Ekrem İmamoğlu hizmet götürmediği İstanbulluların tepkisini, "reklam, kurgu" gibi ifadelerle hafife almaya devam ediyor.

Murat Kurum'un adaylığının açıklandığı günden beri uykuları kaçan Ekrem'e bir genç adeta ateş püskürdü.

Kullandığı metro hattının arıza yaptığını belirten genç, sıralı mesajlarında şu ifadeleri kullandı:

Hayatımın en korkunç yarım saatini yaşadım. Yine yağmurlu bir gün ve M7’nin sinyali kesildi. Yarım saat boyunca balık istifi hâlinde havalandırmalar çalışmadan bekledi. Asla mübalağa etmiyorum. Sinyal butonlarından kimse cevap vermedi. Kapının kolu çevrildi ama kapılar açılmadı.

Gerçekten insanların seyahat kazalarında nasıl ölebildiğini anladım o yarım saatte. Biraz daha geçseydi herhalde havasızlıktan bilincini kaybedenler olacaktı. Ben bugünden sonra hiçbir şekilde M7’de kendimi güvende hissetmeyeceğim.

Acil eylem planı da mı yok? Bu nasıl bir hazırlıksızlık. İnanın o yarım saat o metronun içinde olan insanların üzerinde bırakılan travmayı sizlere anlatamam. Ben bunu normalleştirmeyeceğim ve sineye çekmeyeceğim. Her cenahın vatandaş halk söyleminden bıktım artık.

Yetişkin insanlar olarak aklımızı kaybetme noktasına geldik. Çocuklar? Hamileler ve yaşlıları düşünemiyorum bile. Hala böyle bir anı nasıl yaşadık anlayamıyorum. Sinyal kesilebilir kabul. Buna dair neden bir hazırlık yok? Neden neden neden?

Güne berbat başladım. Teşekkürler. Yapmam gereken bir ton iş varken ben burada asla cevap alamayacağım bir hak savunuculuğuna soyunuyorum

Yüzlerce insanın panikten camları kapıları yumruklayıp çığlık attığı bir anı tahayyül edin. Eylem planları hazırlanırken böyle anlar için kitle psikolojisinin nasıl çalışacağını söyleyen bir tane psikolog da mı yok!!!!!

Cem Karaca’nın da dediği gibi “Bedava yaşıyoruz, dostlar bedava.” Bu saatten sonra kimsenin hak hukuk adalet eşitlik zart zurt söylemlerini gram kaale almam.