AKİT MENÜ

İSLAM

Ateizmden İslâm’a giden yolda önemli bir kitap! Delilleriyle Peygamberliğin ispatı

Bir tıp doktoru olan Dr. Altay Cem Meriç’in kaleme aldığı “Peygamberliğin İspatı-Haber Delili” kitabını okurken doğrusu bu kadar orijinal, iyi düşünülmüş, ifade örgüsü sağlam, konu hakkında yazılmış, kaynakçaya hakim bir kitapla karşılaşacağımı beklemiyordum. Bu eseri de ateizmden İslam’a hidayet kitaplarındaki çarpıcı tespitler ve özel hikâyelerden birisi zannetmiştim. Kitabı okuyup bitirdiğimde çok orijinal ve farklı bir kitapla karşılaştığım kanaatine vardım.

Dr. Selahaddin Semiz

Özel Afiyet Hastanesi Başhekimi

Ateizmden İslam’a hidayet konularında Allah’ın varlığının ispatı ve Kur’an mucizeleri çok duyulan çok bilinen hikâyelerdir. İlk defa bir eserini okuduğum Dr. Altay Cem Meriç’in hidayetine vesile olan deliller, birçok ateizmden imana geçiş hikâyesinden farklı olarak Peygamberliğin getirdiği habere ve tebliğ ettiği Kur’an-ı Kerim’e inanma hikâyesi idi.

Dr. Altay Cem Meriç kitabında sahabenin nasıl Müslüman olduğundan hareketle, Peygamberimize ve Kur’an-ı Kerim’e nasıl inanıp ikna olduklarından yola çıkarak önemli bir değerlendirme yapmış. Kitapta özellikle İslam’ın ilk dönemlerinde sahabelerin birçoğunun Kureyş müşrikleri, Yahudiler ve Hıristiyanların Peygamberimizi kabul etmedikleri halde getirdiği haberi yalanlayamadıkları konusunu araştırarak, Müslüman olduğunu yazmış. Deyim yerindeyse bir nübüvvet ispatı yöntemi aktarılmış.

Dr. Selahaddin Semiz

Peygamberliğin ispatı kitabı deizme karşı güçlü bir cevap olarak da kabul edilebilir. Eser, deliller ve şahitliklerle peygamberliğin ispatı ve Kur’an’ın mucizeliğini anlatarak deizme-peygambersiz inanca önemli bir cevap vermektedir. Aslında kitabın ismi “Kur’an’a ve Peygambere Yeniden İnanmak” veya “Kur’an’a ve Peygambere Sahabe Gibi İnanmak” olsa maksadını daha iyi ifade ederdi diye düşünüyorum.

Yazar kitabın girişinde şöyle diyor: Hz. Muhammed (s.a.v.) bir haberle geldi: “Cebrail benimle görüşüyor ve Allah’tan vahiy getiriyor” dedi. Bu kitap bu “haber”in değerlendirmesini, muhataplarına etkisini, zaman içerisinde doğrulanmasını, asla yalanlanmamasını delilleri ile anlatıyor.

Kendine ait bir metodu olan bu eserde sadece nübüvvet ve haber delilleri ortaya atılıp bırakılmamış. Bir muhalif veya gayrimüslimlerden gelebilecek muhtemel itirazlar kitap boyunca yazar tarafından kendisine yöneltilmiş ve örneklerle, delillerle cevaplandırılmış. Bu açıdan kitap günümüzdeki deizm anlayışına karşı peygamberliğin ispatı ve Kur’an ekseninde haber inşasına çok önemli bir cevap olabilir.

