AKİT MENÜ

Gündem

D-8’de dönem başkanlığı Türkiye’nin

Gazetemiz muhabiri Fahrettin Dede’ye konuşan D-8 Genel Sekreteri Seyyid Ali Muhammed Musavi, “D-8 1997 yılında merhum Necmettin Erbakan Hoca tarafından halis bir niyetle kuruldu. Tüm İslam dünyasında saygın bir kişilik olan merhum Erbakan’a böyle bir oluşumu meydana getirdiği için minnettarız. Bizim yapmamız gereken de onun idealini daha üst seviyelere taşımaktır” dedi.

Güncelleme Tarihi:

FAHRETTİN DEDE/İSTANBUL - Geçtiğimiz günlerde Akil Adamlar Grubu’nu oluşturarak, dönem başkanlığının Türkiye’ye geçmesi arefesinde atağa geçme hazırlıkları yapan D-8 (Developing 8) Genel Sekreteri Seyyid Ali Muhammed Musavi, gazetemiz Akit’e konuştu. Bu yıl kuruluşunun 16’ncı yılını dolduran D-8 için 2014 yılının çok önemli olduğunu kaydeden Musavi, “D-8 tekrar, babası Türkiye’ye geliyor ve Türkiye’nin şefkatine ve sahiplenmesine ihtiyacı var. Sayın Başbakan Erdoğan’ın aktif bir dönem başkanlığı ile D-8’in hak ettiği düzeye geleceğine inanıyorum” dedi. Bu yıl düzenlenecek Bakanlar düzeyindeki 6 sektörel toplantıdan 5’ine Türkiye’nin evsahipliği yapacağı toplantılar dizisinin ilki de önümüzdeki hafta Kayseri’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın himayesinde gerçekleştirilecek.

TÜRKİYE’NİN DÖNEM BAŞKANLIĞI ÇOK FARKLI!

Bu yılın sonunda 8 devlet başkanının Türkiye’deki toplanacağı zirve ile dönem başkanlığını Türkiye’nin üstleneceğine işaret eden Musavi, “16’ncı yılımızı tamamladık ve bu D-8’in tarihinde 1’inci dönemdir. Şimdi 2’nci dönem başlıyor. Her ülke dönem başkanlıklarını birer kez devraldı, şimdi dönem başkanlığı sırası tekrar kurucu ülke Türkiye’ye geldi. Türkiye’nin dönem başkanlığını alması diğer ülkelerin almasından çok daha farklıdır. Çünkü Türkiye, D-8’in en büyük ekonomisi, D-8’in itici gücü ve aynı zamanda kurucusu…” diye konuştu.

“Türkiye, D-8’in babasıdır ve çocuk bir kez daha babasının kucağına geliyor. 16 sene içinde sırasıyla amcalarına dayılarına uğrayan bu çocuk, tekrar babanın kucağına geliyor. Ve bu sefer, D-8’in; babasının hem şefkatine hem de onu yetiştirmesine ihtiyacı var. Bu açılardan Türkiye’nin dönem başkanlığını bir dönüm noktası olarak görüyoruz” diyen Genel Sekreter Muhammed Musavi, ‘D-8 başarılı olamadı’ şeklindeki eleştirilerin de gerçeği yansıtmadığını belirterek “D-8’in başardığı pek çok uygulama var. Tercihli ticaret anlaşması, gümrük anlaşması, vize anlaşması, sivil havacılıktaki işbirlikleri gibi uygulamalar bunlardan bir kaçıdır. Ama biz bunları yeterli görmüyoruz. Çünkü D-8’in potansiyeline baktığımızda daha çok şey yapabileceğimizi düşünüyoruz. 10 yıl önce 10 milyar dolar olan D-8 içi ticaret, bugün 150 milyar dolar seviyesinde… Devlet başkanları tarafından ortaya koyulan 2018 hedefi, 500 milyar dolar. Türkiye’nin dönem başkanlığında aktif olmasıyla bu hedeflere ulaşabileceğimiz düşüncesindeyim” şeklinde konuştu.

“DAHA İLERİ NOKTA İÇİN TÜRKİYE’NİN SAHİPLENMESİ ŞART”

D-8 ülkelerinin hem İslam dünyası içinde hem de küresel bazda büyük bir potansiyel taşıdığını ifade eden Musavi, “Bugün dünyada gelişen ülkelere dair bir kelam etmek istiyorsanız D-8 ülkelerinden en az birinin adını telaffuz etmek zorundasınız. Bu gelişimi daha ileri safhalara taşımamız için de D-8’in Türkiye’nin öncülük etmesine ihtiyacı var ” değerlendirmesini yaptı. Türkiye’nin D-8’i sahiplendiğinin göstergesi olarak Akil Adamlar Grubu’nun kurulması fikrinin Dışişleri Bakanı Davutoğlu tarafından sahiplenilmesi olduğunu belirten Musavi, bu grubun D-8’in geldiği ve getirilmek istendiği noktayı değerlendireceklerini söyleyerek “Akil Adamlar, Sayın Numan Kurtulmuş gibi ülkelerin en öne çıkan isimlerinden oluşuyor. Kurtulmuş’un atanması ile Türkiye’nin bu işi ciddiye aldığını gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.

“ARAMIZDAKİ SORUNLAR KALICI DEĞİL, GELECEĞİMİZ PARLAK”

Musavi, Türkiye-Mısır ve Türkiye-İran ilişkilerindeki gerginliğin D-8’e yansıyıp yansımayacağı şeklindeki sorumuza ise şu karşılığı verdi: “Ülkelerimizin içinde bulunduğu sorunları, büyük bir tarihsel perspektif penceresinde değerlendirmemiz gerekiyor. İran, Türkiye, Mısır ve diğer ülkeler, hem kendi aralarında hem de kendi içlerinde zaman zaman sorun yaşıyorlar. Ama bu sorunların kalıcı olmadığına eminiz. Geçiş dönemi yaşıyoruz ve geleceğimiz parlak. İstikrara kavuşacağımızdan kuşkumuz yok.”


Yorumlara Git

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u kabul etti

İspanya’dan Lübnan’daki askerleri hakkında açıklama!

Beyaz Saray’dan ‘Lübnan-İsrail’ açıklaması

THY ve Pegasus’tan son dakika kararı! Seferler iptal edildi

Araç sahipleri yandı! Akaryakıta büyük zam