İSTANBUL -  Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, Türkiye’de yeni bir dönemin başladığını belirterek, Nevruz kutlamalarındaki açıklamalar hakkında söyleneceklerin, dün İsrail’in Başbakan düzeyinde, İbranice ‘İtznatlut’ (Özür dilerim) diyerek Türk halkından özür dilemesi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu özrü Türk halkı adına kabul etmesiyle yeni bir anlam kazandığını kaydetti. Nevruz kutlamaları ve İsrail’in Türkiye’den özür dilemesine ilişkin açıklama yapan Olpak, kurulduğu günden beri etnik ve dini her türlü ayrımcılığa karşı duran bir kurum olduklarını vurgulayarak, terör sorununun çözümüne yönelik katkıya devama hazır olduklarının altını çizdi. Olpak, “Şubelerinin yarısı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan, bu bölgeye yatırım yapmış ve bölgede yaşamaya devam eden binlerce üyeye sahip bir işadamları derneği olarak, refahın, gelişmenin ve huzurun, yalnızca pozitif istikrarı yakalayabilmiş ortamlarda yeşerip büyüyeceğine inandığımızı belirtmiştik” ifadelerini kullandı.
YENİ BİR DÖNEMİN HABERCİSİ
Olpak, Türkiye’nin güçlü ve saygın bir ülke olarak, bölgesinde olduğu kadar dünyada da adaletin ve refahın teminatı konumunda olduğuna inandıklarını belirterek, “Ülkemiz, bugün kendi içinde barış ve huzuru temin etmekle kalmıyor, bölgesinde de barışın en güçlü taraflarından biri olduğunu teyit ediyor. İsrail, tarihinde ilk defa özür  diliyor. Bundan böyle alışılmış yargılar, alışılmış yaklaşımları yeniden gözden geçirilecek. Türkiye’nin duruşu, gönül komşularına ilham kaynağı olacak. Türkiye ve dünya için yeni bir dönem başlıyor. İşadamlarına bu yeni barış ve istikrar döneminde eskisinden daha çok görev düşeceğini biliyor, adaletten ve eşitlikten yana tavrımızı MÜSİAD olarak sürdüreceğimizi ifade ediyoruz. Türkiye için, bölgemizin huzuru ve refahı için, dünyanın her köşesinde barışa katkıda bulunarak çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz” dedi.
Büyükekşi: Türkiye’nin
önemi tescil edildi İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Mavi Marmara baskınıyla ilgili olarak Türkiye’den özür dilemesinin son derece olumlu olduğunu belirterek, “Türkiye’nin bölgesel anlamda ne kadar önemli olduğu bir kere daha tescil edildi” dedi.
TİM Başkanı Büyükekşi, yaptığı yazılı açıklamada, Mavi Marmara baskınından sonra bozulan ilişkileri tamir etmek için Türkiye’nin İsrail’e 3 şart öne sürdüğünü ifade ederek, İsrail’in özür dilemesi, Mavi Marmara baskınında ölenlere tazminat verileceğini açıklaması ve Gazze’ye uyguladığı ambargoyu kaldırılmasıyla Türkiye’nin ilişkilerinin normalleşmesi için öne sürdüğü şartların yerine getirildiğini belirtti.
TİCARİ İLİŞKİLER YENİDEN GELİŞECEK
Mavi Marmara baskının yapıldığı 2011 yılında Türkiye’nin ihracatının İsrail’e, bir önceki yıla göre yüzde 15 arttığını, 2012 yılında ise yüzde 3 gerilediğini belirten Büyükekşi, bugüne kadar gelen süreçte Türkiye ve İsrail arasındaki dış ticaretin çok fazla etkilenmediğini, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin devam ettiğini kaydetti.
Büyükekşi, İsrail’in özür dilemesi sonrası Türkiye ve İsrail arasındaki ticari ilişkilerin daha da gelişeceğini düşündüğünü ifade etti.
Özdebir: Dokunulmaz olarak görülen
İsrail’e dokunulması, bir başarıdır

ANKARA - Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, siyasi açıdan bakıldığında dokunulmaz olarak görülen İsrail’e dokunulduğunu ve bunu da Türkiye’nin başardığını söyledi.  Ekonomik açıdan değerlendirildiğinde ise İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin çok boyutlu sonuçları olacağını dile getiren Özdebir, “Bu uzun zamandır çözülemeyen birçok konunun önünü açan bir gelişme oldu” dedi. Önümüzdeki günlerde bölgede önemli gelişmelerin yaşanabileceğine işaret eden Özdebir, Türkiye’nin, Ortadoğu bataklığına çekilmek istenebileceğini, bu yüzden soğukkanlı davranılması gerektiğini ifade etti.
İSTİKRAR VE BARIŞ ORTAMI YATIRIMLARI ARTIRACAK
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci de  “Sağlanacak olan istikrar ve barış ortamı ülkemize ve komşularımıza yatırımı artıracaktır. Komşu ülkelerle olan ticaret hacmimizi genişletecektir. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na iş dünyası adına teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadesini kullandı.
 Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul Kutadgobilik de Türkiye’nin, Ortadoğu’nun kuvvetli ülkesi konumunda bulunduğunu belirterek, Türkiye’nin, İsrail ile ilişkileri normalleştirmesinin büyük ülke imajını kuvvetlendirdiğini ifade etti.
G.DOĞU SANAYİCİ VE İŞADAMLARI FEDERASYONU BAŞKANI FİNCAN:     
Birlik ve beraberliğimizin gücü
    