Yazar, kitabın önsözünde konuyu şöyle takdim ediyor: “Bu eserde ele aldığımız ve nübüvvet ispatında haber değerlendirmesi şeklinde ifade edebileceğimiz yöntem yaklaşık 12 sene önce benim ateizmden İslam’a geçişimi sağladı. Hamd Allah’a mahsustur. Her ne kadar insanlar böyle konularla ilgilenmeyi seviyor olsalar da benim yaşantıma ya da ilgili sürece değinmemizin bu kitabın konusu olduğunu düşünmüyorum. Zira insanların ateizmden İslam’a geçmelerinin ya da İslam’dan çıkıp başka bir görüşe angaje olmalarının entelektüel sahada bir anlam ifade edebileceğini düşünmüyorum.
Hayat hikayeleri anlamlı olsa da, esas olarak fikrin pazarında tek geçerli akçe, delildir. Bu yüzden bu eserde nasıl Müslüman olduğumdan ziyade beni Müslüman yapan delilleri ve bakış açısını ele almanın çok daha faydalı olacağına inanıyorum. Şunu da belirtmem gerekir ki ben Müslüman olduğumda bu eserdeki kadar delil bilmiyordum. Burada okuyucularımıza nispeten daha az sayıda ve daha düzensiz bir yapıda delile sahip olmama rağmen bu bakış açısı beni Müslüman yapmaya yetmişti.”

Dr. Altay Cem Meriç 

Kitabın Yazım Yöntemi Haber Yöntemi

Yazar şöyle devam ediyor: “Kitabı okumaya başlamadan önce okuyucuya kitabın yazım yöntemi ve amaçları hakkında kısaca bilgi vermemiz kitabın kolayca anlaşılabilmesi açısından faydalı olacaktır. Bu kitap Hz. Muhammed (s.a.v.) nübüvvetini ispat etme gayesindedir. Hatta daha da spesifik olarak nübüvveti ispat etme yöntemlerinden tamamının değil bir yöntemin sistemleştirildiği detaylıca ele almaya çalışıldığı bir mahiyettedir. Bu yönteme “haber yöntemi, haber inşası” isimleri verilebilir.

Bu bağlamda elinizdeki eser, İslam dışı akımların İslam’a yönelik itirazlarına cevap verme gayesinde değildir. Yine bu eserin “Tanrı var mı? Kainat nasıl yaratıldı?” gibi din felsefesi içinde tartışılan konuları ele alma gayesi de yoktur.

Bununla bağlantılı olarak İslam’a dair teorik içerik değerlendirmesi yönünde bir mütalaada bulunmamaya çalıştık. Örneğin “Fetanet delilleri” bölümünde Nebi’nin durumunun delilik, sara nöbeti vb tanımlar ile açıklanamayacağını anlatırken önemli görülen fikir adamları ile teorik açıdan kıyaslamalar yapılabilirdi. Böyle kompleks ve başarılı bir fikrin teorinin öne sürülen tanımlarla açıklanamayacağı gösterilebilirdi.

Ancak bu bizi incelemekte olduğumuz haber metodundan uzaklaştırırdı. O yüzden herkesin kabul ettiği tarihsel süreç üzerinden gitmeyi daha zor incelenen teorik yöne tercih ettik. Naçizane kanaatim teorik içerik yönünden kıyaslamalarla İslam’ın ispatlanabileceği yönündedir. Umarım Rabbim bu konuda da bir kitap yazmayı nasip eder. Ancak şu an bu konunun elinizdeki eserden farklı bir bağlamda olduğunu düşündüğüm için mümkün olduğunca bu tarz teorik içerik üzerinden verilecek örneklerden kaçındım.

Aynı şekilde bu eserde bilimsel ya da matematiksel mucize konusuna da girmedim. Bu konuda serdedilen uzun tartışmalara girmeksizin Kur’an’da birçok bilimsel mucizeler olduğunu düşünüyorum. Konu, popüler olması hasebiyle her ne kadar suiistimal ediliyor ve olmayacak ayetlerden olmayacak deliller çıkarılmaya çalışılıyor olsa da insanların tavırları bazı ayetlerdeki gerçekten şaşırtıcı hususlara göz kapatmamızı gerektirmiyor.”

Kitabın Ana Konusu: Sahabeyi Müslüman Yapan Deliller Neydi?

Dr. Altay Cem Meriç, bu bölümde şu görüşlere yer veriyor: “Kitapta özellikle altı çizilmesi gereken bir husus sahabeyi Müslüman yapan deliller konusudur. Ben bu bakış açısını yakalamayı çok önemli buluyorum: Sahabeyi Müslüman yapan deliller neydi? Eserimiz benim aciz bakışımla bu soruya verdiğim cevabı da içermektedir. Bu ince noktayı yakaladıktan sonra her türlü delil, imanımızı takviye edecektir.

