Buğra Kardan  İstanbul

Terör örgütünün siyasi kolu DEM’in CHP’yle yakın irtibatı ve ittifakı devam ediyor. Kandil’den kuvvet alan ihanet ittifakının mimarlarından biri de İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. Kulislerde İmamoğlu’nun DEM’in yöneticileriyle oturup bir plan yaptığı konuşuluyor. İlkesiz ve ahlâksız ittifakı yeniden bina etmeye, kamuoyundan saklamaya yönelik planın adım adım uygulandığı dile getiriliyor. Buna göre Kandil tarafından Başak Demirtaş’ın İBB Başkan adayı olmasının önüne geçildi. PKK idarecilerinden Mustafa Karasu’nun CHP’yle ittifakın devam etmesi çağrısını takiben Demirtaş, apar topar aday olmadığını belirtti. DEM’in oylarının bir bölümü İmamoğlu’na gitti. Karasu, İmamoğlu’nun önünü açtı.

İmamoğlu'nun emir eri

Çok geçmeden DEM, Meral Danış Beştaş’ı aday olarak ilan etti. Beştaş, sahada görünmedi. 22 ilçede aday çıkarmayarak CHP’ye hizmet eden DEM’in sözde adayı Beştaş’ın 1-2 tweet atmakla kalması da dikkatten kaçmadı. Seçmenle bir araya gelmekten kaçınan, proje ortaya koymaktan imtina eden Beştaş’ın zayıf aday olduğu intibaı uyandı. İstanbul’u borca batırdığı gibi 16 milyona hayatı zindan eden İmamoğlu yerine Kurum’u hedef alan Beştaş için “Tavşan aday”, “Ekrem’in emir eri” denildi. Araştırmacılarca da DEM’in ‘kent uzlaşısı’ adı altında CHP’ye el verdiği aktarıldı. Beştaş’ın İmamoğlu’nun pasörü gibi davrandığı anlatıldı.

Seçmen bu hilelere kanmaz

Bu yorumlara hak veren gazeteci-yazar Emin Pazarcı da akit’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “DEM ile CHP, öteden beri iç içe. İttifak, Erdal İnönü, DEP’i parlamentoya taşıdığında başladı. Tabii bu ittifakın getirileri gibi götürüleri de var. CHP, DEM’den oy almaya çalışıyor ama bu durumdan rahatsız ya da irrite olanları unutuyor. Gemiyi terk eden Atatürkçüler, ulusalcılar olduğunu hatırdan çıkarıyor. İstanbul’da bir tiyatro oynanıyor. Milleti aldatma girişiminde bulunuluyor. Aldanan aldanıyor. Güya DEM, İBB Başkan adayı çıkardı. Bu aday Kurum’a saldırıyor. Normalde İmamoğlu’yla mücadele etmeli ama muhalefete yükleniyor. Garip ve komik. Demek ki ortada bir anlaşma var. Konu projelere ve yatırımlara gelince suskunluğa bürünen, İmamoğlu’na da ses etmeyen Beştaş’ın CHP’ye çalıştığını görüyoruz. Karşımızda omurgadan yoksun, seçmenle oyun oynayan bir güruh var. Bu güruhun amacı Atatürkçü, ulusalcı, milliyetçi seçmeni kandırmak. Boşuna. Seçmeni CHP’nin DEM’le ittifakı olmadığına inandırmak mümkün değil. Sinsi oyunlar bitmiyor. Mansur Yavaş konusu da öyle. Bir DEM yöneticisi, ‘Seçmenimize 2019’da Yavaş’a oy verdirttik’ demedi mi? Milliyetçi olduğunu savunan Yavaş, buna bir cevap verdi mi? Karşımızda U dönüşü yapıp duran biri var. Vaktiyle Yavaş, ‘Davamı satmam. CHP’ye gitmem’ iddiasında bulundu ama gitti. Yavaş gibiler çok. Ankara’da da İstanbul’da.”

Halkın aklı hafife alınıyor

Gazeteci-yazar Fuat Uğur da şu yorumlarda bulundu: “DEM, İstanbul’un 22 ilçesinde aday çıkarmıyor. Bu da DEM seçmeninin 22 ilçede CHP adaylarına oy vermesi, İmamoğlu’nun elini güçlendirmek demek. Ortada örtük, dolaylı bir ittifak var. Kapalı kapılar ardında yapılan bu ittifakla ‘İstanbul’da milliyetçi seçmeni ürkütmeyelim’ gayesi güdülüyor. Burada DEM’le ittifakı kamuoyundan saklama amaçlı bir tezgâh var. CHP ve DEM tarafının halkın kültürünü, görgüsünü, aklını hafife aldığı kanısındayım. Benim gördüğümü halkın göremediğini sanmak safdillik olur. DEM’le ittifakın aynı zamanda Kandil’le ittifak yapmak olduğu hakikat. Büyük bir oyunla karşı karşıyayız. İki yapıyı kol kola yürüten bir büyük oyuncunun olduğu muhakkak. Ortada İmamoğlu’nu İBB’den Cumhurbaşkanlığı makamına taşımaya dönük bir oyun var. Oyuncu, İBB’yi kazanamayan İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının hayal olduğunu biliyor. DEM’le ittifak konusu bu çerçevede ele alındı ve planlandı. Beştaş, esasında önemli bir figür. Kandil, gerçekten aday olmasına karar verse idi durum farklı olurdu. DEM seçmeni Beştaş’a oy verirdi. Çünkü o seçmen, işaret edilene oy veriyor. Şu an ‘tavşan aday’ görevi görüyor. Kandil’le CHP ve Özgür Özel irtibat hâlinde görünüyor. Ama esas İmamoğlu’na oynuyor. Bu ikisi, İmamoğlu’nu Erdoğan’ı devirecek kuvvetli figür olarak görüyor. Bu sinsi oyun da boşuna. Halkımız, her şeyin farkında olup sinsi oyunu yerle yeksan edecek.”