ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken İsrail ve Filistin'de gerçekleştirdiği siyasi temasların ardından Tel Aviv'de basın toplantısı düzenledi. Hamas'ın Katar ve Mısır'a ilettiği rehinelerin serbest bırakılması ve insani aranın uzatılmasına ilişkin teklifi İsrailli yetkililerle görüştüğünü söyleyen Blinken, "Hamas'ın yanıtında başarı şansı bulunmayan bazı talepler olsa da, İsrail'le anlaşmaya varılması için bir alan açtığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi'nde sivillerin korunması ve bölgeye daha fazla insani yardım ulaştırılmasına yönelik adımları da ele aldıklarını kaydeden Blinken, "Yaklaşık 2 milyon kişi evlerinden oldu. Yüz binlerce kişi şiddetli açlık yaşıyor. Çoğu insan sevdiklerini kaybetti ve her geçen gün daha fazla insan öldürülüyor" şeklinde konuştu. Birleşmiş Milletler (BM) ekiplerinin bölgedeki sivillerin durumunu ve evlerine dönebilmeleri için yapılması gerekenleri değerlendirmek üzere Gazze'nin kuzeyinde göreve başladığını hatırlatan Blinken, "Ancak bugün Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililere de söylediğim gibi, askeri operasyonların masum siviller üzerinde yarattığı tahribat tartışmalarımızda önemli bir unsur olmayı sürdürüyor" dedi.

"SİVİLLERİN GÜVENLİĞİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI"

Blinken, İsrail'in 7 Ekim'de korkunç bir saldırıya uğradığını belirterek, Tel Aviv'in kendini savunma hakkını desteklediklerini yineledi. Buna rağmen Gazze'deki sivil halkın çoğunluğunun 7 Ekim saldırıları ile hiçbir ilgisinin olmadığını vurgulayan Blinken, "İsrail'in yapacağı her türlü askeri harekatta sivillerin güvenliğinin öncelikli olarak göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bunu sağlamanın bazı yollarını önerdim. Bu durum özellikle çoğu Gazze'nin diğer bölgelerinde yerinden edilmiş 1.2 ila 1.4 milyon arasında insanın yaşadığı Refah için de geçerli" şeklinde konuştu. Kendini reforme etme ve yeniden canlandırma yönündeki adımların gerekliliği konusunda Filistin yönetimi ile mutabık kaldıklarını ifade eden Blinken, "Hamas'ın Gazze'nin yönetiminde rol oynamasının ABD açısından kabul edilebilir olup olmadığı" şeklindeki soruya ise "Hayır" yanıtını verdi.