Buğra Kardan  İstanbul

Kayıp 132 milyon lira, kayıt dışı para skandalları ve taciz iddialarıyla çalkalanan İP’te sular durulmuyor. Kendisi ve ailesine yönelik suçlamalara cevap veremeyen Genel Başkan Meral Akşener zor günler geçiriyor. Art arda gelen istifalarla ve ithamlarla öfkeye kapılan Akşener, 3 Mart’ta kalktığı ‘kumar masası’na 6 Mart’ta döndüğü için pişman olduğunu belirtse de çark siyasetini bırakmıyor. 14-28 Mayıs hezimetlerinin akabinde CHP’ye “Hayatta başarılar” diyerek 31 Mart yerel seçimlerine tek başına gireceğini ilan eden Akşener’i İP’in tabela partisi konumuna düşmesi korkusu yeniden kıvırmaya itiyor. Üst aklın operasyonuyla zayıflayan Akşener’in CHP’nin ABB Başkanı Yavaş’a destek olup olmamayı tekrar ele almaya hazırlanıyor.

Akit haklı çıktı

Muhalif gazetelerden Cumhuriyet’in isimsiz bir İP yetkilisinin iddiasına dayandırdığı haberine göre, Akşener’in Özgür Özel’in ittifak teklifini görüştüğü GİK toplantısından çıkarken, “Ankara’yı bir daha oylayacağım” sözünü sarf etmesi “pes” dedirtiyor. Kirli ittifaka kapıyı kapatmayan, at pazarlığını sürdüren Akşener için “Kıvırma seanslarına Ankara’dan başlıyor” ifadesi kullanılıyor. İP Lideri çelişkili tavrıyla 8 Eylül tarihinde “Kumarbaz Meral” ve 3 Aralık tarihinde “Meral Sopayla Hizaya Getirildi” başlıklı haberi yapan akit’i haklı çıkarıyor. akit’i tebrik eden siyasetçiler, Akşener’i tutarlı görmüyor, güvenilir bulmuyorlar. Kuyruk siyasetinden vazgeçemeyeceğinin altını çiziyorlar. El yükseltme çabasının sürdüğünü, Mansur Yavaş manevrasının ise bunu net şekilde ortaya koyduğunu dile getiriyorlar.

Kırmızı çizgileri yok

Siyasetçilere hak veren gazeteci-yazar Ekrem Kızıltaş da akit’e yaptığı açıklamada şunları dile getirdi: “Söz konusu Akşener ve İP olduğunda geçmişte yaşadıklarımızı hatırlıyoruz. Kırmızı çizgileri, ilkeleri olmadığını hatırlıyoruz. Bu yapılanmanın seçimlere tek başına girme kararını hızla değiştirme ihtimalini yüksek görüyoruz. Net görüşü olsa HDP’yle el ele veren CHP’yle ittifak yapmazdı. Tutarlı olsa 3 Mart’ta zehir zemberek sözlerle kalktığı altılı ya da yedili masaya 6 Mart’ta sessiz sedasız geri dönmezdi. Her ne kadar ‘Tek başına seçime gireceğiz’ dese de iddialı olduğu bir il ya da büyük ilçe yok. Bu nedenle CHP’yle pazarlık yürütmesi, destek karşılığı taviz istemesi iddiası akla yatkın. El yükseltme hamlesi tezi makul. Masanın kendiliğinden kurulmadığı, devreye giren üst aklın ürünü olduğu muhakkak. Bu masada Cumhur İttifakı’na seçimleri kaybettirmeyi dileyenlerin yer aldığı malum. İP de bunlardan biri olarak hafızalarda yerini aldı. Doğal olarak inandırıcılığını, güvenilirliğini kaybetti. Şu anda itiraz etse de İstanbul ve Ankara’da ittifak yahut iş birliği yapılması ihtimali kuvvetli. Burada Ankara öne çıkıyor. Çünkü Akşener ile Yavaş’ın yakın irtibat hâlinde olduğu açık. Ama buna İstanbul, Adana, Mersin ve Antalya da katılacak. İP buralarda CHP’ye verdiği desteğe mukabil İstanbul ve Ankara’da bazı ilçeleri talep edecek. Ancak yerel seçimlerde adayların başarıları ön planda olacak. İmamoğlu ve Yavaş’ın bu anlamda eksileri çok. İşte onun için CHP’nin İP ve HDP’nin yardımıyla kazandığı yerleri Cumhur İttifakı’na kaptırma olasılığı yüksek.”

31 Mart'ta da nedamet getirir

Gazeteci-yazar Yusuf Alabarda ise şunları söyledi: “Tek başına seçimlere gireceğini ifade etti. Burada Meral Hanım ne yapar? 79 ilde aday çıkarır, 2 ilde de yani İstanbul ve Ankara’da CHP’nin yanında yer alarak zevahiri kurtarır. CHP İzmir ya da Konya için İP’e gerek duymaz, ittifak yapılmasının anlamı olmadığını bilir. Dolayısıyla İstanbul ve Ankara üzerine kurgulanıyor. Anlaşılan o ki, bu 2 il için pazarlığı kızıştırma, el yükseltme gayretinde. İleri gidiyor, geri geliyor. Çelişkili tavırlar takınıyor. Bu tavırlar seçimleri takiben İP tabanında büyük sıkıntılar çıkaracak. Açıklamaları inandırıcı değil. Geçenlerde altılı masaya dönmekten duyduğu pişmanlığı anlattı. 31 Mart seçimlerinin ardından çıkıp ABB ve İBB için CHP’yle istişare ettiği için nedamet getirirse şaşırmamak gerek. İP’in tabanı ne yapar bilinmez ama Ankara’da ağırlığı var. 2019 yerel seçimlerinde Ankara’da Yavaş 120-125 bin oy farkıyla seçildi. 2018 seçimlerini dikkate aldığımızda Ankara’da İP’in 400 bin, HDP’nin 270 bin oyu var. Bu 2 yapılanma aday çıkarmadığından 670 bin oy Yavaş’a gitti. Yavaş’ın buna hava su gibi ihtiyacı var. İstanbul’da İP’in Ankara kadar ağırlığı yok. İmamoğlu burada İP’ten doğan boşluğu HEDEP’le doldurmayı amaçlıyor. Karşımızda bir anket var. Ankete göre Tunç Soyer’e İzmir’de CHP’lilerin yüzde 67.1’i, HDP yahut HEDEP’lilerin yüzde 92.3’ü tekrar oy vereceğini beyan ediyor. Bu garip olmayıp, Soyer’le ilgili algıya işaret ediyor ki İmamoğlu’nun durumu da onunla aynı.”

Zorlu: Karar herkesi bağlar

Öte yandan Ak;şener konu ile ilgili sessizliğini korurken, İP Sözcüsü Kürşad Zorlu, “GİK’in kararı net. Biz tek başımıza seçimlere katılacağız, çalışmalarımızı hızla yürütüyoruz. Tartışmaya açık bir konu değil. En üstten en alta kadar bütün birimlerimizi, mensuplarımızı bağlayan karar” açıklaması dikkat çekti.