Türkiye, 13 Mayıs 2014’te Soma’dan gelen haberle sarsıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, hemen bölgeye hareket etti. Kriz masası oluşturdu, madenin yetkilileri ve bazı bakan yardımcıları ile krokiler üstünde mahsur kalanları kurtarmak için taktik belirledi.

HAYATININ EN ZOR ANLARI

Saat 23.00 sularında belki de hayatının en zor açıklamasını yapmak üzere kameraların karşısına geçti. İlk açıklamasında 91 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. 91 önce 151’e, sonra 191’e, ardından 201’e ve 5’inci günün sonunda 301’e çıktı.

İLK GÜN HİÇ UYUMADI

Rakamlarla beraber acı da büyüdü. Milli yas ilan edildi. Türkiye ağladı, o metanetini hiç yitirmedi, gözyaşlarını içine akıttı. Taner Yıldız, kazanın ilk gününde hiç uyumadı, diğer günlerde ise ortalama iki saat, çalışmaları yürüttüğü odada bir koltukta dinlendi.

KİRLİ BİLGİNİN ÖNÜNE GEÇTİ

Bakan Yıldız, “istifa etmeli” şeklindeki eleştirilere öfkelenmeden cevap verdi, kriz yönetimindeki metaneti, sağduyusu ve sıcak yaklaşımı her kesimden övgü topladı. Zamanında bilgilendirmeleriyle kazanın farklı yönlere çekilmesinin önüne geçti. Babalarını yalnız bırakmadılar
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’yi yaralayan olayla ilgilenirken aile yakınlarını bile arayamadı. Oğlu Ömer ilk gece taziye için onu aradı ve bu görüşme sadece 40 saniye sürdü. Üniversite öğrencisi Ömer, daha sonra okulunun kapandığı gün, kardeşi Hayrullah’ı da yanına alarak Soma’ya geldi. Taner Yıldız, yanında iki oğluyla birlikte bölgedeki incelemelerini sürdürdü.