Hizbullah Şehitleri Günü münasebetiyle düzenlenen törende televizyonda yayınlanan bir konuşmada Seyyid Nasrallah, direnişin ilk kez İHA'ları ve Bukran füzelerini kullanması nedeniyle Lübnan'daki cephenin geçen hafta bir gerilime tanık olduğunu söyledi.

Lübnan direnişinin her gün Hayfa'ya ve İsrail derinliklerine ulaşan insansız hava araçları uçurduğunu ortaya çıkardı.

Bu bağlamda Lübnanlı direniş lideri, Hizbullah'ın arabulucular aracılığıyla düşmanı, Lübnan'daki sivillerin hedef alınmasına müsamaha gösterilmeyeceği ve sert bir şekilde karşılanacağı konusunda uyardığını kaydetti.

Seyyid Nasrallah, İsrail'in Gazze'deki sivilleri ve hastaneleri hedef alan vahşetini eleştirerek, bu tür suçların İsrail işgalinin gerçekliğini temsil ettiğini vurguladı.

Bu arada, kendisi topraklarını İsrailli işgalcilere karşı savunan Filistinli direniş savaşçılarının "görkemli ve efsanevi" mücadelesini övdü.

Seyyid Nasrallah ayrıca haftalardır her türlü soykırıma maruz kalan Gazze halkının "muhteşem kararlılığını" da memnuniyetle karşıladı.

Hizbullah SG, mevcut nesillerin Kudüs'ün kurtuluşuna tanık olmasını ve Mescid-i Aksa'da namaz kılmasını umarak zafer sözü verdi.

Etkinlik Hakkında

Her konuşmasında olduğu gibi Seyyid Nasrallah da konuşmasına bu olayla ilgili konuşarak başladı. Fedakar şehit Ahmed Kassir'in 11 Kasım 1982'de Tire'deki İsrail askeri komuta karargahında gerçekleştirdiği kahramanca operasyonu anımsattı.

“Şehit Ahmed Kassir'in kanı bölgemizde ABD'nin ve Siyonist yapının kılıcını yendi. Onun operasyonu hâlâ direniş tarihindeki en büyük ve en anlamlı operasyondur" dedi.

 

“11/11, 1982'den bugüne direniş yolunda canını feda eden herkesin günüdür. Güven ve onur içinde yaşarken şehitlerimizin fedakarlıklarını hissediyoruz” dedi.

Seyyid Nasrallah, "Şehitlerimiz, bedeli ağır olsa da ümmete karşı sorumluluklarını omuzlayanlardır" diyerek, bu yılki Şehitler Günü'nün Filistin ve Lübnan'da yaşanan önemli olaylara denk geldiğini kaydetti.

“Vahşi Saldırganlık”

Seyyid Nasrallah, Gazze'ye yönelik acımasız saldırı nedeniyle İsrail işgaline sert tepki gösterdi ve "Siyonist saldırıların bu zalim düşmanın gerçekliğini ortaya çıkardığını" vurguladı.

Direniş savaşçıları topraklarını kahramanca savunurken, İsrail düşmanı Gazze'ye yönelik acımasız saldırısını artırıyor."

"İsrail düşmanı, tüm dünyanın gözü önünde açıkça Gazze hastanelerine ve sivil hedeflere saldırıyor."

İsrail suçlarının arkasındaki en büyük amaçlardan birinin, “75 yıl boyunca İsrail zulmüne rağmen, bu bölgedeki halkın direniş seçimine bağlı kaldığını” belirterek bölge halkını bastırmak olduğunu belirtti.

Bu bağlamda Seyyid Nasrallah uluslararası kamuoyunda bir değişime işaret etti.

"Vahşeti ve zulmü uluslararası toplumun gözü önünde ortaya çıkarken, Siyonist oluşum için zaman daralıyor."

“İsrail Başarısızlığı”

Savaşı yürüten ve Gazze'de ateşkese karar veren tarafın ABD olduğunu vurguladı.

"Siyonist oluşumda yalnızca kendi kişisel siyasi geleceklerini düşünen aptallar vardır."

Seyyid Nasrallah ABD'ye şöyle seslendi: "Bölgesel bir savaş istemiyorsanız Gazze'deki saldırganlığı durdurun."

