Özellikle elinde altın bulunduran küçük yatırımcıların en çok merak ettiği konulardan birisi elde bulunan altının bankaya yatırılıp yatırılamayacağı. Özellikle bankacılık sistemine yastık altındaki altını kazandırmak isteyen merkezi yönetim cazip seçenekler sunarak sisteme vatandaşı sokmayı amaç ediniyor.

Güvene dayalı yaklaşım

Hem güvenilirlik hem takip hem de işlem kolaylığı sebepleriyle bankada altın hesapları açtırmak karlı bir adım olarak değerlendiriliyor.. Nitekim altın hesabı sahipleri gram fiyatı üzerinden doğrudan alım satım yapabildiklerinden bu işlemlerde de kar sağlıyorlar. Altın hesabı sahibi olmak isteyenler için vadeli ve vadesiz olmak üzere iki farklı seçenek bulunuyor.

Yastık altı ruhu kırılmıyor

Vadesiz altın hesabında hesap sahibi birikimini güvenle saklayabileceği ve gerektiğinde likidite edebileceği bir alana sahip oluyor. Vadeli altın hesabı sahipleri ise fiyat farkından da yararlanabiliyor. Bazı yatırımcılar özellikle getiri açısından altının bankada bulundurulmasının tüçük bir meblağ olduğu gerekçesiyle sisteme yatırımlarını sokmamaktalar.

 

Her ne kadar sistemin vaadleri ortada iken güvenli liman olarak değerlendirilen altının sahipleri ellerinde fiziki olarak altın bulundurmayı ana prensip olarak akıllarında tutmaktalar.Yastık altında 120 tona yatın altının bulunduğu iddialar arasında. Bu altını sisteme katmak aynı zamanda kayıtdışılığın önlenmesi anlamına da geliyor. Son dönemde altından sonra gümüşe dair de önemli bir talep sez konusu. Gümüş getiri yönünden son 1 yıllık süreçte beklenen performansı sağlayamasa da bu yıl açısından finansal yatırımcıların portföyünde gümüşe de yer açılmış durumda.
Uluslararası konjontrür değerlendirmesinde bulunan piyasa uzmanları gümüşün 2024 yılı için de altınla birlikte kazandıran bir enstrüman olacağı fikrindeler.