AKİT MENÜ

Ekonomi

“TOKİ’nin kıymetini deprem olmadan anlamalıyız”

ARC 1453 İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Çelik, deprem olduğu zaman TOKİ’nin akla gelen ilk kurum olduğunu belirterek, “Deprem olduğunda değil, deprem olmadan önce TOKİ’nin kıymetini anlamalıyız ve gerekli önlemleri almalıyız” dedi.

Mehmet Safa CANAT Hasan CANAT  İSTANBUL

32 yıldır taahhüt sektöründe faaliyet gösterdiklerini belirten Ali Osman Çelik, “Müteahhitlik baba mesleğimizdir. 2016 yılından bu yana ARC 1453 İnşaat olarak inşaat sektöründe çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geçen sene TOKİ’nin Kütahya Simav Muradınlar Mahallesi’nde 315 konutluk bir projesini bitirip teslim ettik. Şu anda TOKİ’nin Bolu Gerede Demirciler Mahallesi’nde 55 konut ve 9 adet dükkândan oluşan bir projesini inşa ediyoruz. Projede betonarme aşamasındayız. Zemin için jet grout olarak bilinen zemin iyileştirmesi yaptık. Sonrasında katları çıkmaya başladık. İnşaatı 2024 yılında bitecek” dedi.

Devlet millete verdiği sözü tutar

6 Şubat’ta meydana gelen depremin ardından devletin yaptığı çalışmalara değinen Çelik, “Ülkemizde büyük bir deprem yaşandı. Devletimiz asrın felaketiyle yüzleşti ve depremden sonra TOKİ üzerinden inanılmaz bir organizasyon kurdu. Hızlı bir şekilde yeni ihaleler hazırlandı. Bildiğim kadarıyla yaklaşık 25 bin konutun inşaatı başladı. Allah devletimize zeval vermesin. Bu denli büyük bir afet karşısında bu kadar pratik bir organizasyonu dünyada hiçbir devlet yapamaz. Devletimiz millete verdiği sözü kesinlikle yerine getirir. Şu an deprem bölgesinde hızlı bir şekilde çalışmalar başladı. Devlet bütün enerjisini deprem bölgesine yoğunlaştırdı. Bunun haricinde Türkiye’nin diğer bölgelerinde de inşaatı devam eden TOKİ projeleri var” diye konuştu.

Konutların sağlamlığı depremde kanıtlandı

Depremde TOKİ’nin inşa ettiği konutlarda bir çatlak dahi olmadığını ifade eden Çelik, “TOKİ konut inşaatına başlamadan önce zemin etüdü yapıyor. Zemin etüdü sağlam yerlere yapılıyor. TOKİ asla tarım alanlarına konut inşa etmiyor. Kaya zeminlerde yüksek tepelere ve yamaçlara konutlar inşa ediliyor. TOKİ’nin konutları tünel kalıp sistemiyle inşa ediliyor. Bir inşaat mühendisi olarak söylüyorum. Tünel kalıp sistemi bence en dayanıklı sistemdir. Her tarafı demirden ve betonarmeden oluşan bir sistemden bahsediyoruz. Bundan dolayı bildiğim kadarıyla hiçbir yerde TOKİ’nin inşa ettiği konutlar yıkılmadı. Ayrıca TOKİ’nin konut projelerinde müşavir firmalar da görev yapıyor. Müşavir firma müteahhitleri her gün denetliyor. Demirden çimentoya kadar, kapılardan parkelere kadar her şey denetleniyor. İşte bu denetimler sayesinde TOKİ’nin inşa ettiği konutların ne kadar sağlam olduğu depremlerde kanıtlandı” dedi.

Çürük binalar acilen yıkılıp yenilenmeli

Deprem olmadan önce acilen önlem alınması gerektiğini söyleyen Çelik, “Ne zaman deprem olsa akıllara TOKİ geliyor. Burada sadece TOKİ’nin tek başına çalışması yeterli olamayabilir. TOKİ’nin iştiraklerle de çalışması gerekiyor. Özellikle belediyelerle koordinasyonlu bir çalışma yürütülmelidir. İlk önce eski binaların sağlamlığı kontrol edilmelidir. İstanbul’da bile binaların yüzde 90’ı çürüktür. Bu çürük binalar için acilen önlem alınmalıdır. Çürük binalar devlet-özel sektör işbirliğiyle kontrollü bir şekilde yıkılmalıdır. Yıkıldıktan sonra depreme dayanıklı sağlam konutlar inşa edilmelidir. Bunun başka çaresi yoktur. Hep beraber oturup depremin gelmesini bekleyemeyiz. Deprem olduğunda değil, deprem olmadan önce TOKİ’nin kıymetini anlamalıyız ve gerekli önlemleri almalıyız. Kahramanmaraş’taki depremin aynısını İstanbul için düşünmek bile istemiyorum. Allah korusun, gayriresmi rakamlara göre 30 milyon vatandaşın yaşadığı bir şehir olan İstanbul’da işin içinden çıkamayız. Ülkemizin bağımsızlığı tehlikeye girer. Bu yüzden felaket gelmeden önce kamu kurumları, belediyeler ve özel sektör firmaları seferber olmalıdır ve elbirliğiyle hareket etmelidir. Mesela TOKİ’nin “yarısı bizden” kampanyasını da destekliyorum. Devlet varsa millet vardır, millet varsa devlet vardır. Devlet eliyle yapılan böyle bir çalışmanın faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.