 

Bu arada Arapların tavrını da eleştirerek, "57 devlet, Gazze'ye yardım ve yakıt dağıtımını kolaylaştırmak için (Refah) sınır kapısını açamaz mı?" diye sordu.

Majesteleri Gazze'deki direniş savaşçılarını övdü ve onların "korkunç koşullara rağmen sağlam durduklarını ve topraklarını savunduklarını" söyledi.

"Gazze'deki şanlı ve efsanevi savaş alanı, savaşın gidişatında belirleyici faktördür."

İsrail'in performansına değinen Seyyid Nasrallah bunu bir başarısızlık olarak nitelendirdi.

“İsrail Gazze'ye elit güçler gönderdiğinde bu bir başarısızlıktır. İsrail kendisini muzaffer güç olarak göstermeyi başaramadı.”

“Direniş Ekseni Gazze’yi Destekliyor”

Lübnanlı direniş lideri, Gazze'yi desteklemek amacıyla İsrail düşmanına karşı yaptıkları müdahale nedeniyle Yemen ve Irak direniş hareketlerini övdü.

“Yemen liderliği ve halkı cesur, cüretkâr, resmi ve kamusal bir duruş sergileyerek Filistin'e füzeler ve insansız hava araçları gönderdi. İsraillilerin iddia ettiği gibi füzelerin ve insansız hava araçlarının hedeflerine ulaşmaması doğru olsa bile bunun önemli etkileri oldu.”

"Irak direnişinin saldırıları, Arap ülkesinde konuşlanmış ABD işgal güçlerine meydan okuyan yüksek bir cesareti temsil ediyor."

Seyyid Nasrallah daha sonra ABD'nin Irak ve Suriye'deki üslerine yönelik saldırıları durdurmak amacıyla bölgedeki direniş hareketlerine baskı yaptığını açıkladı.

“ABD, Batı ve Arap kanalları üzerinden Irak, Lübnan ve Yemen'deki direnişe boşuna baskı yapıyor. Irak ve Suriye saldırılarını durdurmanın tek yolu Gazze'deki savaşı durdurmaktır."

Onun seçkinliği, bölgedeki direniş hareketlerine değişmeyen İran desteğini selamladı.

Lübnan Cephesi

Seyyid Nasrallah, Lübnan cephesindeki operasyonların, tüm önleyici tedbirlere ve silahlı İsrail insansız hava araçlarının sürekli varlığına rağmen 8 Ekim'den bugüne kadar devam ettiğini söyledi.

Onun seçkinliği, geçen hafta Lübnan'daki direnişin hem nitel hem de nicel seviyelerde İsrail düşmanına karşı operasyonları artırdığını söyledi.

Seyyid Nasrallah, "300 ila 500 kg ağırlığındaki saldırı İHA'ları ve Burkan füzeleri geçen hafta hizmete girdi" dedi.

Bu bağlamda Hizbullah'ın işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde insansız hava araçları uçurduğunu ortaya çıkardı.

"Keşif dronlarımız her gün Safad, Acre, Hayfa üzerinden ve bazen de daha uzak bölgelere uçuyor."

Direniş lideri, Lübnan'daki direnişin geçen hafta Aynata'da Lübnanlı kadınları ve üç torununu öldüren korkunç suça anında misilleme yaptığını kaydetti.

"Sivilleri hedef alma konusunda hoşgörülü olmayacağımızı İsrail düşmanına bildirdik."

Bu arada kendisi, Lübnan'ın direnişi destekleyen Lübnan'daki siyasi ve popüler duruşunu övdü.

Gelecek adımlarla ilgili olarak Seyyid Nasrallah "bu tür hamleleri duyuran kişinin kendisi olmadığını" söyledi.

“Mevcut savaştaki politikamız, savaş alanının kelimelerden daha yüksek sesle konuşmasıdır. Lübnan cephesinde gözler savaş alanında olmalı.”

"Filistin'in zaferini ve İsrail'in yenilgisini sabırsızlıkla bekliyoruz. Zafer geliyor, nesillerimiz Kudüs'ün kurtuluşuna tanıklık edecek ve Mescid-i Aksa'da namaz kılacak" dedi.