İstanbul’da bu yıl ilki düzenlenen ve geniş bir katılıma sahne olan İstanbul Turizm Fuarı, düzenlediği panellerle de sektöre ışık tuttu. Almanya Seyahat Birliği (DRV) Başkanı Norbert Fiebig, TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve AKTOB Başkanı Kaan Kavaloğlu’nun katıldığı panelde Almanya kaynak pazarındaki son duruma ve Almanların önde gelen destinasyonu Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Son dönemde Almanya’dan Türkiye’ye dönük talebin artmaya başladığını belirten Norbert Fiebig, Türkiye’nin Almanlar için önemli bir destinasyon olduğunu kaydetti.

“Enflasyon Almanya’yı da vurdu”

Almanya’da seyahat sayısının 2019’un gerisinde olduğuna ve yani müşteri sayısının azaldığına dikkat çeken Norbert Fiebig, ancak ciroların arttığını söyledi. Fiebig “Almanya’daki genel piyasada yüzde 15-20 azalma var. Bunun nedeni elbette ekonomik sorunlar. Eskiden ekonomik olarak seyahat edebilme özgürlüğüne sahip insanlar artık edemiyorlar. Enflasyon sadece Türkiye’yi değil Almanya’yı da vurdu. Öte taraftan, ortalama bir gelire sahip bir Almanın gelecekte de seyahat edebilmesi için çalışmalar yapılıyor.” diye konuştu.

Türk otelcilere üstü kapalı ‘fiyat’ uyarısı

Türkiye paket turlarında yüzde 25’e varan artışlar yaşandığını ifade eden Norbert Fiebig, “Türkiye fiyat kalite dengesi nedeniyle Alman aileler için en önemli destinasyonlardan biri. Alman turistler giderek daha fazla fiyata önem vermeye başladı. Çünkü Türkiye’de ödedikleri paranın karşılığını alıyorlar. Öte taraftan Alman turistler fiyata daha çok önem vermeye başladılar. Eskiden bu Türkiye gibi ülkelerin avantajınaydı Çünkü verdikleri parayla Türkiye’de çok şey alabiliyorlardı. Şu ana kadar avantaj olan bu durumu mevcut haliyle devam ettirmek lazım. Türkiye fiyat hassasiyeti olan misafirleri çekiyor ve bunu koruması önemli.” diye konuştu.

“Turizm sektöründe zorluklar var”

Turizm sektöründe bazı zorluklar olduğuna değinen Norbert Fiebig, “Bunların başında sürdürülebilirlik geliyor. Sektörümüzün iklim değişikliğine ve sürdürülebilirliğe odaklanması gerekiyor. İnsanların bu konudaki kaygıları yüksekken, şimdiye kadar seyahat şirketleri için önemli değildi. B undan sonra onlar da bu konuya önem verecek. Almanya Seyahat Birliği olarak biz de bu konuya odaklanmış durumdayız. Hükümetin ve siyasetin bize bir şey dayatmasını beklemeden harekete geçtik ve doğru yönde ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Seyahatteki karbon ayak izinin yüzde 80’nin hava yolu şirketlerinden kaynaklandığını anlatan DRV Başkanı, bunu aşağı çekmek için üretilen yakıtın şu anda yetersiz olduğunu, bu amaçla üretilen yakıtın Lufthansa’nın ancak bir haftalık yakıtını karşılayacak kadar olduğunu söyledi.

“Ortada bir başarı olduğunu düşünüyorum”

Bağlıkaya ve Kavaloğlu’nun Almanya pazarının gelişimini yetersiz bulması ve bunun nedenlerini sormaları üzerine Fiebig şunları söyledi:

Almanya pazarındaki gelişim konusunda hüsrana uğramanıza şaşırdım. Türkiye’nin Almanya’da yeri iki numaradır. Bir numara her zaman İspanya olmuştur. Çünkü İspanya’ya gitmelerinin Mayorka, Kanarya Adaları gibi sebepleri var.

Bu yıl Almanya’da yapılan her 5 organize turunun 1’i Türkiye’ye yapıldı. Bu asılında çok kıskanılıyor. Siz pandemiden en hızlı toparlanan ülkesiniz. 2019 piyasadaki en yüksek ciro yılıydı. Bence Türkiye’nin eksik ve yanlış yaptığı bir şey yok. Sadece başarı konusundaki yargılarınız biraz farklı. Ben ortada bir başarı olduğunu düşünüyorum. Türk turizmciler işi toparlamak için makul işler yapıyor.

“Algılanan güvenlik algısı”

Evet, Almanlar daha az kültür turuna gidiyor. Bunun bence jeopolitik durumla ilgisi var. Kültür turuna meraklı insanlar biraz bizim yaşımızın üstünde. Bu demek oluyor ki emin olamıyorlar. ‘Komşu ülkeye mi gitsek?’ diye düşünüyorlar. Konunun güvenlik ve sağlıkla ilgili boyutları var. Bu elbette gerçek olan güvenlik değili algılanan güvenlik. Aynı durumla karşı karşıya olan başka ülkeler de var.

“Türkiye’deki işin temelinde büyük ve cazip aile otelleri var”

Türkiye’de otel sektörü belki daha küçük ölçekli olabilir. Büyük otelleri seven büyük bir Alman kesim var Ama bir de küçük ve butik otelleri tercih edenler var. Özellikle belli yaşlardaki Almanlar, artık tatillerini kalabalık, büyük ve aile otellerinde geçirmeye pek ilgi duymuyorlar. Ama Türkiye’deki işin temelinde ailelerin tercih ettiği büyük ve cazip oteller var."