Demokrasi ve insan hakları söylemlerini dillerinden düşürmeyen ve demokrasi ve özgürlüğün merkezi gibi davranan batılı ülkeler, iş siyonist İsrail’in yaptığı soykırıma geldiğinde demokrasi ve özgürlükleri rafa kaldırıyor. Türkiye dahil, kendi dümen sularına girmeyen ülkeleri demokratik ve özgür olmamakla suçlayan batılı ülkeler, İsrail’in Gazze’de giriştiği katliamlara sıra gelince kimsenin ağzını açtırmıyor. Ağzını açanları da türlü tehdit, baskı şantaj yöntemleriyle susturuyor.

Akademisyenlere baskı

İslam Ülkeleri Akademisyenler ve Yazarlar Birliği tarafından yayınlanan raporda, antisemitizmin, “İsrail politikalarının eleştirilmesini engelleyici bir aparat haline dönüştüğü” vurgulandı. Filistin yanlısı gösterilere izin verildiği, Anti-semitizm ve Yahudi karşıtlığı yapıldığı gerekçesiyle Harvard, Pensilvanya ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün rektörleri geçen hafta ABD Temsilciler Meclisi’nde saatlerce sorgulandı. Pensilvanya Rektörü Elizabeth Magill istifa etmek zorunda kaldı. İngiltere’de Filistin’i destekleyen gösterilere katılan öğrencilere yönelik soruşturmalar yapılıyor, Fransız akademisi ve medyasısının Gazze’de öldürülen yüzlerce öğrenci, akademisyen ve gazeteci için sesini yükseltmiyor. Alman makamları da, İsrail’i eleştirenlerin deport edileceği tehdidinde bulunuyor. Yine bir Filistin yanlısı Deutsche Welle’deki işinden kovuldu. “Batının ikiyüzlülüğünü akit’e değerlendiren AK Parti Sivas Milletvekili Rukiye Toy da şunları dile getirdi: “Her sabah uyandığımızda Gazze’deki vahşeti yaşıyoruz. Terör devleti İsrail ve yancıları tüm insanlığa meydan okuyarak zulmüne devam ediyor. Fakat bu korkunç tablonun en büyük kaybedeni dünyaya demokrasi ve özgürlük vadeden kendisini medeniyetin merkezi gören Batı’dır.”

Demokrasi bir aparat

Yeniden Refah Partisi Genel Merkez hukukçularından Avukat Ali Kaan Kılıçoğlu da, şunları söyledi: “Batı için demokrasinin kendi çıkarlarını savunmak için kullanılan bir araçtan ibaret olduğunu Filistin meselesinde yaşananlardan dolayı aynel yakin görmekteyiz. Dünyaya hakim olma safsatasını nüfus ve toprak yönüyle gerçekleştiremeyeceğini bilen siyonist Yahudiler, bu gayelerini ekonomi ve diğer devletlerdeki maşa olarak kullandığı siyasiler üzerinden gerçekleştirme yolunu izlemektedir.” Yedihilal Derneği Ankara İl Başkanı Avukat Serkan Güçlü ise, şunları iöfade etti: “Gazze bir turnusol kağıdı görevi görüyor. BM’de ateşkese dair yapılan oylama da bunun bir göstergesi. Gerçekten insan haklarını savunanlarla sözde insan hakları savunucularının kimler olduğu ortaya çıkmış oluyor. Tarihin bundan sonraki kısmında ülkeler insan haklarını savunanlar ve savunmayanlar diye ayırt edilecekler.”