AKİT MENÜ

Gündem

Siyasî ve askerî birlik emperyalistlerin oyununu bozar! Akan kanı İslâm Ordusu durdurur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Müslüman ülkelerin bir araya gelerek kendi sorunlarını çözmeleri gerektiğini, bunun yolunun da NATO benzeri bir İslam Ordusu yapılanmasından geçtiğini ifade ettiğini hatırlatan uzmanlar, İslam ülkelerinin askerî ittifak yapmaları halinde başta İsrail olmak üzere emperyalistlerin Müslüman kanı dökemeyeceğini belirttiler.

Buğra Kardan  İstanbul

Gazze’yi yerle yeksan eden İsrail’e dünyanın sessiz kalması, Batı’nın da destek vermesi İslam dünyasının yekvücut olmasını gerekli kılıyor. Tel Aviv yönetiminin bölgeye bomba ve mermi yağdırması, 57 Müslüman ülkenin siyasi ve askeri alanda güç birliğine gitmesinin vaktinin geldiğini hatta geçtiğini ortaya koyuyor. Filistin’de akan kanın durdurulamaması Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 milyarlık İslam âlemine NATO (İslam Ordusu) benzeri yapılanmaya gidilmesi önerisinin ve “Terör eylemleri ile hukuk dışı işgallere karşı bir araya gelinsin, hakları için mücadele eden Müslüman toplumlara sahip çıkılsın” çağrısının haklılığını tescilliyor.

El ele verip birlik olmalıyız

Gazze’de işgal devam ederken İslam dünyasının suskunluğunu koruması tepki çekerken güvenlik uzmanlarınca her platformda Erdoğan’ın önerisine ve çağrısına kulak verilmesi, hem siyasi hem de askeri alanda müşterek adımlar atılması gerektiği vurgulanıyor. Emekli Albay Ersan Ergür, Akit’e yaptığı açıklamada İslam dünyasının İsrail’in barbarlıklarına kayıtsız kalamayacaklarını belirtti. Ergür, şunları dile getirdi: “Müslüman ülkeler yekvücut olmalı, İslam Ordusu oluşturmalılar. Türkiye burada önemli rol oynar. Hatırlanacaktır, Türkiye siyasi manada kendi iç yapılanmasını tamir etmekten etrafına bakma imkânı elde edememişti. Çok şükür bu tamiri tamamladı, hem teknik hem de siyasi anlamda kendini aşan bir ülke oldu. Dolayısıyla yeni dönemde İslam dünyasında Türkiye önderliğinde bir araya gelmek, binlerce kilometre öteden gemi yollayan Biden yönetiminin kabadayılığına karşı durmak mümkündür. Artık İslam âlemi bir ve bütün olmalı. Batı’nın amacının İslam dünyasını bölmek ve parçalamak olduğu unutulmamalı. Batı’nın Suriye’de uygulamaya koyduğu plan malum. Bu plan başarılı olmadı. Çünkü Türkiye başarılı hamlelerde bulunarak, terör örgütlerine art arda darbeler vurarak planın başarılı olmasını önledi.

Bu plân da bozulacak inşallah

“Türkiye Batı’nın İslam dünyasını bölme ve parçalama planını da bozacaktır, siyasi ve askeri İslam ittifakına önayak olacaktır. İçinde bulunduğumuz zaman en doğru zamandır. İslam dünyası siyasi ve askeri olarak el ele verebilir. Altyapıyı olgunlaştırmak gerekir. Kısa zamanda böyle bir oluşuma imza atılabilir. Bu heyecan verici bir durumdur. Umarız Sayın Erdoğan, 2028’e kadar altyapıyı hazırlar ve İslam dünyası hem siyasi hem askeri alanda güç birliğine gider. Esasında seneler evvel İslam Ordusu için 34 ülke anlaştı ama gerisi gelmedi. Nihayetinde Sayın Erdoğan’ın İslam dünyasına yaptığı ittifak çağrısı havada kalmayacak, karşılık bulacak. Çünkü İsrail ve Amerika’nın son eylemleri İslam dünyasını silkeledi, kendine getirdi. Gazze’de de üzülmeyi bırakmak, ümitvar olmak gerek. Bilinmeli ki şehitlerin yerleri dolacak, yeni kahramanlar gelecek, İslam dünyası bir zafer daha elde edecek.”

Başımızın çaresine bakmalıyız

Emekli Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları da şöyle dedi: “BM’den ve yan kurumlarından fayda çıkmadığı bir hakikat. Başta BM olmak üzere onunla eklemli kurumlar Filistin’de yapılan katliamlara ses etmedi. Filistin ilk değil. Dün Arakan’da, Afganistan’da yapılan katliamlara da suskun kalındı. Bunlar kamuoyu tarafından bilinenler, duyulmayan zulümler de var. BM tarafından çok kötü imtihan verildi, veriliyor. BM her gün yüzlerce çoluk çocuk öldürülürken laf etmiyor, eli kolu bağlı oturuyor. Ne yazık ki zulümler devam ediyor. İslam dünyasının bu zulümler karşısında adım atması, çözüm üretmesi, kendi başının çaresine bakması gerek. İslam dünyasında bağımsız kararlar verebilecek yöneticiler nadir. Yöneticilerin büyük bölümü Batı güdümünde. Kimisi ekonomik kimisi siyasi kimisi askeri anlamda emperyalist ülkelere bağımlı.

İslâm Ordusu elzem

“Suudi Arabistan’ın silahlı kuvvetlerini danışmanlık adı altında ABD’liler yönetiyor. Mevcut durum bu. Olması gereken ise 2 milyarlık İslam dünyasının güç olarak bir araya gelmesi, ortak irade sergilemesidir. Bağımsızlığın tek reçetesi İslam dünyasının bir araya gelmesi, savunma ve ekonomi alanında kol kola yürümesi, acil müdahale gücü ile adalet divanını oluşturmasıdır. Geç kalındı ama bu olan bitenlerden ders çıkarılarak NATO benzeri bir yapılanmaya gidilebilir. Filistin halkının karşı karşıya kaldığı vahşet İslam Ordusu’nun ne kadar elzem olduğunu göstermektedir. Eğer Müslüman ülkelerin yöneticileri çözüm için düğmeye basmazlarsa halklar devreye gireceklerdir. Bu da büyük sıkıntılara neden olacaktır. Onun için yöneticiler cesur olmalılar, ittifak etmeliler.”

Yorumlara Git

İsrail’den dijital algı savaşı: ChatGPT ve algoritmalar propaganda için devrede

Polislere ateş açıldı

Seda Sayan'dan Güllü itirafı: Geçmişte okul taksitlerini ödedim...

Uyuşturucu soruşturması kapsamında Kasım Garipoğlu’na yakalama kararı çıktı! Hangi mal varlığına el konuldu?

İstanbul’a kar uyarısı: 10 yıl sonra ilk defa gerçekleşecek