Ülkemizde doğal yollarla çıkartılan ve oldukça kıymetli olan kaynak tuzları, hem yurt içinde hem de yurt dışından resmen kapış kapış satılıyor. Uzman doktor Canan Karatay’ın bile tavsiye ettiği bu tuzlar hem faydasından hem de lezzetinden dolayı tercih ediliyor. Herhangi bir katkı maddesi içermeden satılması da rağbet görme nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

DOĞAL OLARAK ÇIKARILIYOR

Yer altından doğal olarak çıkarılan kaynak tuzları Tunceli’nin Pülümür ilçesinde çıktıktan sonra hem yurt içinde hem de yurt dışında pazarlanıyor. Sene içinde yaklaşık bin ton kaynak tuzu üretimi yapılırken her yerde kapış kapış gidiyor. Tunceli’nin Pülümür ilçesinde bulunan 3 tuzlanın bulunduğu bölgede hiçbir katkı maddesi kullanılmadan en doğal hali ile tüketime sunuluyor.

MEVSİME GÖRE

Üretim genellikle Haziran ayının ilk haftalarında başlarken tuzlalardaki mesailer, mevsime göre Eylül ayının sonlarına kadar uzayabiliyor. Tuzlar, yeraltındaki kaya tuzu kaynağına tatlı suyun geçmesi sonucu iyon haline geliyor. Daha sonra tuzlar burada dinlendirilerek küçük kristalize havuzlara geçiş yapıyor. Havuzlarda biriken tuz ortalama 5 ila 6 günde bir çekiliyor. Son olarak doğal kaynak tuzları, birlik, ikilik ve beşlik ile sofralık olarak paketlenip yurt içinde ve yurt dışında satılıyor.

HEMEN TÜKETİLİYOR

Pülümür ilçesine 3 kilometre uzaklıktaki Hiver tuzlasının işletmecisi Mehmet Zeki Tosun, konuya ilişkin olarak, “Yeraltından 8 metre derinlikteki kuyudan suyu çekiyoruz. Çektiğimiz tuzlu suyu dışarıdaki biriktirme havuzlarına veriyoruz. Burada dinlendikten sonra kristalize havuzlar yani tuz üretim havuzlarına veriyoruz. Orada 5-6 gün dinlendirilen tuzu, temiz, yıkanmış şekliyle alıyoruz. Üretildiği şekliyle tüketilen tek tuz kaynak tuzlarıdır. İçinde herhangi bir katkı maddesi yoktur. Tamamen doğaldır ve doğal ortamda üretiliyor. Ve üretildiği şekilde tüketildiği için de toplum tarafından bayağı benimseniyor” dedi.

Tosun, önceden TEKEL işletmesine bağlı olmasından dolayı tuzu sadece köylülerin aldığını belirterek, “Ancak daha sonra özelleştirildi. Bin, iki bin yıllık geçmişi var bu tuzlanın. Osmanlı öncesi, Osmanlı zamanı ve en son Cumhuriyet zamanından beri kullanılıyor. Özelleştirmenin ardından yavaş yavaş piyasaya açıldık. Üretim şeklini değiştirdik. Ambalajlama sistemini değiştirdik. Tesislerimizi kısmen yeniledik ve yenilemeye de devam ederek üretimi artırmak istiyoruz. Yurtiçinin yanı sıra yurtdışına da gönderiyoruz. Bayağı beğeni alıyor” diye konuştu.

MEVSİMLERE BAĞLI

Tosun, tuz üretiminde mevsimlerin oldukça önemli olduğunu söyleyerek, “Bu sene ilkbaharda havalar yağışlı geçti ancak şimdi havalar iyi gidiyor. Üretimde bu anlamda bir artış var” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan rüzgarın etki etmesi ile havuzlara düşen ve tuzla kaplanan geven ve dikenleri işaret eden Tosun, “Vatandaşlar bunları alıp evlerine asıyorlar. Özellikle televizyonlardaki radyasyonu alıyor. Yine nefes darlığı çeken insanlar evlerinde bunları kullanıyor” dedi.

İlçede yaşayan vatandaşlardan Mesut Sertel, dedelerinin de geçmiş zamanda tuzlalarda çalıştıklarını ifade ederek, "Buraya geçmişte köylüler uzaklardan, diğer ilçelerden gelerek atlarla, katırlarla tuz götürüyorlardı. Tuzu çok kaliteli. İçinde bolca mineral olduğu için Almanya’ya, büyükşehirlere kadar gidiyor. Pülümür’ün balı nasıl kaliteliyse tuzumuzun da güzel olması, beğenilmesi bize gurur veriyor. Bu kalite ve güzelliği tanıtmak istiyoruz. İlçemizde 3 tuzla var. Buralardan İlçemize gelir kaynağı da sağlanıyor” diye konuştu.