Siyonist İsrail, Gazze’de Müslümanların üzerine bütün gücüyle ölüm yağdırırken İslam alemi yine ölüm uykusuna yattı. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği, türlü İslam teşkilatları her zaman olduğu gibi yine sessiz kalarak zulme ortak oluyor. 7 Ekim’de başlayan çatışmaları fırsat gören Siyonist İsrail rejimi, Akdeniz’in kenarında 360 kilometre kare alana sıkıştırdığı Müslümanları katlediyor. İçecek suyu, yiyecek ekmeği, hastanesi, doktoru, ilacı, yakıtı olmayan 2 milyonluk Gazze halkı, tüm İslam aleminin izzetini korumaya çalışırken her gün onar yüzer yok oluyor. Türkiye’nin başını çektiği birkaç ülke bir yandan Gazze’ye yardım ulaştırmaya çalışırken, bir yandan da çatışmanın sona erdirilmesi için girişimlerde bulunuyor.

“Bugün biz Filistinliyiz demenin vaktidir”

Politikadam.com Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Çalmuk, konuya ilişkin Akit’e şu görüşleri aktardı: “Siyonistler İslam’ın kutsal topraklarını çiğneyip Mescidi Aksa’yı kirletirken İslam aleminin sesi çıkmıyor. Şimdi Gazze sadece Gazze değil. Şimdi kürsülerde İslam adına vaaz veren hoca efendilerin, alimlerin, tasavvuf büyüklerinin, tarikatların önde gelenlerinin anlattığı İslam tarihini, siyeri hayata ve insanlara kazandırması, ayağa kalkıp İsrail’i telin ederken Müslüman Filistinli kardeşlerine maddi ve manevi nasıl yardım edeceklerini açıklamaları gerekir. Amasız, fakatsız, ancaksız Filistin halkının yanında duracaklara şunu söylemek isterim; Sizin kutsal inancınız, Allah yolunda feda edecek bir canınız, terk edilmeyecek bir vatanınız vardır. Bugün günlerden Filistin günüdür, saatlerden saat Filistin saatidir. Milli mücadelede yanımızda duran Filistin halkına bugün ‘yanındayız, arkandayız, sağındayız, solundayız deme yerine biz ‘Filistinliyiz’ demenin vakti de tam bu vakittir.”

“İslâm ülkeleri ayağa kalkarak bu vahşete 'dur' demelidir”

Siyonist İsrail’in her geçen gün artan zulmünün artık uluslararası hukukla, anlaşmalarla, İnsan Hakları Beyannamesi ile değerlendirilecek bir yanının kalmadığını vurgulayan Avukat Tamer Mahmutoğlu, “Zulmün kime, hangi Müslüman halka yapıldığının önemi yoktur. İnsan olmanın, Müslüman olmanın gereği zalime ‘dur’ demektir. Tüm İslam ülkeleri ayağa kalkarak bu vahşete, bu mezalime ‘dur’ demelidir. Aksi halde ne Müslümanlığın ne de insanlığın gereğini yerine getirmemiş oluruz. Elimizle, dilimizle, gönlümüzle zalimin zulmünü engellemeli, kınamalı ve men etmeliyiz” şeklinde konuştu.

“Sınıfta kalan Müslümanların başındaki yöneticilerdir”

Köklü Değişim Genel Koordinatörü, Sosyolog Süleyman Uğurlu, konuya ilişkin Akit’e yaptığı değerlendirmede, “Görüyoruz ki İslam ümmeti ayakta. İslam ümmetinin kalbindeki Kudüs, Filistin sevgisi hiç eksilmedi. Sömürgeci kafirler tarafından çizilen, yine onların işbaşına getirdiği yöneticiler tarafından korunan sınırlar olmasa bu ümmet Yahudi varlığı ‘İsrail’i çıplak elleriyle boğup yok edecektir. Nitekim Filistin’deki kardeşlerine yardım etmek için sınırlardaki duvarlara tırmanan, tel örgüleri parçalamaya çalışan Müslümanların görüntülerini herkes gördü. Yine sırtına yardım çuvalı yükleyerek yollara düşen Müslümanların samimiyetini de herkes gördü. Allah’a hamd olsun ki İslam ümmeti olarak Filistin meselesinde hiçbir zaman sınıfta kalmadık. Sınıfta kalan Müslümanların başındaki yöneticilerdir. Onlar hiçbir zaman Filistin için dertlenmedi. Filistin’i işgalden kurtarmak gibi bir hedefleri olmadı. Filistin’e yardım ancak ve ancak orduların harekete geçirilmesiyle olacaktır” görüşünü dile getirdi.

“Türkiye ve Arap ülkeleri Filistin'in yanında olmalıdır”

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar ise şunları söyledi: “Nasıl ki ABD ve Avrupa devletleri bu savaşta İşgalci İsrail ve Yahudilerin yanında taraf oldularsa Türkiye ve Arap ülkelerinin de tüm askeri ve siyasi güçleri ile Filistin’in yanında taraf olmaları gerekir. Nasıl ki ABD işgalci İsrail’e uçak gemisini ve askeri mühimmat gönderdi ise nasıl ki İngiltere Kraliyet Donanması’na ait gemileri ve devriye uçaklarını Akdeniz’e gönderdi ise Türkiye’nin de İHA ve SİHA’ları Gazze’ye göndermesi lazım. Türkiye halkı meydanlarda ‘Ordular Aksa’ya Mehmetçik Gazze’ye’ çağrıları yapıyor. Yöneticilerin bu çağrılara kulak vermesi gerekir. Filistin halkı ile işgalci İsrail arasında devam eden bu savaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ümmete hizmet yolunda büyük bir fırsat açmıştır, bu fırsatı değerlendirmesini ümit ediyoruz.”