AKİT MENÜ

Dünya

SURİYE’YE BAKIŞ

Gazetemizin bugünkü Okur Postası sayfasında Said Bulut imzasıyla yayınlanan yazıda çarpıcı bir Suriye analizine yer verildi...

Güncelleme Tarihi:

İŞTE O YAZI:

Allah'ın rahmeti, bereketi, selameti üzerinize olsun. Şimdi Suriye’deki olaya dar kalıplarla, dar düşüncelerle, dar algılarla bakmak vicdanımızı ve insanlığımızı köreltir. Suriye Osmanlı Devletinden ayrıldıktan sonra halk sadece 40 yıl yönetmiştir kendi ülkesini. Hafız Esed deccali darbe yaptıktan sonra azınlık olan Nusayriler bütün ülkeyi zorbalıkla yönetmeye başladı.

Halka ha bire baskı, işkence ve cezaevlerinde sindirme politikası. Deccal baba Esed, Suriye ülkesini açık hava hapishanesine çevirdi. 1982’de baskı, zulüm, işkencelerden bıkan Hama halkı yönetime karşı isyan ve İslam Devleti arzusuyla ayaklandı. Baba deccal Hafız Esed bir gecede Hama’da 40 bin kişiyi öldürdü.

Bu katliamdan övünen deccal, Suriye halkına gözdağı vermek için Hama şehrinin giriş ve çıkışlarını hep kapalı tutmuştur. 1982’den 2000’e kadarda baskı devam etti. Baba deccal geberip, oğul deccal geldiğinde, oğlu Suriye halkını rahatlatacağını, reformlar yapacağını söyledi.

2000’den 2011’e kadar halka verdiği sözleri tutmadı. Türkiye’de o zaman zarfı içinde Esed’e ziyaretler yapıp halkına verdiği reform sözlerini tutmasını hep öğütledi. Bunu da belirtmek lazım ki Türkiye deccal Esed’e ziyaretler yaptığında Esed halkını katletmiyordu. Tunus’ta başlayan ve tüm Arap coğrafyasına yayılan Arap Baharı, Tunus, Libya’dan sonra, son sınırına gelen Suriye halkı gün bugündür diyerek isyan etti. İsyanın ilk günlerinde Türkiye Esed’in yanına giderek, halkına dediklerini yap, demokrasiye geç diyerek elinden geleni yaptı. Ahmet Davutoğlu 10 saat Esed’e öğüt verdi.

Uzun lafın kısası, Türkiye savaşı başlatan olmadı, Türkiye savaşı engellemeye çalıştı. Türkiye’yi suçlayanlar iftira atıyor. Savaşı başlatan yarım asırdır halkına baskı ve zulüm yapan Baas rejimidir. Suriye’deki olayların ilk safhasında halk sokaklarda normal, şiddetsiz gösteriler sürdürüyordu. Esed deccali halkını katlettiği anda, Suriye halkı silahlı mücadele dönemini başlattı.

Muhalifler dediğimiz grup, Özgür Suriye Ordusu, Ahraru Şam Örgütü, İslami Cephe, Tevhit Tugayları, El Nusra ve daha bir çok direniş grubu oluşturuldu. Suriye’deki olayların 2. safhasında silahlı mücadele dönemi başladı. Silahlı mücadele döneminde muhalifler çok müthiş bir ilerleme sağladı.

Uzmanlar Esed’in kısa zaman içinde düşeceğini söylüyorlardı. Muhalifler ülkenin % 78’ini elinde bulundurup hızla ilerliyorlardı. Esed’in 300 bin ordusunu yok ettiler. Esed düşüyor dediğimiz anda Rusya, Çin, İran müthiş bir destek sağlamaya başladılar. İran’a biraz değinirsek geçmişten beri Siyonist İsrail’i yok edeceğini ve onlarla mücadele edeceğini söyleyen İran Suriye konusunda İsrail’le aynı cephede yer aldı.

Haberlerde görürsünüz İsrail Suriye’yi bombaladı diye, halbuki İsrail Esed’i değil muhalifleri bombalıyor. İsrail Beşar Esed ve babası Hafız Esed’den son derece memnun. İsrail kendi güvenliği için Esed’in gitmesini istemiyor. Bu dediğim Hizbuldeccal için de geçerli. Uzun lafın kısası İsrail ve İran kardeş oldular.

Yada geçmişten beri kardeşlerde biz mi görmüyoruz? Konumuza dönersek Rusya teknoloji ve kendi silahlı adamlarıyla destek veriyor deccale. Çin teknoloji yönünden destek veriyor. İran 20 bin Devrim Muhafızıyla destek veriyor.

