Buğra Kardan  İstanbul

Türkiye’yi germek, içeride ve dışarıda zor durumda bırakmak için her yolu deneyen zillet paydaşlarının bir tahrik eylemi daha boşa çıkarıldı. Suudi Arabistan’da oynanması planlanan Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa maçına dakikalar kala girişilen kirli eylemden hükümeti sorumlu tutma gayreti akim kılındı. “İstiklâl Marşı okutulmadı” yalanı, futbolcuların Atatürk temalı tişörtlerle, pankartla maça çıkmalarına izin verilmediği şayiasıyla ertelenen maçı takiben CHP ve medyası taraftarları galeyana getirmeye koyuldu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun fonladığı kanallar, gazeteler ve troller Erdoğan’a yüklenmeye başladı.

Kaos planını milletimiz bozdu

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin önerisi, Ali Koç ve Dursun Özbek’in onayıyla Suudi Arabistan’da oynanmasına karar verildiği anlaşılınca her yeri sessizlik sardı. İptal edilen maçının akabinde çıkan olayın ana sorumlusu Koç’un tek laf etmemesi, Özbek’in ve Büyükekşi’nin de çıt çıkarmaması tepkilere yol açıyor. Olan bitene ilişkin akit’e konuşan Yazar Murat Özer, Gezi benzeri bir kaos planının daha çökertildiğini vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Kaos planı tutsa Koç ve diğerlerinin çeneleri açılacaktı. Koç’un Gezi eylemlerinde yer alanlara, terör faaliyetlerine katılanlara otelini açtığını unutmuyoruz. Şükür ki kaos planı çöktü. Bu planı çökerten milletimizin güçlü iradesi oldu. Anlıyoruz ki Riyad’da kaos planını uygulamaya yeltenenler Türkiye’nin güçlü şekilde ayağa kalkmasından, PKK’yı darmaduman etmesinden, Filistin toplumunun yanında yer almasından rahatsız olanlar idi. Milletimiz Galata Köprüsü’nde bir araya gelerek tüm dünyaya, kandan beslenen darbeci artıklarına cevap verdi. Nihayetinde darbelerden, ayaklanmalardan medet umanların sesleri kesildi.”

Olay her yönüyle araştırılmalı

Spor yazarımız Ahmet Gülümseyen ise şunları söyledi: “Her şey araştırılmalı. Hakikat ortaya çıkarılmalı. İdari ve hukuki tahkikat yapılıp olay her yönüyle halka anlatılmalı. Bir provokasyonla karşı karşıyayız. Bu sporla da futbolla da bağdaşmıyor. Riyad’da çıkan olayın ardından Cumhurbaşkanı’mızın mesul tutulması anlaşılır bir şey değil. Yani sporcu, futbol tutkunu bir Cumhurbaşkanı’mız var. Onu hedef alanlar hata ediyor. Futbolu TFF değil, Kulüpler Birliği yönetiyor. Kulüpler Birliği’nin başında da Ali Koç var. Koç’un da yanlı ve yanlış kararlarını bilmeyen yok. Tuhaf bir hâlle karşı karşıya kaldık. Hatırlayın Koç ve Özbek maçın Riyad’da oynanacağı duyurulunca rest çekti. Ne oldu da maçın iptal edilmesine karar verildi, ne oldu da aylar evvel yapılan protokole uyulmadı. Neden Koç ve Özbek suskun? Bu suskunluk hayra alamet değil. Sinsi planlarla karşı karşıyayız. Sporu, futbolu siyasallaştırma ve ülkeyi germe gayesi var. Koç’un neden bir şey demediğini merak ediyoruz.”

Ali Koç'un vukuatı çok

Bu arada, Ali Koç’un çelişkili tavırları dikkatlerden kaçmıyor. Atatürk tişörtleri ve pankartlarını bahane ederek Suudileri yerden yere vuran Koç’un, Mustafa Kemal’i topa tutan Rumlara karşı ise dilini yuttuğu ortaya çıktı. Bir dönem Fenerbahçe Beko’da forma giyen Yunan Kostas Sloukas’ın “Atamızı özlem ve saygıyla anıyoruz” yazılı pankartı tutmadığı’ belirlendi. Sloukas’ın “Büyükannem İzmirli idi. Atatürk tarafından zulme uğradı. O pankartı taşıyamazdım” dediği öğrenildi. Koç’un ayrıca Fenerbahçe’nin Rum takımı AEK Larnaka’yla deplasmanda oynadığı maça bayrağımızın stada sokulmaması için protokol imzalattığı öğrenildi.