"Biri Türkiye'nin diğeri de dünyanın en güçlü insanlarından.. Ali Koç, Erdoğan'ın yanında elini cebine atmış Musk da kucağında çocuğuyla gitmiş Erdoğan'ın yanına.. Her ikisi için yapılan tartışma da gerçekçilikten uzak.." değerlendirmesinde bulunan Dede, "Elon Musk’ın kucağında çocuğuyla spor kıyafetle NY’daki Türkevi’ne girişini izlerken ’işte’ dedim.. İşte budur.. Bu adam tam da Erdoğan’ın kalemi.. Erdoğan ve Musk aslında birbirlerine öyle çok benziyorlar ki. Belki de bu kadar iyi anlaşmaları da bu yüzden.. Düşünsenize Musk kucağında çocuğuyla bir devlet başkanı ile buluşmaya gidiyor.. O gittiği devlet başkanı da işi gücü bırakıp çocukla oyunlar oynuyor, top hediye ediyor.." yorumunu yaptı.

Musk ile Erdoğan'ı büyük yapan özelliğin aynı olduğunu belirten Ersoy Dede, "Ya hu bu ikisi tam da aynı pencereden bakmıyor mu hayata?.. Elbette bu arada bir dünya iş hallediliyordur.. Togg bataryalarından Starlink uydularına, X platformunun içerik filtrelemesinden Türkiye’nin uzay yatırımlarına kadar onlarca işi hallediyorlar ayaküstü.. Ama bütün bunları, dünyanın en sevimli karesinin içine sığdırabiliyorlar. Her ikisini de büyük yapan bence bu…" dedi.

'Ne saygısızlık gördüm ne ciddiyetsizlik'

Musk'ın Erdoğan'a bir saygısızlıkta bulunmadığını ifade eden Dede, şunları söyledi: Ben baştan sona bu kadar pozitif duygular içindeyken sosyal medyada Musk’ı ciddiyetsiz bulan ve hatta bu tabloyu Erdoğan’a saygısızlık gibi gören yorumlar çıktı karşıma.. Açık söyleyeyim çok şaşırdım.. Hatta inanamadım. Ben fotoğrafların hiç birinde ne saygısızlık gördüm ne de ciddiyetsizlik.. Hatta görüşme sonrası Musk’ın, çocuğunu asistanına verip kucağına Erdoğan’ın “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” kitabını alması, muhatabını ne kadar ciddiye aldığının da bence en açık göstergesi.. Kılık kıyafetle vesaireyle ne ilgisi var ciddiyetin?!..

Ersoy Dede, yazısının devamında Ali Koç'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında elleri cebinde durmasını da şöyle yorumladı:

Benzer bir tartışma, Erdoğan’ın Ali Sabancı’yı hastanede ziyareti sonrası Ali Koç’un verdiği resimde de yaşanmıştı.. Koç’un, Erdoğan’ın yanında elleri cebinde dolaşması, sadece saygısızlık ya da ciddiyetsizlik değil aynı zamanda meydan okuma gibi de yorumlandı..

Şimdi şaşıracaksınız ama bu konudaki samimi fikrimi de ifade edeyim..

Bence Ali Koç ile Erdoğan’ın o fotoğrafı da çok samimi ve gerçekti..

Çünkü ikisi arasındaki hukuk, bir işadamı–Cumhurbaşkanı ilişkisinin çok ötesinde bir dostluk.. Üstelik sadece dostluk da değil. Aynı zamanda bir hedef birlikteliği.. Genç Türkiye’yi daha ileriye taşıma hedefi. Bu hedefe giden yolda süren yol arkadaşlığı.. İstanbul sermayesinin ilanlarla hükümetlere muhtıra verdiği dönemler geride kaldı. Artık güçlü sanayiciler, güçlü cumhurbaşkanı ve kadrolarının da desteğiyle elele bir yol yürüyor. Herkesin hedefi aynı.

Şu paranoyadan artık kurtulalım. Kimse bu memleketin ve memleketimin insanının kötülüğünü istemiyor. İstemeyecek de.. Ülkeyi yönetmeye talip olan muhalefet partilerinin lider ve adayları da, sanayiciler de, stk’lar da.. Herkes hepimizin iyiliğini istiyor..

Elon Musk’ın çocuğuyla gelmesi de Ali Koç’un elleri cebinde sohbet etmesi de saygısızlıktan değil. İlişkilerin gerçek ve makyajsız olmasından kaynaklanıyor.. Ve 90’lardan beri Erdoğan’ı çok yakından takip eden bir gazeteci olarak ifade edeyim ki; eğer Erdoğan izin vermezse ne bir işadamı elini cebine atabilir ne de bir başkası toplantıya çocuk getirebilir… Aklınızda olsun..