Cihat Yaycı, sosyal medya platformu X üzerinden şu önerilerde bulundu.

Dünyanın yuvarlak olduğunu bilmeyen; Türkiye ile Libyanın, Gazze’nin, İsrail’in karşılıklı kıyısı olduğunu kavrayamayan; bu konudaki ulusal ve uluslararası anlaşmaları okumaya bile üşenen; Deniz Hukukundan haberi olmayan; bir koordinat verildiğinde haritada gösteremeyecek olan bazı aktif ve emekli bürokratların Mavi Vatanı Hegel diyalektiğinin bir parçası olarak kullandıklarını görmekteyiz. Yunan talebi Sevilla Haritasını tez olarak bir tarafa koymakta karşısına anti tez olarak Mavi Vatanı koyarak yönlendirme kabiliyetleri olan siyasilere şeytanın sağ taraftan yaklaşması gibi yaklaşmaktadırlar.

Sevilla Haritasının bir ütopya olduğunu kabul ettiklerini belirterek konuşmaya başlayıp ancak Mavi Vatanının da sanki bir öz eleştiriymiş gibi maksimalist olduğunu ifade etmektedirler. Arka kapılarda tez ve anti teze karşılık uzlaşma ve çözüm önerisi olarak Yunanistanla pazarlığa oturmayı yeni bir harita ya da kaynakların nasıl paylaşılacağı konusunda anlaşmayı sentez olarak teklif etmektediler. Antalya körfezinin dışına bu şekilde çıkmayı başarı addederek siyasileri planlarına ortak etmeye çalışmaktadırlar.

"Sayın siyasilerimiz lütfen bu oyuna gelmeyiniz"

Bugün bu bürokratlar tarafından uzlaşma diye önünüze konulanın tıpkı milli mücadele zamanında olduğu gibi başkentin Kayseri’ye taşınması, İstanbuldan vazgeçme tekliflerinden farklı değildir.

Bu teklife o zaman Millet iradesi nasıl ki hayır dediyse ise bugün de demeye muktedirdir. Nitekim 27 Kasım 2019 tarihinde Libya ile Deniz Yetki Alanlarını Sınırlandırma Anlaşması imzalanarak bu cevap verilmiştir

Mavi Vatan milletimizin denizlerdeki misak-ı millisidir. Hiçbir akıl oyununa ya da pazarlık masasına konu edinilmemelidir. Yüce milletimizin bir bütün olarak sahiplendiği ve takipçisi olduğu paydaşlardan birisidir. Uluslararası hukuk ilkelerinin tamamına uygun ve hakça paylaşımı esas alınarak bırakınız maksimalist olmayı, en asgari şartlarda hazırlanmıştır.

Uzlaşma ve çözüm diye ağızlara almaktan bile imtina edilen Mavi Vatanın, bir köşesinde dahi değişikliğe gitmek ya da bir damlasından vazgeçmek başta aşağı çöküşü demektir. Zaten nihai hedefin de bilerek veya bilmeyerek bu olduğunu düşünmekteyiz.

Söz konusu aktif ve emekli bürokratlar eğer anti tezlerinde bir harita kullanacak ise Yunanistan’ın maksimalist mantığı ile hazırlanmış Tunusla karşılıklı kıyımız olan haritamızı kendilerine kullanmaları için takdim ederiz. İnceledikleri takdirde Mavi Vatanımızın ise nasıl rasyonel bir gerçeklikle oluşturulduğunu ve her iki taraf için başkaca yolun olmadığını göreceklerini umut ediyoruz.