Sebahattin Ayan  İstanbul

Seçim öncesi bol kepçeden vaatte bulunan ve AK Parti iktidarının en düşük memur maaşını 22 bin 17 liraya yükseltmesini beğenmeyen Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlı CHP’li belediyeler personele zam yapmamakta diretirken, maaşları açlık sınırında kalan işçiler yaşadıkları zulme isyan ediyor. Maaşları asgari ücret seviyesinde kalan ve alacakları zamanında ödenmeyen binlerce çalışan peşi sıra iş bırakma eylemleri düzenlerken, hayatın durma noktasına geldiği CHP’li belediyelerde yaşanan rezaletler vatandaşı canından bezdiriyor.

Megakent hizmetsiz kaldı

Fondaş medya ve paralı trolleri Esenyurt’ta alacak-verecek tartışması yüzünden gerçekleşen cinayet üzerinden Türkiye’nin yönetilemediği algısını oluşturmaya çalışırken, göbekten bağlı oldukları CHP iç çekişmelerle, grevlerle ve eylemlerle çalkalanıyor. CHP’de başlayan baba-oğul kavgası partiyi adım adım bölünmenin eşiğinde götürürken, başta İstanbul, İzmir ve Ankara olmak üzere CHP’li belediyelerde yaşanan rezaletler vatandaşı canından bezdiriyor. İstanbul’da bitmeyen arızalar, fahiş zamlar ve kötü kokular kadim kenti yaşanmaz hale getirirken, Tunç Soyer’in borç batağına sapladığı İzmir Büyükşehir Belediyesinde ise alacakları zamanında ödenmeyen işçi ve memurlar iş bırakma eylemleriyle resmen hayatı felç ediyor. Gelir adaletsizliği ve asgari ücret oranında kalan maaşları yüzünden “Hayal bile kuramayacak hale gelen” Ankara, Mersin, Muğla, Tekirdağ büyükşehir belediyeleri ile aralarında Çankaya’nın da olduğu çok sayıda ilçe belediyesinde çalışan işçiler yaşadıkları zulme isyan ediyor. Yerel seçimler öncesi tel tel dökülen, hem vatandaşı hem de personelini canından bezdiren CHP’li belediyelerden bazıları şöyle:

Her şey çok pahalı oldu

“Her şey çok güzel olacak” yalanıyla başkan seçilen ve hayatı ucuzlatacağını söyleyen CHP’li Ekrem İmamoğlu yaptığı fahiş zamlarla İstanbullunun cebine göz dikerken, İBB iştirakleri Boğaziçi A.Ş., Kültür A.Ş. ve Ulaşım A.Ş.’de görevli personel “eşitlik ve insanca ücret” söylemiyle düşük maaşlara isyan ediyor. İçme suyuna 11 defa zam talep eden, yoksulun ekmeğini 5 TL’ye çıkaran, gerçekleşen 1850 arıza ile ulaşımı adeta bitme noktasına getiren ve kötü kokularla İstanbul’u çeyrek asır geriye götüren İmamoğlu dün de 47 TL’ye satılan 19 litrelik damacana suyun fiyatını 59 liraya yükselterek vatandaşın kesesine elini uzattı.

Hayat durma noktasında

Halkın parasını heykele, operaya ve konserlere akıtan Tunç Soyer Başkanlığındaki CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesinde başlayan metro ve tramvaydaki grevler sürerken, dün de belediye iştiraki İZELMAN ve İZENERJİ şirketlerinde çalışan işçiler eylem yaptı. Genel İş 1, 2, 3 ve 9 nolu şubelerde örgütlü 18 bin işçi ile belediyede görevli 6 bin memur, hakları ödenmediği için işbıraktı. Grevin ikinci gününde, ulaşımın sağlandığı otobüs duraklarında yoğunluk yaşanırken, kentin ana arterlerinde ise trafik durma noktasına geldi.

İşçiler isyan ediyor

Personeli açlığa mahkum eden ve EYT kapsamında emekli olan 500 çalışanın kıdem tazminatını aylardır ödeyemeyen ABB Başkanı Mansur Yavaş’a yönelik tepkiler sürerken, CHP’li Başkanın “yaptım” dediği 50 park, 18 kreş ve Kuzey Ankara Yüzme Havuzu’nun Melih Gökçek döneminde yapıldığı ortaya çıktı.

