AKİT MENÜ

Gündem

Yüz binler Galata'dan dünyaya haykırdı: Gazze yalnız şehidler sahipsiz değil

Ayasofya, Sultanahmet, Süleymaniye ve Yeni Cami’de sabah namazını eda eden 250 bini aşkın kişi, 7 Ekim’den bu yana siyonist saldırı altında olan Gazze halkı ve Irak’ın kuzeyinde şehid olan 12 kahraman için dua ettikten sonra Galata’ya akın etti.

Katil İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik başlattığı soykırıma “dur” demek ve PKK terörüne tepki göstermek için İstanbul’da Milli İrade Platformu tarafından 308 sivil toplum toplum kuruluşunun katılımıyla organize edilen “Şehitlerimize Rahmet, Filistin’e Destek, İsrail’e Lanet” yürüyüşü gerçekleştirildi. Türkiye Gençlik Vakfının (TÜGVA) öncülüğünde gerçekleştirilen organizasyonda, sabah namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Eminönü Yeni Camii, Sultanahmet Camii ve Süleymaniye Camii’nde sabah namazı kılan yaklaşık 250 bin kişi Galata Köprüsü’ne gelerek Gazze’de yaşanan katliama ve eli kanlı terör örgütüne tepki gösterdi.

Camiler doldu taştı

İstanbul’daki 4 büyük selatin camide yoğunluk dolayısıyla içeri giremeyen vatandaşlar, Ayasofya ve Sultanahmet meydanlarındaki yeşil alanlarda beraberlerinde getirdikleri seccadelerin üzerinde namaz için saf tuttu. Sabah namazının ardından şehitler ve İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden Filistinliler için dualar edildi. Camilerin önlerinde toplanan yaklaşık 250 bin kişi, kortej eşliğinde Galata Köprüsü’ne ulaştı. Katılımcılar “Şehitler ölmez vatan bölünmez”, “İşbirlikçi hainler hesap verecek, katil İsrail hesap verecek”, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Kanımız canımız feda olsun Aksa’ya”, “Hamas’a selam direnişe devam” sloganları attı. Kur’an-ı Kerim okunan programda merhum yazarımız Abdurrahim Karakoç’un “Kardan aydınlık” bestesi seslendirildi. Galata Köprüsü civarında bulunan 200’e yakın balıkçı teknesi de yürüyüşe denizden destek verdi.

Bakanlar da katıldı

Dünya basının büyük ilgi gösterdiği etkinliğe; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, AK Parti Mersin Milletvekili Nureddin Nebati, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Süleyman Soylu ve Hasan Turan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TEKNOFEST ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Abdullah Ceylan, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Fatmanur Altun, TÜGVA Başakşehir Teşkilatı Okul Başkanı Usame Zeyd Demir ile birçok milletvekili ve ilçe belediye başkanı ile siyasi partilerin temsilcileri katıldı.

İkisinin de katilleri aynı

Burada konuşan Bilal Erdoğan, şunları dile getirdi: “12 şehidimizi de Filistin’de olup bitenleri de takip eden, uyumayan, uyanık yığınlar olarak bütün dünyaya haykırmak istiyoruz. Biz bu olup bitenlere kayıtsız kalamayız. Biz Türkiye’nin terörle mücadelesinde verdiği şehitlerin de Filistin’de düşen şehitlerin de orada öldürülen çocukların da katillerinin aynı odaklar olduğunu biliyoruz. Biz bunlara kayıtsız kalmayacağımıza, bütün dünyaya hakkı, adaleti haykırmaya devam edeceğimize söz veriyoruz.”

Türk halkına teşekkür

Faed Mustafa da şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a her zaman bizim davamıza sahip çıktığı için teşekkür ederim. Gazze şehrindeki her şeyi hedef alan bu zalimler, bizi davamızdan saptırtmak istiyorlar. Bütün bunlara rağmen biz davamızdan hiç sapmadık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk halkına her zaman bizim davamıza sahip çıktığı için teşekkür ederim.” Diğer katılımcıların konuşmaları ise şöyle...

Hulusi Akar: “Bizim milletimiz asil bir millet. Biz nerede haksızlık, hukuksuzluk varsa onlara her zaman karşı çıktık. Filistin’deki katliama da şiddetle karşı çıkıyoruz. Biz bir taraftan kendi ülkemizdeki teröristlerle uğraşırken, diğer taraftan da Filistin’deki terör faaliyetlerini şiddetle lanetliyoruz.”

Osman Nuri Kabaktepe: “İnsanlığın son adası olan Türkiye’den tüm dünyaya sesleniyoruz. İsrail’in işlediği devlet terörüne karşı sessiz kalamayız. Teröristlerin güvenlik güçlerimize yaptıkları saldırılara sessiz kalamayız. Gazze’de yaşanan katliamlara karşı devlet ve devlet başkanı düzeyinde de en yüksek zirvesini gösteren Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum.”

Mahmut Asmalı: “Kudüs dünyanın kilit taşıdır oraya barış ve huzur gelmeden dünyaya barışın ve huzurun gelmesi imkansızdır. Gazze’nin hürriyeti, insanlığın hürriyetidir. Gazze özgür oluncaya kadar, başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek.”

Katillerin canı cehenneme

Ali Yalçın: “Başkasının yangınıyla evini ısıtanın, yemeğini pişirenin, yerleşimci adı altında işgalcileri götürüp Filistin’e yerleştirenlerin, ‘Ben İsrail’e ABD Dışişleri Bakanı olarak değil, bir Yahudi olarak geldim’ diyenin canı cehenneme.”

