Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda Merzuk, 7 Ekim saldırısının nedenleri ve Hamas’ın olaylara ilişkin bakış açısı konusunda Rus yetkililere bilgi verdiklerini söyledi.

Ebu Merzuk, “İsrail ordusunun savunma hatları kırıldıktan ve ordunun Gazze tümeni düştükten sonra yüzlerce vatandaş ve çeşitli Filistinli gruplardan onlarca savaşçı 1948 yılında işgal edilen topraklara girdi. Çoğu sivil olan onlarca kişiyi alıkoydular. Bu yüzden onları aramak, tasnif etmek ve sonra serbest bırakmak için zamana ihtiyacımız var. Ancak son 20 günde Gazze’ye attığı bombaların yıkıcı gücü, Hiroşima’ya atılan nükleer bombanın yıkıcı gücüyle eşdeğer olan İsrail’in yoğun bombardımanı devam ederken bu yapılamaz” açıklamasında bulundu.. 

“Bombardıman esirlerin serbest bırakılması sürecini ciddi anlamda karmaşıklaştırmaktadır”

Filistinli lider yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas ilk günden itibaren sivil esirlerle ilgili görüşünü ortaya koydu. Tüm sivil esirleri ve İsrail vatandaşlığına sahip olmayan yabancıları serbest bırakmak istiyoruz (...) Serbest bırakılmaları için uygun koşullar oluşana kadar onlar bizim misafirimizdir. İsrail’in Gazze Şeridi’ni yoğun bir şekilde bombalaması onların serbest bırakılma sürecini ciddi anlamda karmaşıklaştırmaktadır.”

Hamas Rus yetkililere durum hakkında bilgi verdi

Ebu Merzuk, “Hamas, Rusya’nın, özellikle de Başkan Vladimir Putin’in tutumunu takdir ediyor. Onların çabalarının değerini biliyoruz” dedi. Rusya Federasyonu’nun ‘çeşitli konularda istişarede bulunmaya özen gösterdikleri dost bir ülke’ olduğunu da sözlerine ekledi. Merzuk, Moskova’yı ziyaret eden beraberindeki heyetin Rus yetkililere 7 Ekim saldırısına yol açan koşullar hakkında bilgi verdiğini, hareketin güncel olaylara ve bunları ele alma mekanizmalarına ilişkin bakış açısını paylaştığını ve Filistin halkının ‘direnme’ hakkını vurguladığını belirtti.

Ebu Merzuk sözlerini şöyle sonlandırdı:

“İsrail ordusunun savunma hatları kırıldıktan ve ordunun Gazze tümeni düştükten sonra yüzlerce vatandaş ve çeşitli Filistinli gruplardan onlarca savaşçı 1948 yılında işgal edilen topraklara girdi. Çoğu sivil olan onlarca kişiyi alıkoydular. Bu yüzden onları aramak, tasnif etmek ve sonra serbest bırakmak için zamana ihtiyacımız var. Ancak son 20 günde Gazze’ye attığı bombaların yıkıcı gücü, Hiroşima’ya atılan nükleer bombanın yıkıcı gücüyle eşdeğer olan İsrail’in yoğun bombardımanı devam ederken bu yapılamaz.”