Eserin Yöntemi ve Yorum Metodu

Yazar haber kaynağı olarak kullanacağı Kur’an’ın tahrif edilmediğini delilleriyle ispat etmekte. Ayrıca İslam tarihi verilerinin güvenilirliğinin gayrimüslim bir okuyucuya anlatılmasının zor olması sebebiyle tarihî arka plan, Müslüman olmayan yazarlardan, Oryantalistlerden nakillerle tasvir edilmiş. Bu sayede meşhur Oryantalist gayrimüslimlerin sözleri ile Hz. Muhammed’in peygamberliği ispat edilmiş.

Kur’an-ı Kerim’in Korunmuş Olması ve Güvenilirliği

Kitabın ilk sayfalarında dünyanın muhtelif kütüphanelerinde bulunan ve karbon testi ile ilk dönemlerde yazılmış olduğu tespit edilen Kur’an nüshaları incelenmiş ve değerlendirilmiş. Sonuçta dünyanın hangi yeri ve kütüphanesi olursa olsun, karbon testleri ile gösterilen yılları ne olursa olsun tüm Kur’an-ı Kerim nüshaları içerisinde gerek sure gerekse surelerin içindeki ayet düzeni ve sıralaması açısından hiçbir ayrılık olmadığı hatırlatılıyor.

Kur’an-ı Kerim nüshaları başlarından sonlarına kadar metin birlikteliğine sahiptirler. Bir ayet birinde nasıl yazılmışsa diğerinde herhangi bir farklılık olmaksızın aynı şekilde yazılmıştır. Bu ne muhteşem bir sonuçtur. İnsanlık tarihinde bunun başka bir örneğinden söz etmek mümkün değildir.

Yazar anlatımına şöyle devam ediyor: “Eserde çok fazla sayıda delil ve argümanın temellendirilmeden peş peşe sıralanmasındansa zemini sağlamca kurulmuş muhtemel itirazları kendi kendine yaparak ilgili itirazlara cevap verilmiş bir yapı yer almaktadır. Bu süreçte eser gerek Müslümanlardan gerekse gayrimüslim arkadaşlarımızdan pek çok kişiye gerçekten sert bir şekilde tenkit edilmesi için gönderildi. Onlardan gelen itirazlardan önemli bulduklarımızı eserin içinde cevapladık. Gerektiğinde anlatım sistemi ve sıralamasını değiştirdik. Bu bağlamda okuyucu eserde çoğunlukla aklına gelmeyen bir sorunun itiraz olarak yönetildiğini ve cevaplandığını görecektir. İslam ilim tarihinde yaygın olarak kullanılan bu metodun eserimizde bulunması bizi en çok memnun eden hususlardan birisi olmuştur

Sonuç olarak; kitabı yazmadaki gayreti, araştırmacı kişiliği ile tebrik edilmesi gereken bir tıp doktoru olan Altay Cem Meriç ilim adamı titizliği ile çok önemli ve detaylı bir kitap hazırlamış. Bu kitabın kamuoyunda yeterli ilgi ve alakayı görmediğini düşünüyorum. Eser, aslında gençlerimize ve birçok kafası karışık Müslümanın sorularına cevap olacak bir kitap. Okuduğumda Müslümanların yeniden ve tahkiki olarak Müslüman olmalarını sağlayacak bir kitap olduğu kanaatine vardım. Kitabın daha çok okuyucuya ulaşmasını, yeni baskılarının daha düzenli, daha okunabilir ve tekrarlardan uzak bir dille yazılmasını, bu konuda konferanslar ve paneller düzenlenmesini umut ediyorum.

Yorumlara Git

Bu köpeklere hala dur diyen yok! Saldırı anı kamerada

20 Eylül 1238: Mahmûd B. Ahmed Nâsîrî'nin vefatı (Alim)

İsrail’den skandal talimat! Savaş kuzeyde resmen başladı

Amerikalılar Trump’ın mitinginde dehşeti yaşadı! Gizli Servis bilerek müdahale etmemiş

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!