ADIYAMAN- Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Federasyonu (GÜNSİAF) Başkanı Kasım Fincan, “Ülkemizde birlik ve beraberlik olursa, İsrail özür de diler tazminat da öder. İşte bu yakın zamanda yaşadığımız en güzel hadise, birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi” dedi. Fincan, İkbal Koleji’nde düzenlenen GÜNSİAF Bölge Başkanlar Toplantısı’nda, federasyon olarak 19 ilde 7 bin 650 üye ile çalışma yürüttüklerini söyledi.
Türkiye’nin önünün açık olduğunu belirten Fincan, oluşturulan olumlu hava ile bir an önce yeni bir anayasanın yapılması gerektiğine işaret etti. Türkiye’nin 2023 hedefinin, yaşanan gelişmelerden sonra 3 yıl erkene alınabileceğini vurgulayan Fincan, şöyle konuştu: “İnanıyorum ki yaşanan gelişmelerden sonra bu hedefi koyan insanlar bu tarihi 2020’ye çekecekler. İnşallah onu da göreceğiz. Ülkemize halen dıştan sermaye yatırımı devam ediyor. Bunun yüzde 70’nin Avrupa ülkelerinden gelmesi ülkemizin doğru yolda olduğunun en büyük göstergesidir. Çünkü Avrupa incelemeden asla bir yere yatırım yapmaz. Ayrıca, ülkemiz için ‘hafif bir tehlike’ gibi gözüken cari açık kısmen kontrol altına alındı. Bunun da bir an önce tam kontrol atına alınmasını arzu ediyoruz. Ülkemizde birlik ve beraberlik olursa, İsrail özür de diler, tazminat da öder. İşte yakın zamanda yaşadığımız bu en güzel hadise, birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.”
Prof. Dedeoğlu:
İsrail bölgede
sıkışıp kalmıştı    
    
İSTANBUL- Galatasaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, İsrail’in “Mavi Marmara saldırısı” dolayısıyla Türkiye’den özür dilemesine ilişkin, “ABD, İsrail’in Türkiye’yi dışarıda bırakacak bir uygulamaya yeniden evrilmemesini istedi” dedi.
Yaşanan gelişmenin beklenen bir sonuç olduğunu ifade eden Prof. Dedeoğlu, İsrail’in Ortadoğu’da uyguladığı politikadan ötürü son derece sıkışmış bir vaziyette olduğunu, üstelik ABD’den de ciddi bir eleştiri aldığını söyledi.
Dedeoğlu, “ABD’nin eleştirisinin temel konusu ise, Filistin konusun da eğer bu zaman aralığında yapıcı bir tavır almazsa ne İsrail’in güvenliğinin sağlanabileceği ne de bundan sonra bölgesel herhangi yeni bir girişimin başlatılabileceği idi. Bu çerçevede de en büyük desteği de ABD Türkiye’den göreceğini bildiği için İsrail’in Türkiye’yi dışarıda bırakacak bir uygulamaya yeniden evrilmemesini istedi. ABD Başkanı Barack Obama’nın bölgeye yapılan ziyaret böyle bir tarihi anlamı vardı ve sanıyorum büyük ölçüde İsrail bu uyarıyı dikkate aldı” diye konuştu.
“Özür, savunma
sanayiine yarar”

ANKARA - Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban, İsrail’in Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye’den özür dilemesinin özellikle savunma sanayine yarayacağını söyledi.
Ban, İsrail’in Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye’den özür dilemesinin, iki ülkenin ekonomilerine nasıl etkileri olabileceğine ilişkin yaptığı değerlendirmede, baskından sonra İsrail’le Türkiye arasında durağanlaşan bir ekonomik ilişki olduğuna işaret ederek, özrün ardından ise söz konusu durağanlığın normale dönmesini beklediğini ifade etti.
Özellikle iki ülkenin de karşılıklı almış oldukları ihalelerin olduğuna dikkati çeken Ban, şunları kaydetti: “Gerek İsrailli şirketlerin Türkiye’de gerekse Türk şirketlerinin İsrail’de aldıkları önemli ihaleler var. Bu işler Mavi Marmara baskınından sonra durma noktasına gelmişti ancak şimdi tekrar harekete geçer. Söz konusu özür, özellikle savunma sanayine yarar. Çünkü Türkiye’nin savunma sanayinde bir İsrail olgusu var. Mavi Marmara’nın ardından bazı işler askıya alınmıştı, bunların harekete geçmesiyle savunma sanayi de hareketlenecektir.”