28 Şubat'ın tetikçi gazetecilerinden Halk TV yazarı Fikret Bila, İsmail Küçükkaya'nın Yeni Bir Sabah programına konuk oldu.

Eski Türkiye'nin modası geçmiş konularından başörtüsü düşmanlığını yeniden gündeme taşımak isteyen Küçükkaya, Bila'ya kamuda başörtüsü serbestliğinin başladığı yılları sordu.  Bila, adeta içindeki hazımsızlığı TV ekranlarına kustu.

CHP'de Deniz Baykal'dan sonra göreve gelen Kemal Kılıçdaroğlu'nun eğitimde tesettür yasağının kaldırılmasına karşı çıkmadığını, bir önceki dönemde olduğu gibi konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımadığını söyledi. Bila, CHP'deki bu tutumun ise iktidarı cesaretlendirerek, eğitimdeki bu serbestliği kamuya taşıdığını savundu.

"İktidar türbanı kamuya taşıdı"

Kamuda başörtüsünün laikliğe ve tarafsızlığa aykırı olduğunu söyleyen Bila, şöyle konuştu:

"Önce Meclis'te türban serbest bırakıldı. Meclis'te türbanlı milletvekilleri gördük. İktidar burada durmadı türban uygulamasını kamu kurumlarına taşıdı. Nerelere taşıdı? Hakim, savcı, subay ve öğretmenler de türban takmaya başladı. Oysa laiklik anlayışı itibarıyla tarafsız hizmet vermesi gereken bu çok önemli kamu hizmeti özel kıyafetleri tarif edilmiş mesleklerdir.

"Türbanlı öğretmenler rol model oldu"

Buralarda da türban öne çıktı. İlkokul çocuklarının karşısındaki bir öğretmen türbanlı bir öğretmen olarak rol model oldu. Hakim kürsüsünde türbanlı yargıç oturarak aslında siyasal simge haline gelmiş türbanla hüküm kurdu.

"Türbanlı savcı türbanla iddiasını ortaya koydu"

Aynı şekilde savcı yine siyasal simge haline gelmiş türbanla iddiasını ortaya koydu. İşte subay olarak üniforma dışında başka bir siyasi simge giymemesi zorunlu olan kamu hizmetinde türbanlı subaylar ortaya çıktı.

Dolayısıyla başörtüsünün yaygın olarak kullanılmasına CHP destek vermiş oldu. Böyle bir yönelim oldu CHP'de ama bu yönelim bir kazanım ortaya koymadı. Bunu da 2023 seçimlerinde gördük."