuçlar çıkarıldığını gördüğümde, sinirim tepeme sıçrar.

Firuz Bağlıkaya’nın açıklamasında da öyle olmuştu..

Belki ayrıntılı rakamlar vardır, ben de onları görünce, daha sıhhatli bir değerlendirme yaparım, diye düşünmüştüm.

Haberin bir kaynaktan da değil, değişik mecralardan ayrıntılarını okumaya çalışmıştım..

Ama hepsinde, ifadeler aynı idi..

“Firuz B. Bağlıkaya, Türk vatandaşlarının AB üyesi ülkelere turistik seyahat için Schengen vizesi almasına yönelik sorunların artarak devam ettiğini söyledi.”..

Arkasından Bağlıkaya’ya atfedilerek, “Daha önce vize başvuruları için 1.000 kontenjan verilirken, bu sayı 200’e düşürülmüş durumda” ifadeleri aktarılmış..

Devamında, “Vize müracaatları konusunda maalesef sistemli bir engelleme var” eleştirisi..

Daha doğrusu Avrupa Birliği ülkelerini eleştirir gibi yaparken, sol medya organlarının, “14 Mayıs ile 28 Mayıs arasındaki iki haftada 144 doktor, yurtdışına gitmek için  Türk Tabipleri Birliği’nden iyi hal kâğıdı aldı” haberleri eşliğinde, “Kaçıyor, Türk vatandaşı, Türkiye’den kaçıyor. Duyduk duymadık demeyin, Türkler Türkiye’den kaçıyor” algısının ötesinde, TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya da, “Türkler ülkesinden kaçıyor ama. Avrupa da, Türkleri kabul etmiyor” modunda, karamsarlık tablosu çiziyor..

Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ertesinde, ülke gündemini çok daha geniş şekilde ilgilendiren konular olmasaydı, o gün Bağlıkaya’nın açıklamalarını masaya yatırıp, soracaktım..

“Sayın Bağlıkaya, sizin köyde, rakamlar böyle mi açıklanıyor. 1.000 kontenjan 200’e düşürüldü diyorsun ama. Daha önce toplam müracaat kaç idi, şimdi kaç.. Ayrıca bu kontenjan düşürmeyi hangi ülke/ülkeler yapıyor, açıklamamışsın.. Aynı ülkeler, başka ülkeler için benzeri kontenjan düşüklüğü uyguluyor mu, belirtmemişsin..” diyecektim.

O gün, gelişmelerin yoğunluğundan, bu konuyu yazamayınca da, sorularımız da kaldı..

Dün Almanya Büyükelçiliği bir açıklama yapınca, Firuz Bağlıkaya’ın bir hafta önceki açıklaması tekrar gündeme girmiş oldu..

Alman Büyükelçiliği diyor ki:

“Türkiye’de 2023’te yaklaşık 100 bin Schengen vizesi verildi. Almanya şu anda dünyanın hiçbir ülkesinde Türkiye’dekinden daha fazla vize vermiyor!”

Bana sorarsanız, daha fazlasını yazmama gerek yok. Tek yumruk ile Firuz Bağlıkaya nakavt olmuş durumda.

Firuz Bağlıkaya ile birlikte, onu ekranlara çıkartıp, Türkiye’nin itibarını sarsıcı ifadeleri tekrar tekrar veren, Tayyip Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini içlerine sindiremedikleri için bu tür kara propaganda yayınlarıyla kendilerini tatmin eden medya organları da nakavt olmuş durumda.

Almanya Büyükelçiliği net söylüyor: “Almanya olarak, dünyanın hiçbir ülkesinin vatandaşına, Türkiye vatandaşlarına verildiği kadar vize verilmiyor.”

Yazının devamı…

 

Yorumlara Git

İsrail’den skandal talimat! Savaş kuzeyde resmen başladı

Amerikalılar Trump’ın mitinginde dehşeti yaşadı! Gizli Servis bilerek müdahale etmemiş

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!

Bazı fakülte ve enstitülere kapatma kararı Resmi Gazete'de

Hukuk tarihinde bir ilk! Resmen başladı: Kirayı o belirleyecek…