Hasan Nasrallah’ın Hizbuldeccali, militanlarıyla destek veriyor. Esed’in dışardan getirdiği her tür ırktan olan lejyonerleri. Durum böyle olunca Esed düşmedi ve halen iktidarını koruyor.

Anlamadığım herkes! Esed’i çok seviyor da mazlumları sevenlere niye iftira kampanyası düzenleniyor. Mazlumlara destek veren Türkiye ve Katar ülkeleridir. Birincisi Türkiye o mazlumların öldürülüşüne put gibi baksa mı? İkincisi yanı başında yükselen bir alev var, sen bu aleve sessiz mi kalacaksın? Üçüncüsü İran destekliyor bir şey olmuyor, Hizbuldeccal destekliyor bir şey olmuyor, Türkiye Özgür Suriye Ordusu ve İslami Cepheyi desteklediğinde mi laf oluyor?

Bu Esed’i dışardan sevenler birde içerden sevenler var. Türkiye içinde Esed’i seven çok. CHP, CHP Suriye’deki halkın katledilmesine bir tepki vermedi. Diktatörün alası olan Esed’e ziyarete gidip, kendi ülkesindeki ve halkından oy alarak iktidara gelen Başbakana diktatör diyor. CHP’nin de Baas kökünden geldiği için, genlerden dolayı Esed’i ve firavunları destekliyor.

Saadet Partisi, bütün Milli Görüş kökünden gelen gelenekleri yok sayan bir politika yürütüyor.

2012’de Esed’i ziyarete gitti. Anlamadığım iç savaş başlamadan önce gidip uyarsan anlarımda, üzerinden tam bir yıl geçip on binlerce insan öldükten sonra ziyaret edersen bu çok çirkin olur. Kamuoyunda bu ziyaret Esed’i desteklediği havası oluşturdu Türkiye’de. Saadet bunu yaptı.

Milli Gazete’de Esed’e adam akıllı bir eleştiri göremezsin. İşkence fotoğrafları çıktığında, 2 gün üst üste Milli Gazete’ye baktım, bununla ilgili manşetinde tek haber yok.

Saadet muhalifleri terörist ve Amerika maşası olarak görüyor, tek bir soru soracağım: Eğer Amerika ve Avrupa adam akıllı muhalifleri destekleseydi Esed düşmez miydi? Hani Amerika ve Avrupa maşasıydı muhalifler? İftira atmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Erbakan hocanın kemikleri sızlıyor, Saadet’i işgal eden o ekip yüzünden. Saadet Suriye konusuna çok riyakar davranıyor. Bir de Haydar Baş var, bu adam o kadar ileriye gitti ki, söylediği bir söz var, emin olun bu Müslümanlara bir hakarettir. Dediği söz aynen şu: Beşar Esed dönemin Hz. Hüseyin’idir. Bu ülkede Haydar Baş fikir sapıklığı olarak herkesi solladı. Esed’i sevenler arasında bu ülkede Doğu Perinçek var. Doğu Perinçek’in söylediği sözler şunlardır: Esed kardeşim, İranlı kardeşlerimle, Mahir Esed’le, Beşar Esed’le Sultan Ahmet Camii’nde şükür namazı kılacağım. Ey Doğu Perinçek sen o katillerle Sultan Ahmet’te namaz kılmaya geleceksin, Türkiye milleti bir şey yapmayacak ha bu bir. İkincisi sizin gibiler Sultan Ahmet Camisine girerse, sizin gibi katil ve adamlar yüzünden Sultan Ahmet Camisi Allah korusun yıkılır. Son olarak şunu belirteyim 3 yıldır sönmeyen Suriye ateşini dünya ve Türkiye denkleminde anlatmaya çalıştım.

Muhaliflere selam olsun. Mazlum Suriye halkına selam olsun. Mücahitlere yardım eden Türkiye ve Katar’a selam olsun. Allah’ım tüm Suriyelilere yardım et, en kısa zamanda Suriye huzura kavuşsun, tüm mücahitlere yardım et ve bütün zalimleri helak et YA RABBİ.

• SAİD BULUT
Akit OKUR POSTASI Sayfasından...

Yorumlara Git

Trump'tan Venezuela'ya "Petrol haklarımızı geri istiyoruz" tehdidi

ABD'li gazeteci açık açık söyledi! "İsrail bir yük"

Almanya Başbakanı Merz'den şok eden cevap: İsrail ile görüş ayrılığı içindeyiz

Almanya Başbakanı Merz: Büyük güçlerin oyun topu değiliz

Zelensky’den Moskova mesajı: Gelecek yıl savaş yılı olabilir