Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, İslam İşbirliği Teşkilatı Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu 22. Olağan Oturumu’na katıldı.

İsrail'in Gazze'deki saldırılarını hatırlatan Tunç, İsrail'in 7 Ekim'den itibaren 5 bini çocuk yaklaşık 13 bin Filistinliyi şehit ettiğini, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını bombalayarak tarihte eşi benzeri görülmemiş bir katliam gerçekleştirdiğini söyledi.

İsrail'in, Gazze'de en temel insan haklarını hiçe saydığına, uluslararası hukuku ayaklar altına aldığına dikkati çeken Tunç, "İşledikleri insan hakları ihlallerinin, gözlerini kırpmadan söndürdükleri ocakların, hayattan kopardıkları masum canların hesabını bir gün mutlaka ödeyecekler." diye konuştu.

Bakan Tunç, toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada, “İslam İşbirliği Teşkilatı Bağımsız Daimi İnsan Hakları Komisyonu 22. Olağan Oturumuna katıldık ve İİT İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Büyükelçi Muhammad Lawal Sulaiman ile bir araya geldik. ‘İslam ve İnsan Hakları Perspektiflerinde Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması’ temasıyla gerçekleştirilen oturumda, İslam düşmanlığı ve ırkçılıkla mücadele konusunda görüşlerimizi ifade ettik. Sözde insan haklarının savunucusu gözüken birçok batılı devlet, başta Filistin’de yaşanan katliam olmak üzere, konu Müslümanlar olunca insan haklarını görmezden gelmekte. Bu durum, batılıların insan hakları konusundaki samimiyetleri açısından turnusol kâğıdı görevi görmektedir. Batılı liderlerin sessiz kaldığı bir ortamda Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, yaşanan haksızlıklara, hukuksuzluklara, insanlık suçlarına hep birlikte yüksek sesle karşı çıkıyoruz. Tüm insanlığın kadim değerleri olan adalet, eşitlik ve insan haklarının altını oyan, toplumları zehirleyen ırk ayrımcılığının son bulması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

"Varlığı inkar edilen bu nükleer silahlar araştırılmalı"

Tunç, İsrail'in nükleer silahları meselesinin unutulmasına ve unutturulmasına İslam ülkelerinin izin vermemesi gerektiğini vurgulayarak, "Varlığı inkar edilen bu nükleer silahlar araştırılmalı, uluslararası denetimden kaçırılanlar varsa ortaya çıkarılmalıdır. Riyad Zirvesinde alınan kararda da belirtildiği üzere, coğrafyamızın nükleer silahlardan arındırılması için gerekli girişimlerin bir an önce başlatılması gerektiğini düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin nükleer silahlara ilişkin gerekli süreçleri başlattığını bildiren Tunç, "Batılı liderlerin sessiz kaldığı bir ortamda Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu haksızlığa, bu hukuksuzluğa, bu insanlık suçuna karşı, hep birlikte yüksek sesle karşı çıkıyoruz." diye konuştu.

"Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız"

Tunç, Gazze'de ateşkesin sağlanması için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan oylamada "hayır" oyu veren 14 ülkenin, dünya tarihine, İsrail'in işlediği insanlık ve savaş suçlarının ortağı olarak geçeceğine işaret ederek, "BM sisteminin yetersizliği karşısında, bölgede ateşkes sağlanmasını müteakip tesis edilecek kalıcı barışın garantilerle desteklenmesi önemli bir adım olacaktır. Böyle bir adım atılması halinde Türkiye olarak sorumluluk almaya hazırız." dedi.

Kalıcı ateşkesin sağlanmasının ardından sorumluluğun bitmeyeceğinin altını çizen Tunç, Gazze'nin yeniden inşası için de herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı.

Tunç, bölgede barışın sağlanması için, artık Filistin bağımsız devletinin kurulma zamanı geldiğine dikkati çekerek, "Bölgemiz, ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız ve egemen Filistin devletinin vücut bulmasıyla kalıcı barışa kavuşabilir." ifadesini kullandı.