Buğra Kardan  İstanbul

Sırttan hançerlemenin, arkadan vurmanın adet hâline geldiği CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun devrilerek Özgür Özel’in Genel Başkan yapılması zillet ortaklarını mutlu etti. Yavru partilerin liderleri Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu Özel’e tebrik telefonları açıp randevu almak için yarışa tutuştu. 14-28 Mayıs yenilgilerinin akabinde “Hayatta başarılar” diyerek CHP’yle ittifaka kapıları kapatan İP Genel Başkanı Akşener de 180 derece dönüş yaptı.

“Özel'e kapım açık” dedi

Akşener’in CHP’de Kılıçdaroğlu’nun gitmesi, Özel’in gelmesinden büyük memnuniyet duyduğu ve “Özgür Bey’e kapım açık” dediği öğrenildi. Özel’in “Meral Hanım’la görüşme imkânını önemli buluyorum. Uygun görürse gerekli yerlerde ittifak yapabiliriz” beyanları da İP yönetimine moral verdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun delegelere rüşvet dağıtılarak CHP Genel Başkanı görevine getirdiği Özel’le ittifaka gitmeyi arzu eden Akşener için “Yanardöner”, “Makyavelist”, “31 Mart’ta başarılı olamayacağını görünce kıvırmaya başladı” ifadeleri kullanıldı.

İlkesizliğe devam ediyor

Konuya ilişkin Akit’e konuşan Milli Bekâ Hareketi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Hasan İlter, Akşener’in ilkesiz tavırlar sergilemeye devam ettiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “İmamoğlu da Özel de Akşener de aynı gemide. Bunların amaçları belli. Amaçları iktidar olmak değildir. Zaten iktidar olmaları da mümkün değildir. Bunların gayeleri ülkenin ayağına çelme takmak. Onun için bunlar şeytanla iş birliği için hazır ve nazırdırlar. İmamoğlu da Özel de Akşener de aynı yolun yolcusu. Bunlar ele ele verseler, ittifak yapsalar da bir yere varamazlar. Çarka doymayan, ittifaka kapıyı kapatıp açan Akşener güvenilirliğini yitirmektedir. Çarkçının biri gitmiş, diğeri kalmıştır. Çarkçı Kemal devri kapandı. Çarkçı Meral devrinin kapanması da yakındır. Akşener ve arkadaşları iktidar olmak için her şeyi yaparlar. Milleti aldatırlar. Halkı ahmak yerine koyarlar. Bunlar her şeyi yapmaya müsaitler. Bunların dertleri millet, devlet, memleket değildir. Dertleri ülkenin kalkınmasına, refahına, büyümesine yükselmesine engel olmaktır. Bunlar ülkenin tekerine taş koymaktan başka çareleri olmayan proje bir gürûhtur. Meral Hanım, projedir. Büyük bir Amerikan projesidir. Bu proje tutmamıştır. Burada hedef neydi? Hedef MHP’yi ele geçirip 15 Temmuz’da darbecilere Ülkücüler tarafından mukavemet edilmesini önlemekti. Enderûni devlet aklı bunu sezdi, Devlet Bahçeli’ye sahip çıktı ve oyunu bozdu. Meral Hanım da İP’i kurmak zorunda kaldı.”

Akşener’in yanlış yolda ilerlemeye devam ettiğini belirten İlter, şöyle devam etti: “Meral Hanım hata yapıp duruyor. Çıkıp Hamas için ‘Terör örgütü’ diyor. Sen kimsin ki Hamas’a ‘Terör örgütü’ diyorsun. Senelerdir siyaset yapıyorsun, tarihçi olduğunu iddia ediyorsun Hamas’ın Türkiye olduğunu bilmiyorsun. Hamas’a yapılan saldırıların ucunun Türkiye’ye değeceğini anlamıyorsun.”

Üst aklın ürünleri

Ülkücü camianın önde gelen isimlerinden Adnan Baran ise şunları dile getirdi: “6’lı, 7’li, 8’li maşayı üst akıl bir araya getirdi. CHP ve İP’in başını çektiği maşalar kendi iradeleriyle bir araya gelmediler. 14-28 Mayıs seçimlerinde başarısız olunca da kavga etmeye başladılar. Birbirlerine ağır laflar ettiler. Günah keçisi bulunmalı, her şey unutulmalıydı. O günah keçisi Kılıçdaroğlu oldu. Kılıçdaroğlu topa tutuldu. ‘CHP’ye yeni yüzler geldi’ gibi bir imaj çalışması yürütülüyor. Ama bu çalışma nafile, CHP’de dönüşüm mönüşüm yok. Kılıçdaroğlu ne ise Özel o. Kurultayda ikisi de aynı metni okudu. İkisi de Kavala’cı, Demirtaş’çı idi. Şu anda Hamas’a ‘Terör örgütü’ demek bu dönemde İsrail’e en büyük yardımı yapmak demektir. Hamas’ı ‘Terör örgütü’ olarak sunan bir adamın CHP’nin başına getirilmesi talihsizliktir. Bu, CHP’nin üst aklın taşeronu olarak kalacağına işaret etmektedir.

Çıkar odaklı siyaset

Tabii Akşener ve İP de şaşırtmıyor. Akşener ve arkadaşları, manevralara başladılar. Özel, Kılıçdaroğlu’ndan farklıymış gibi davranıyorlar. Özel uzaydan mı geldi? 14-28 Mayıs yenilgilerinin sorumlularından değil miydi? Akşener ve arkadaşları İP tabanını manipüle etmeye, aldatmaya yönelik teşebbüste bulunmaktadır. Kimse kimseyi kandırmasın. CHP aynı CHP’dir. CHP, üst aklın kendine verdiği görevi ifa etmektedir. Kılıçdaroğlu’nun bıraktığı yerden Özel ve arkadaşları devam edecektir. İp ve diğerleri de bunlara eklemlenecektir. Bu, bir operasyondur. Bu, İP’i masada tutmak için yapılan bir aldatmacadır. İP ilkeleri, idealleri, hedefleri olan bir parti değildir. Tamamen çıkar odaklı, makam ve mevki beklentileri yüksek olan insanların kurdukları bir partidir. İP’lilerden ilkesel duruş beklemek safdillik olur. Bunların HDP’nin bulunduğu masada yer almaları dahi Ülkücülük söylemlerinin boş olduğunun kanıtıdır. Bunların kirli çamaşırları da ortaya döküldü. Kimlerin büyükşehir belediyelerinden nemalandıkları belirlendi. Dolayısıyla İP, CHP’yle ittifak yapmama durumunda müdürlük, ihale alamayacağını bilmektedir. Onun için bir şekilde masaya dönmek için kılıf lazımdı. O kılıf da Özgür Özel oldu.”