İbrahim Beşinci: “Kahraman Mehmetçiklerimizin davasında, cesur Filistin halkının yanında, katil İsrail’in karşısında, ahdimiz silahımızdır bu soykırımda. O kutlu sabaha az kaldı. Tüm halklar uyandı, intikama az kaldı. Direnişin ateşi, tüm dünyada yandı. Galibiyete az kaldı. Mescid-i Aksa’nın avlusu dolana kadar durmayacağız.”

Fatmanur Altun: “Gazze’ye bugün ellerini uzatanlar yarın coğrafyamızda daha büyük ameliyatlar yapmak istiyorlar. Hem de bu ameliyatları anestezisiz, kanlı bıçaklı yapmak istiyorlar. Bugün burada toplanan kalabalık dünyaya haykırıyor. Artık soykırım bitsin, artık ateşkes bir an önce yapılsın.”

O kirli elleriniz kırılacak

Abdullah Ceylan: “Dünyanın en büyük 2 terör örgütüne karşı mücadele eden milletimiz ve Filistin halkı vatanlarının bedelini kanlarıyla, canlarıyla ödemiştir. Ey katiller sürüsü, ellerini topraklarımızdan, masum çocuklarımızdan çekin. Yoksa yüzyıllardır o kirli ellerinizi kırdığımız gibi bugün de bu aziz millet sizlerin ellerini kıracaktır.”

İşte iki zihniyet farkı

Yahudi ve Hıristiyan adeti olan yılbaşını bahane ederek dünyada akan mazlum kanına aldırmadan eğlenen ülkemizdeki seküler azınlık ile zulme ‘dur’ demek için Galata’ya kıyama duran şuurlu nesil arasındaki farkı değerlendiren sosyologlar “iki nesil” arasındaki bariz farka dikkat çekti.

Sokağa hep inançlılar çıkıyor

Gazetemize konuşan Doç. Dr. Âdem Palabıyık, şunları dile getirdi: : “Cumhuriyet kurulduğundan itibaren bizim Osmanlı ve İslam’a yönelik değerlerimize kökünden balta vurulmaya çalışıldı. Genellikle tepeden inmeci, dogmatik, modern, bireyselleştirici ve sekülerleştirici bir süreç dayatıldı. Böyle bir süreç içerisinde sahip olunan değerlere dair bütün yargılar ortadan kalktı. Bugün Müslüman gençliğin Galata’da yürümesi, şehitleri anması, Filistin’i anması aslında bizim bu değerlerden kopmadığımızı, bir direniş ortaya koyduğumuzu da gösteriyor. Fakat laik kesim geçmişinden kopartılmış bir nesil sonucunda ortaya çıktığı için bu değerlerden onların bağımsız olmasını beklemek zaten. Çünkü onların amacı bu. Bizim dilimize, dinimize, inancımıza vurulan o balta bugün bu görüntüyle karşımıza çıkıyor. Yani bir tarafta bunlara karşı direnenler diğer taraftan da bunları savunanlar var. 15 Temmuz’da da böyle oldu. Yine sokağa çıkanlar geçmişine balta vurulmaya çalışan insanlar oldu. Bu Kurtuluş Savaşı’nda da böyledir. Değerlerinden koparılmak istenen nesiller bir duruş sergiliyor. Koparılan o dogmatikliği kabul edilen, o tarihsel hafızanın sıfırlandığı insanlar ise bugün ne şehitlerimiz için ne de Gazze’de olan katliamı göz önüne alarak ortaya bir direniş koymuyorlar. Bunların esas amacı Batı’ya entegre şekilde yaşayabilmek. Bu onlar için artık vazgeçilmez bir durum ama bizim için ise yeniden bir direniş, yeniden bir küllerinden doğuş süreci.”

İnsanlık farkı

Prof. Dr. Ahmet Akın da şunları söyledi: “Tabii aslında buradaki olay Anadolu insanının çocukları ile emperyalizme bir şekilde düçar olmuş gençlik arasındaki farkı ortaya koyuyor. Emperyalizm, büyük bir hastalıktır. Yani 3M ile modayla, medyayla ve mantaliteyle gelir ve kendini ortaya koyar. Aslında biz bu sabah Anadolu çocuğu ile emperyalizme meyledenler arasındaki farkı görmüş olduk. ‘Milli yas ilan edilsin’ diyenlerin aslında böyle bir derdi olmadığını, şehitleri önemsemediğini gördük. 12 Mehmet’imizi şehit eden elle, bu güçle, Gazze’deki Ebu Ubeyde’leri şehit etmeye çalışan ve Gazzeli insanları zulmeden elin aynı el olduğunu anladık. Aslında bu yılbaşı insanlık ile insan olmayanları ayırdı. Sabah oraya gelenler sadece Gazze’nin veya şehitlerimizin değil aslında bir anlamda insanlığın yanında durmak ve emperyalizmin karşısında durmak için Galata’da toplandı.”

Yorumlara Git

Adıyaman'daki deprem konutlarında Türk bayrağını yere attılar: Evlerini geri alın, yazıklar olsun

Türkiye yeni güne dev operasyonla uyandı! Tam 23 ilde yapıldı

Siber güvenlik için Türkiye harekete geçti! Konu Ekim ayında mecliste

Türkiye'ye gündeme oturacak savunma sanayi teklifi

Robot Sophia CHP’ye pahalıya patladı