Dünya genelinde virüs gibi yayılan ve çoğu devlet tarafından vatandaşlarına empoze edilen LGBT dayatması, hassasiyeti olan aileleri bıktırdı. Türkiye'de de özellikle sosyal medyadan empoze edilen LGBT sapkınlığına karşı bir duyarlılık gelişti.

Büyük Aile Platformu, sapkınlık dayatmasına karşı yürüyüş gerçekleştirme kararı aldı.

Söz konusu yürüyüş bugün, 17 Eylül Pazar saat 15:00'te Saraçhane Fatih Anıt Parkı'nda başladı.

"LGBT Propagandası yasaklanmalıdır!" sloganının kullanıldığı yürüyüş etkinliğine binlerce aile katıldı.

Etkinlik Akit TV'den canlı yayınlandı.

İş insanları baskı altında

Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican, miting alanında Akit TV'ye açıklamalarda bulundu.

Mican şunları söyledi:

Bizim hiçbir bireye karşı tepkimiz yok. Ancak karşı olduğumuz konu LGBT propaganda ve dayatması. Bize modayla bu dayatılıyor, sporcular aracılığıyla dayatılıyor, sanatçılar aracılığıyla bu dayatılıyor. Milletleri dönüştürmek için sabah akşam eşcinsellik, LGBT propagandası yapılıyor. Bunu da küresel güçler fonluyor. Şu anda iş insanlarına dahi büyük bir baskı var. "Eşcinsel çalıştırmazsanız, partnerini de sigortalatmazsanız size kredi vermeyeceğiz" diyorlar. Böyle büyük bir dayatmayla karşı karşıyayız.

Düşünün bir sporcu, LGBT renklerinin olduğu bir bandaj takmadığı zaman spor hayatı bitiyor. Yine bir bilim insanı, bir akademisyen bununla ilgili bir açıklama yaptığı zaman akademi hayatı sonlanıyor. Bunlar büyük bir dayatmadır.

Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz da yürüyüşe ilişkin açıklamalarda bulundu.

İşte o açıklamalardan satır başları:

Biz çok heyecanlıyız. Çünkü bu buluşma gerçekten bir aile buluşması. Biz çocuklarımız için ailemiz için ve insanlık için buradayız. Büyük Aile Buluşması'na katılan tüm halkıma teşekkür ediyoruz.

"LGBT propagandasının yasaklanmasını istiyoruz"

Geçen sene de burada LGBT propagandasına karşı olduğumuz için bir araya gelmiştik. Bu yıl da LGBT propagandasının yasaklanmasını istiyoruz.

Amacımız insanlarımızın halkımızın meselenin tehlikenin farkına varması.

İkincisi Meclis'imizi harekete çağırıyoruz. Geçen sene 150 bin ıslak imza topladık. Meclis'e toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının çıkarılması ve LGBT derneklerinin kapatılması ile ilgili bir dilekçede bulunmuştu. Bu önümüzdeki ekim ayından itibaren gündeme gelecek. Buradan Meclis'imize milletvekillerimize sesleniyoruz biz bununla iligli bir kanun değişikliği istiyoruz.

Buradan tüm uluslararası kamuoyuna seslenmek istiyoruz. Nasıl Türkiye'de biz bunun farkına varmışsak birçok ülkede aynı meseleler tartışılıyor.

Şu an konuşan anne çocuğunu LGBT lobisinden dolayı kaybetmiş bunun acısını paylaşıyor. Anne ve babalara sorulmadan maalesef cinsiyet değişikliği yapılabiliyor.

"Her alanda LGBT dayatması var"

Şu an bir psikolog LGBT'nin hastalık olduğunu söylediğinde tedavisiyle ilgili bir şey söylediğinde elinden belgesi alınıyor.

Bir akademisyen LGBT'ye muhalif bir açıklama yaptığında bir akademik çalışma yaptığında maalesef unvanı elinden alınıyor. Bunların her biri dayatma. Eğitimden iş dünyasına medyaya yapımlara kadar her dalda var bu.

Biz bu dayatmaya müsaade etmek istemiyoruz. Propagandasının yasaklanmasını istiyoruz.