AKİT MENÜ

Siyaset

'Protokol Cumhurbaşkanı olmam'

AK Parti’nin Afyonkarahisar’da düzenlediği 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda Erdoğan’ın “Olursam protokol Cumhurbaşkanı olmam” dediği öğrenildi.

Güncelleme Tarihi:

RAMAZAN ALKAN / AFYON - Ak Parti’nin Afyonkarahisar’da düzenlediği 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın ana gündem maddesi Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu oldu. İstişareler sonrası Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına aday olması fikri ağırlık kazanırken, Erdoğan’ın “Olursam protokol Cumhurbaşkanı olmam” dediği öğrenildi. “Erdoğan’dan sonra Başbakan kim olacak?” sorusunun cevabının da arandığı toplantıda, “Emanetçi değil, güçlü bir Başbakan” görüşü üzerinde mutabık kalındı. Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adayı olma ihtimalinin kamptan sonra yüzde 1 milyon olduğunu söyledi. Tayyar, kampta Erdoğan’ın kesin bir şekilde “Aday olacağım” şeklinde bir ifade kullanmadığını belirtirken, “Olursam protokol Cumhurbaşkanı olmam” dediğini aktardı. 

“EMANETÇİ DEĞİL, GÜÇLÜ BAŞBAKAN”

Toplantıda Erdoğan, Köşk’e çıktıktan sonra Başbakan’ın kimin olacağı sorusu üzerinde de duruldu. “Nasıl bir Başbakan?” sorusunun cevabının arandığı kampta “Emanetçi değil, güçlü bir Başbakan” görüşü ağırlık kazandı. Recep Tayyip  Erdoğan’dan sonra Başbakanlık görevine kimin geleceği tartışmalarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra gündeme geleceği ve partide bu konuda henüz alınmış bir kararın olmadığı aktarıldı. 

HERKES HADDİNİ BİLECEK

AK Parti 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, “Yassıada’da olduğu gibi, ülkenin seçilmiş Başbakanını karşısına alıp, arkasındaki silahlı efendilerinden aldığı güçle Başbakanlara, Bakanlara hesap soracak hukuk katili hukukçulara artık hiç kimsenin eyvallahı yok. Herkes haddini bilecek. Herkes konumunu, sınırını, hududunu bilecek. Siz, babalarınızın, dedelerinizin çarpık istikametinde yürümek isteyebilirsiniz. Babalarınız, dedeleriniz gibi, siyasete parmak sallamak isteyebilirsiniz. Ama biz, babalarımızın, dedelerimizin, ecdadımızın kutlu ve şanlı izinden yürüyoruz ve hiç kusura bakmayın, bu istikametimizi asla değiştirmeyeceğiz. Sizin karşınızda, merhum Menderes’in akıbetiyle korkutulan, korkan, sinen, pısırık Başbakanlar, bakanlar yok” dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu Beyefendi (Metin Feyzioğlu), Danıştay kürsüsünden, yakın zamanda gösterilerde hayatını kaybedenlerin isimlerini sayıyor, ölümler üzerinden istismar yapmaya çalışıyor. İstanbul’daki olayı anlatıyor. İstanbul’da yatıyorlar, kalkıyorlar Berkin Elvan... O da o gün onu zikrediyor. Yüzünde maskesi, sapanı, cebinde patlayıcılar... Ama kalkıyor bakıyorsun, malum medya ‘ekmek almaya giderken…’ Ekmek almaya maskeyle mi gidilir, sapanla mı gidilir, patlayıcılarla mı gidilir? Her şey ortada. Neymiş ona öyle bilgi verilmiş. Sen bilginin kaynağına inmemişsin ki, senin gibi düşünenler, senin şaklabanların sana bu bilgiyi veriyor. Sen çıkıyorsun bu işin asıl sahibinin karşısında bu doğru olmayan sözleri konuşuyorsun. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ya. Sana yalan konuşmak yakışır mı? Sen bir hukukçusun, güya önünde de profesör var, nasıl bunu yapıyorsun?”

