AKİT MENÜ

Gündem

Ramazan iklimini on bir aya taşıyalım

On bir ayın sultanının sonuna geldiğimiz günlerde Akit’e konuşan ilahiyatçılar, Ramazan iklimini on bir aya yaymanın önemine dikkat çektiler. Müslümanların ibadet ve duaya sarıldığı Ramazan ayında, fitre ve zekat ibadetlerinin de yerine getirildiğini belirten ilahiyatçılar, “Ramazan ayı sonrasında da ibadetlerimizi, dualarımızı aksatmayalım. Gazze’de İsrail’in soykırımı altında inleyen mazlumlar başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsan ezilen Müslümanlara yardım elimizi uzatalım, madden ve manen kardeşlerimizin yanlarında olalım” mesajını verdiler.

MUHAMMET KUTLU  ANKARA

On bir ayın sultanının sonuna geldiğimiz günlerde Akit’e konuşan ilahiyatçılar, Ramazan iklimini on bir aya yaymanın önemine dikkat çektiler. Müslümanların ibadet ve duaya sarıldığı Ramazan ayında, fitre ve zekat ibadetlerinin de yerine getirildiğini belirten ilahiyatçılar, “Ramazan ayı sonrasında da ibadetlerimizi, dualarımızı aksatmayalım. Gazze’de İsrail’in soykırımı altında inleyen mazlumlar başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsan ezilen Müslümanlara yardım elimizi uzatalım, madden ve manen kardeşlerimizin yanlarında olalım” mesajını verdiler.

“Müslümanların soykırıma uğratıldığı bu dönemde üzerimizde daha büyük bir sorumluluk var”

Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (DİNBİRSEN) Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Akit’e konuya ilişkin yaptığı açıklamada; “Ramazan ayı paylaşmak, kardeşlik ve insanlığın kurtuluşu öncesindeki imtihanı. Ramazan ayında paylaşmanın anlamı fitre ve zekat ile daha da yükseliyor. Dünyada şu anda ezilen, savaş altında, zulüm altında olan, Müslümanların soykırıma uğratıldığı bir zaman diliminde üzerimizde daha büyük bir sorumluluk var. Ramazan ayı iklimi içerisinde zekatlarımızın, fitrelerimizin, bütün paylaşımlarımızın önceliği Gazze’de ve dünyanın değişik bölgelerinde ezilen Müslümanlara yönelik olmalıdır. Dinimiz İslam, bize Ramazan ayı boyunca bir uygulama metodu veriyor, Ramazan bittiğinde de ibadet ve yardımlarımızın sürdürülmesini istiyor. Ramazan ayı bu açıdan bizim için bir fırsattır. Ramazan ayı sonrasında da ibadetlerimizi, dualarımızı aksatmayalım. Gazze’de İsrail’in soykırımı altında inleyen mazlumlar başta olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsan ezilen Müslümanlara yardım elimizi uzatalım, madden ve manen kardeşlerimizin yanlarında olalım. