AKİT MENÜ

Kültür - Sanat

Salih Mirzabeyoğlu'nun 'Başyücelik Devleti' eserinin 5. baskısı çıktı!

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun 'Başyücelik Devleti -Yeni Dünya Düzeni-' eserinin 5. baskısı çıktı! Üstad Necip Fazıl’ın ortaya koyduğu ve mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun tahlil ettiği, müstakil eser haline getirdiği, İslami bir devlet modeli olan "Başyücelik Devleti" eserinin yeni baskısı çıktı.

Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun 'Başyücelik Devleti -Yeni Dünya Düzeni-' eserinin 5. baskısı çıktı! Üstad Necip Fazıl’ın ortaya koyduğu ve mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun tahlil ettiği, müstakil eser haline getirdiği, İslami bir devlet modeli olan "Başyücelik Devleti" eserinin yeni baskısı çıktı.

Başyücelik Devleti nedir?

Başyücelik Modeli, dünyadaki mevcut sistemlerin kötü taraflarını dışta bırakmış, iyi taraflarını almış ve orijinal bir şekilde terkib olunmuş müşahhas bir reçete halinde sunulmuştur.

Çağının öncüsü olan çilekeş mütefekkir Necip Fazıl kapitalizm, sosyalizm ve nazizm üçgenindeki dünyaya karşı yeni bir nizam teklifi ile zuhur eder ve ismini de “Başyücelik Sistemi” olarak koymuştur.

Eserin takdim yazısından:
Mümin, beş türlü şiddet arasındadır: Müslüman kardeşi onu çekemez. Münafık ona buğz eder ve sevmez. Kâfir onun canına kasteder. Kendi nefsi onunla uğraşır. Şeytan onu şaşırtmaya çalışır.

Yukarıdaki hadîs'in çerçevelediği beş şiddetin her birinden ayrı ayrı pay sahibi olarak sürdüğüm ömür, ilk üçüyle şahsımda Büyük Doğu-İbda erlerine mahsus bir hakikati tecelli ettiriyor ki, şükrün izhârı hâlinde belirtmeliyim:
-"Aslan meclise geldiği zaman, tavşan, çakal ve köpek titreşme müşterekliğinde bir olur!"
Herkes kendi zaviyesinden ayrı ayrı görüyor ki, biz bu işin ne fikir ve ne de fiil olarak şakasında değiliz... "Boşgörü"yü "hoşgörü" adı altında pazarlayan "mamacı" tipi değiliz... "Cek" ve "cak" gibi nisbet ekleriyle ıslâm davasının "fikir" ve "aksiyon" cephesini daima uzak istikbâle ısmarlayan ve daima "çile" ve "risk"ten kaçan "teyze adam" tipinin tersine, idealizmin ne demek olduğunu kaskatı bir vakıa hâlinde meydan yerine dikeniz... Gözümüz, büyük ıslâm inkılâbında... Başyücelik Devleti?..

Dünyada bugünkü siyasî ve içtimaî ihtilaçların bütün illet ve müessirlerini tartarak, tanıyarak, anlayarak ve bütün tarih seyri boyunca kendi nefs muhasebemizi dibine kadar yapmış, kendimizi bütün zaaflarımız ve kuvvetlerimizi tespit etmiş olarak, yepyeni bir ruh, mefkûre ve nizâm yekpâreliği içinde yeniden doğmamız lâzım... Dünya ne oluyor ve biz ne olacağız? Boşlukta mekân işgal etmek hakkımızı hangi şahsiyetli dünya görüşüne istinad ettireceğiz ve manevî "Ortak Pazar"a hangi öz malımızı sürebileceğiz? Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra "Yeni Dünya Düzeni" adı altında rakipsiz olarak pazarlanan eski liberalizm ve demokrasi nizamı, başta Amerika ve yamacında Avrupa'nın patronluğunu tescil mahiyetinde hükmünü hâkim kılmaya çalışırken, kâfirlerin gönüllü alçaklığı bir yana, "onu babam da bilir!" hesabı kuru kuru "İslâm!" demek yeter mi? Elbette İslâm; ama "nasıl" ve "niçin"ini göstermek şartıyla!..

İdeal, eşya ve hadiseler üzerinde kendi nakşını görmek isteyen bir fikrin belirttiği hasret, iştiyak, hayâl ve plândır; ve eğer ideolocya bir beyin ise, ideal de bir kalbdir... Küçük ve miskin fikre dayanan hiçbir arzu, heves, merak ve davranış, ideal olamaz. Bir şeyin ideal olabilmesi için, mutlaka cemiyet plânında ulvî bir oluş ve erişe göz dikmesi lâzımdır... Her ideal bir gayedir; fakat her gaye ideal değildir. Gayeler aşağılara düşebilir, idealler düşemez... Sözkonusu hikmetlerin toplamı hâlinde biz, beyin ve kalb bir arada, İslâm davasının eşya ve hadiselere nakşı işini "nasıl" ve "niçin"i ile sistem bütünlüğünde göstereniz... Dünyada tek örneğiz... Biz: Büyük Doğu-İbda... Bu çerçeve içinde eserimi takdim ederim: Başyücelik Devleti... Ve, Yeni Dünya Düzeni!..

Aslında "Başyücelik Devleti" bahsi, Büyük Doğu İdeolocya Örgüsü'nün işleniş gayesi ve bütün mevzularını toplayan ana sütunu; yani İdeolocya Örgüsünün tâ kendisi... Ne var ki, gözönünde duran eşyanın kayıp olması gibi, etrafında işlenen mevzuların içinde gaib oldu ve uyudu kaldı... Bahsi alıyorum ve malûmu meçhullükten kurtarmak ve elbette kullanılmak üzere yapılmış bombayı cemiyet meydanında patlatmak şeklinde, işliyorum... Umulur ki, meselelerin seyri ve ıslâmcı mücadelenin müşahhas hedef ve gayelerinin tesbiti hususunda yepyeni bir bakış getirilmiş olsun!..

Demokrasi ve liberalizmden, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı ve Avrupa Ortak Pazarı'na kadar; fikir ve kuruluşlar plânında içiçe bir yumak olarak şekillendirilen "Yeni Dünya Düzeni", Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın birbirleriyle rekabet ortamı içinde de olsa bizim gibi ülkelere biçtikleri parya statüsünde müşterek, bir hegemonya sistemidir... Elbette "hayır!" diyoruz: Ülkemizden başlayarak teklif ettiğimiz "Yeni Dünya Düzeni"miz ile!..

Yorumlara Git

Hafter'in adamından Türkiye ile Mısır arasındaki anlaşma sonrası ilginç çıkış: Talebimiz bu ayrılmalılar

Yolcunun yemeğinden öyle bir şey çıktı ki… Uçak acil iniş yaptı

Kahramanmaraş’ta korkunç anlar! İş makineleri bir anda toprak altında kaldı

Yiğit Bulut 'Savunma alanında çalışan bir dostuma sordum' diyerek korkutan haberi Türkiye'ye verdi

Katil İsrail’den Beyrut’a saldırı! Hizbullah’ın üst düzey komutanı öldürüldü