CHP’li Vahap Seçer Başkanlığındaki Mersin Büyükşehir Belediyesi de 01.07.2023 tarihinde yapılan sözleşme ile kadrolu işçilerin çok sayıda özlük hakkını gasp ederken, 2020 yılına kadar asgari ücretin 2.5-3 katı maaş alan çalışanlar, ilavelerle birlikte ellerine net 12 bin TL geçmesine isyan ediyor.

Açlık sınırının altında kalan ücretlere tepki gösteren ve 11 bin 100 TL gibi trajik rakamlara mahkûm edilen CHP’li Ankara Çankaya Belediyesi işçileri de, “Hayal bile kuramayacak hale getirdiniz bizleri” diyerek, CHP’li Başkan Alper Taşdelen ve belediye yönetimine tepki gösteriyor.

CHP’li Tekirdağ ile Muğla Büyükşehir Belediyesi çalışanları, asgari ücretle eşitlenen maaşlardan şikayet ediyor.

Beylikdüzü Kafkas Caddesi’nde sokak hayvanları için bırakılan su ve yiyecekler lağım farelerinin beslenme ve üreme noktası haline dönüşürken, CHP’li Beylikdüzü Belediyesi’nin kayıtsızlığı vatandaşın tepkisine sebep oluyor.

CHP’li izmir Belediyesi tel tel dökülüyor

İzmir’de Türkiye Demiryolu İşçileri Sendikasına üye metro ve tramvay çalışanlarının, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine dün başlattığı grev sürüyor. Dün de grev nedeniyle şehrin ana arterleri olan Yeşillik, Akçay, Anadolu, Ankara, İnönü caddeleri ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda özellikle sabah saatlerinde uzun araç kuyrukları oluştu. Vatandaşlar özel araçlarıyla iş yerine ulaşmaya çalıştı, ulaşımda aksamalar meydana geldi. Şehir içi toplu ulaşım hizmetinin ek otobüs ve vapur seferleriyle karşılanmaya çalışıldığı kentte, bazı otobüs ve duraklarda yoğunluk oluştu.

‘Bu iş yerinde grev vardır’

Öte yandan, metro ve tramvay duraklarına, sendika yönetimi tarafından toplu iş sözleşmesindeki anlaşmazlığı konu alan bilgilendirme afişleri asıldı. Çok sayıda metro aracının park halinde olduğu Halkapınar metro istasyonu girişine de “Bu iş yerinde grev vardır” pankartı asıldı. İzmir Metro AŞ adına yetkilendirilen Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası ile Türkiye Demiryolu İşçileri Sendikası arasındaki 625 çalışanı ilgilendiren TİS görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine kentteki metro ve tramvay istasyonları önceki gün “Bu iş yerinde grev vardır” yazısı asılarak kapatılmıştı.

İş bırakma eylemi

Diğer yandan, İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZENERJİ ve İZELMAN şirketleri çalışanları, toplu iş sözleşmesi kaynaklı geriye dönük ödemelerin zamanında ödenmediği gerekçesiyle 1 günlük iş bırakma eylemi yaptı. Kültürpark’ta belediyesi hizmet birimi önünde toplanan işçiler adına basın açıklaması yapan Genel İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, nisan ayında imzalanan TİS ile 18 bin işçiye geriye dönük alacaklarının 90 gün içinde ödenmesinin kararlaştırıldığını ancak ödeme yapılmadığını ifade etti.

“Daha büyüğünü yaparız”

Üyelerin hesabına geriye dönük ödemelerden 5 bin lira yatırıldığını belirten Gül, şunları dile getirdi: “Buradan bir kez daha Belediye yetkililerine, ödemeler hususunda önceliğin biz emekçiler olduğunu hatırlatıp geriye dönük ödemelerimizin en kısa sürede hesaplarımıza geçmesi gerektiğini haykırıyoruz. Bu haklı taleplerimiz ciddiye alınmadığı takdirde önümüzdeki günlerde hareketliliği büyüterek sürdüreceğimizi buradan bildiriyoruz.”