İHANET CEZASIZ KALMAYACAK

Erdoğan, özetle şunları söyledi:
¥ Paralel yapıyla mücadelenin, bir cadı avına dönüşmesini ikide bir konuşuyorlar. Arkadaşlar, eğer bu ülkeye ihanet edenlerin bir yerden görevden alınıp başka yere atanması cadı avıysa evet biz bu cadı avını yapacağız, bunu da bilin. Bakanlıklarımızda, oturdukları makamda her türlü orada provokatif eylemleri sinsice yapanları bulup çıkardıkça gereğini yapacağız. Eğer yapmazsak biz bu ülkede ihanet içerisinde oluruz.
¥ İnançlı kesimlerin, dernek, vakıf, insani yardım kuruluşlarının, cemaatlerin, dayanışma ruhunun yıpratılmasına da asla meydan vermeyeceğiz. Bir cerrah hassasiyetiyle sütün içine karışmış bu pis suyu, gerekirse kaynatarak, gerekirse moleküllerine kadar tespit yoluyla sterilize edeceğiz.
¥ Ama şundan emin olunuz ki bu yapının ayakta kalması, Türkiye’ye yeni zararlar vermesi artık mümkün değildir. Bu yapının ana damarları, beslendiği ana kaynaklar zaten ciddi şekilde köreltildi, yıpratıldı. Anadolu’da, Trakya’da, bu paralel yapıyı bir hizmet örgütü zannederek destekleyen samimi ihlaslı vatandaşlarımız, artık bu yapıyla aralarına mesafe koymaya başladılar.

YARGIDAKİ KONUŞMALAR

l (Yüksek yargı kurumlarının kuruluş yıl dönümleri) Bu törenlerin, her yıl, ihtilalci zihniyet tarafından siyasetçiye ayar verme ayinlerine dönüşmesinden de çok rahatsızız. Bunu da önümüzdeki günlerde konuşacak, bir usûle bağlayacağız. Bu makamda olduğum sürece de bundan böyle bunların konuşacağı yerde hiçbir zaman katılmam. Ne adli yıl açılışına ne diğerlerine... Çünkü bunların konuşma hakkı olmadığı halde bunlara söz veriliyor.

İDAMA İMZA ATANLARDAN BİRİ DE FEYZİOĞLU

(1960 darbesindeki idamlar) İnanıyorum ki birçok arkadaşım belki bunu bilmiyor. Bütün bu acıları çektiren kim biliyor musunuz? Bu idam kararlarını veren kim? Bu konuşanın dede babası da o imzaların içinde. 3 tane idamla ilgili Turan Feyzioğlu’nun da orada ismi var. Yani o zamanki heyetin içinde o da var. Sen önce bunun hesabını ver ya.

Bunlar, MİT TIR’ları üzerinden, Dışişleri’ndeki gizli toplantılar üzerinden, istiklalimize, bayrağımıza, toprağımıza saldırdılar. Bana, aileme, arkadaşlarıma, davamıza saldırıldığında susanlar olabilir. Ama onlara diyorum ki: ‘Vatanınıza saldırıldı, bayrağınıza saldırıldı, yani şerefinize taarruz edildi, en azından bunun için susmayın’ diyorum.

 

Yorumlara Git

İnsanlıktan nasibini almamış müptezel... Filistinli esirler için "timsah" istedi

Gabar'da petrolün yanına yeşil mühür! Bakanlık düğmeye bastı

Binlerce şoförün ekmeği tehlikede! CHP’li İBB'den turizm taşımacılığına dinamit

Gaffar Yakınca Ali Mahir’i böyle tanımladı! ‘Mide bulandırıcı biri’ Dünyanın tüm çöplerini toplasalar böyle bir tip çıkmaz

Her fırsatta inkar ediyorlar! Ortaylı’dan CHP’lileri çıldırtacak Osmanlı çıkışı