Sıradan bir vatandaş kesinlikle müteahhitlik yapmamalı

Türkiye’deki kentsel dönüşüm projelerini ehil insanların devam ettirmesi gerektiğini ifade eden Çelik, “Devlet 25 yılını dolduran araçları hurdaya ayırarak trafiğe çıkmasına müsaade etmiyor. Aynı şekilde yeni inşa edilen barajlara da 50 yıllık ömür biçiliyor. Bir binanın ömrü 80 yıldır. Ama 80 yıl önce en sağlam zemine yapılmışsa, en kaliteli malzeme kullanılmışsa 80 yıl dayanabilir. Türkiye’deki eski binaları düşündüğümüzde bina ömürleri için 80 yıl yerine 30 yıl dememiz daha doğru olur. Çünkü önceden el arabasıyla beton döküldüğünü hatırlıyorum. Böyle bir binanın ne kadar mukavemetli olduğu tartışılır. Depremde yıkılan binaları araştırırsanız çoğunun el arabasıyla dökülen betondan yapıldığını anlarsınız. Deniz kumunun katıldığı, hazır olmayan betonla cahilce yapılan evlerin yıkılması içimizi parçaladı. İnşaat hakkıyla yapılması gereken bir iştir. Bir bina inşa edersiniz ve o binada insanlar yaşamaya başlar. Burada mesele sadece para değildir. İnşa ettiğiniz binada oturan insanlar huzur içinde yaşayabilmelidir. Yoksa vebal altında kalırsınız. Fakat işin içine menfaat ve para girince maalesef olaylar farklı yerlere gidiyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm çalışmalarının mühendis olan müteahhitlerle yapılması gerekiyor. Ben bunu her platformda söylüyorum. Sıradan bir vatandaş kesinlikle müteahhitlik yapmamalıdır. Bir dosyayla, bir yeterlilik belgesiyle ihalelere girilmemelidir. Fakat şu anda herkes müteahhit olabilir. Sistem buna müsait diyebilirim. Bence işin ehline verilmesi gerekiyor” dedi.

Kentsel dönüşüm devlet politikası olmalıdır

Kentsel dönüşüm projeleri için vatandaşlara da tavsiyelerde bulunan Çelik, “Kentsel dönüşüm projelerinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için devletin keskin bir sirke gibi davranması gerekiyor. Herhangi bir siyasi parti ayrımı yapmadan bunu söylüyorum. Burada bir devlet politikası olmalıdır. Kentsel dönüşüm bir devlet politikası haline getirilmelidir ve vatandaşa burada keyfi itiraz hakkı verilmemelidir. Çünkü vatandaşın istekleri bitmez. Depreme dayanıklı olmayan 120 metrekare evinin yerine 150 metrekare ev ister. Her vatandaşa aynı metrekarede evi dünyada hiçbir devlet bedavaya veremez. Devletin kentsel dönüşümü standart bir düzende sürdürmesi için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Vatandaşın iyiliği için acilen kanunlar çıkarılmalı, hatta olası İstanbul depremine karşı İstanbul pilot bölge seçilerek acil eylem planına geçilmelidir. İnsan nisyan ile maluldür. “Hayat devam ediyor” diye Kahramanmaraş’taki deprem bile unutuldu” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorumlara Git

ABD Türk tarımını bitirdi! CIA belgelerinde ortaya çıktı, Türkiye ayağa kalkacak

Yunanistan’dan skandal ihlal!! Bodrum'a kadar kovaladılar

Fırsatçılığın böylesi… Küçük Narin’in ismiyle yaptıkları ‘pes’ dedirtti!

Türkiye petrol ve doğalgazı bitirecek enerji kaynağı için öyle bir adım attı ki... ABD ve Almanya şok geçirecek

Galatasaray'ın yıldızından derbi öncesi olay paylaşım