Yaycı Paşa, "Bir şahıs hakkında mevcut kanunlara göre adli soruşturma ya da kovuşturma yapılmaması, o kişinin FETÖ iltisaklı olmadığının kanıtı değildir." dedi.

"Karısı FETÖ’nün veliahtının kızı ise, FETÖ gazetelerinde yazılar yazmış, teröristbaşına hocaefendi demişse, FETÖ üniversitelerinde yayınlar yapmışsa, bu üniversitelerin organizasyonlarına katılmışsa, FETÖ sosyal medya algı operasyonlarına sinsice iştirak etmişse vs… Bu şahıs mevcut kanunlara adli soruşturmaya ve kovuşturmaya tabi tutulmayabilir, ama bu şahsın FETÖ iltisaklı olduğu gün gibi aşikardır." diyen Yaycı Paşa, "Dolayısıyla bu tip şahıslar hakkında idari tasarrufta bulunmak için adli yargılama neticesi beklemek gereksiz ve çok yanlıştır." ifadelerini kullandı.

Cihat Yaycı Paşa, sözlerini şu önemli çağrıyla tamamladı:

Anayasa Mahkemesi dahi bu tip kendi üyeleri hakkında idari tasarrufta bulunmak için adli bir yargılama sonucuna ya da delile ihtiyaç duymamıştır. O nedenle bu tip akademisyen ve devlet çalışanlarının kamu görevinden uzaklaştırılması için idari tasarruf yetkisi kullanılmaz ise devletin sonu felaket olur.