Sebahattin Ayan  İstanbul

Hafta sonu gerçekleşen kurultayda CHP liderliğine seçilen Özgür Özel, 6-8 Ekim Kobani olaylarında PKK sempatizanlarını sokağa çağırarak onlarca kişinin ölümüne sebep olan terör tutuklusu Selahattin Demirtaş’a özendi. Mazbatayı alır almaz AYM’nin önüne giderek Dezenformasyonla Mücadele Yasası’nın iptali için mahkemeye baskı kuran CHP Lideri Özgür Özel, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Can Atalay kararı üzerine gece yarısı apar topar parti meclis grubunu toplayarak kaos çağrısı yaptı.

Provokasyona soyundu

Ayağının tozuyla provokasyona soyunan Özel, “Anayasayı ortadan kaldıranlara karşı gün susma günü değildir. Halkımızı direnmeye davet ediyoruz. Sokaklarda direneceğiz, meydanlarda direneceğiz, bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız” sözleriyle kaos çağrısı yaptı. Yargı kararını bahane eden Özel’in ilk icraat olarak provokasyona soyunması, CHP zihniyetinin değişmediğini ve kargaşadan beslendiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Konuyla ilgili akit’e konuşan Parlamenter Gazeteci Yazarlar Birliği Başkanı ve eski AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir şunları dile getirdi:

Sorumluluk beklerdik

“Yaptığı ilk grup toplantısında sokağa nümayişe çağırıyor. Böyle bir rezalet olabilir mi? Burada Anayasa Mahkemesi’yle Yargıtay arasında nizalı bir hal gelişmiş. Genel başkanın yapacağı iş bunu ayrıntısıyla incelemek. Sonrasında da sokakla paylaşmak yerine daha farklı zeminlerde çözüm teklifleri sunmak olmalı. Bu yaptığı çok açık söylüyorum çocukça bir iştir. Genel başkana yakışmamış bir iştir. Kaldı ki burada şöyle de bir hal var. Bu kendi görüşümü de ifade edeyim. Anayasanın 14. maddesi çok açık. Bazı suçlar var ki bazı eylemler var ki mutlaka ama mutlaka cezalandırılması ve dokunulmadık ya da yasama koruması altına girmesini engelleyen bir madde. Öyleyse Anayasa Mahkemesi anayasada ifadesini bulan bu emredici hükmü kendisi Anayasa Mahkemesi görmezden geliyor. Yargıtay’ın yaklaşımı, buradaki uyarısı, bu bağlamda değerlendirilmelidir öyleyse bir genel başkanın, ana muhalefeti ifade eden CHP genel başkanında böylesine hassas bir mevzuda çok daha ince düşünmesi, çok daha özel zeminlerde, bu fikirlerini fert etmesi gerekir. Hele hele insanları sokağa çağırır gibi bir yaklaşım ortaya koyması o partinin ağırlığına da o partinin etkinliğine de halk nezdindeki itibarına da böyle düşürür” ifadelerini kullandı.

Özgür Özel daha militan

Gazeteci Yazar Murat Özer de, şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu’nun yaptıkları kesmedi. Bütün devlet kurumlarını itibarsızlaştırmak için yapmadığını bırakmamıştı. Tabii Özel ona kıyaslandığında daha militan bir siyasetçi; yapmaya çalıştığı bu. Türkiye’de 1960 darbesinden sonra bir vesayet düzeni var. AK Parti iktidarıyla beraber bu düzen ciddi manada yıpratılmıştı ama bütünüyle ortadan kalkmadığını görüyoruz. Anayasa Mahkemesi pek çok aldığı kararda kendini yargının yerine koyuyor ve yargılama sürecinin bir parçası olduğunu düşünüyor. Aslında Anayasa Mahkemesi sadece yargı süreçlerinin hukuka uygun olup olmadığını denetleyen bir kurum. Onun dışında yargıyla alakalı bir kişinin suçlanıp suçlanmayacağını, bu kişinin beraat edip etmeyeceğini karar verme yetkisi kendisinde değil.”