Çakalın görevi tavuğu yemek, kurdun görevi kuzuyu, yılanın ki kurbağayı yemek değil midir? Ordumuzla, yargımızla, bazı bürokratlarımızla, basınla ve iç ve dış düşmanlarımızla, bir asırdır biz milleti onursuz, imansız, kişiliksiz, zavallı, sefil, hayvanlardan da daha düşük, ezik, ezerek yaşatan, yaşatmaya alışmış, kudurmaktan da beter dadanmış, soysuz, cibilliyetsiz, ruh ve kanları bozuklar olmasa! Tüm dünyanın gözlerinin önünde devletimizin asil bir savcısına pis tükürüğünü tükürür müydü!?

Bu cibilliyetsizlerin hiç korkmadan, kudurmuşçasına davranmasının sebebi ne? Yukarıda dediğimiz gibi yapmışlar, yaptıkları da yanlarına kâr kalmıştır. Böylelerinin elinde olan malum yargımızın içinden böylesi temiz çıkanları da, bugüne kadar paçavra gibi çiğnenmiştir.

Elbette ve tabii ki! Gözlerimizin önünde, adice çiğnenen bu onurlu, asil, şerefli yürekli savcımız değil! Biz milletiz! Böylesi hallerle boğuşan milletin çok güçlü iktidarı, hükümetini hiçe sayan bu pisliklerin pisliklerini, biz milleti temsil edenler yutacak mı? Yoksa yoksa! Malumluğu malum olan adına yazık olan bu yargıyla bu pisliği temizlemeye giderken daha da pise bulaşacağımızı biz millet olarak çok iyi biliyoruz!

Anayasa değişikliği millete giderse buna faydası düşüncesiyle dokunulmazlıkları kaldırın. Bunu yargıya teslim edin ki milletin bu yargıyı temizlemesine faydası olur. Hedef budur!

Bu gerçekleri göremeyecek yetki sahiplerimiz olur ise, esas onların kanları, ruhları, gözleri yoktur. Sayın Erdoğan yırtılırcasına cumhurbaşkanı olamaz diyenler, sayın başbakan aday olsun; oylarını buna verecekler. Böylesine yenemeyeceklerini bildikleri rakiplerini bu zavallıların yeminle birlikte kuracakları tuzaklara kendileri düşecektir. Allahımız akıl, iman ve vicdan nasip etsin. Amin.

• OSMAN SOYGENÇ / AKİT GAZETESİ (Okur Postası Köşesi)