Geçtiğimiz seçim döneminde ülkenin kredi risk primi önemli bir artış kaydetmiş, siyasi belirsizlikten dolayı yükseliş ivmesini bir türlü geriletememişti, Türkiye'de, yeni ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımları kademeli olarak uygulamaya alınırken, devam eden jeopolitik risklere karşın Türkiye'nin CDS'i gerilemeyi sürdürüyor. Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelesi güçlü şekilde devam ederken söz konusu durum fiyatlamaları etkilemeyi sürdürüyor.

Atılan adımlar sonrası Türkiye'nin CDS'i, 367,52 baz puana inerek Eylül 2021'den bu yana en düşük seviyeyi gördü.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçen hafta politika faizini beklentiler doğrultusunda 500 baz puan artırarak yüzde 35 seviyesine çıkarırken, politika metninde kademeli sadeleşmenin devam edeceği sinyali verilmişti.

Zirveyi de görmüştü

Analistler, hem enflasyonla mücadelede gösterilen net tutum hem de ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcılarla görüşmelerinin Türkiye'ye ilişkin risk algısını zayıflattığını aktararak, bu durumun CDS'lerdeki harekette görülebildiğini söyledi.

Kredi riski priminin yüksek olması uluslararası alanda para bulmanın ağır maliyetli olacağının bariz ifadesi. Türkiye'nin 5 yıllık CDS primi en son 2022 yılında 885 puanı görerek 2003'ten bu yana en yüksek düzeye çıkmıştı.

Risk primi nasıl belirleniyor?

Ülkelerin dış borçlanmalarına karşı CDS'leri genelde büyük uluslararası yatırım bankaları sağlıyor ve o ülkelerin borcunu çevirememesi halinde ödemeyi bu banka üstlenmiş oluyor. Bu bankalar da söz konusu ülkenin geri ödeme yeteneğini, makroekonomik koşullarını inceleyerek bir risk oranı belirlemekte. Söz konusu oran belirlenirken uluslararası derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlar önemli bir rol oynasa da bunun dışında da bir çok faktör dikkate alınıyor.

Etkileyen faktörler

Açılımı "Credit Default Swap" yani Kredi Risk Primi olan CDS'te Piyasanın güvenilirlik durumu,Ülke borcunun mevcut gayri safi hasılaya olan oranı ve söz konusu ülkenin mevcut bütçe açığı önemli rol oynuyor.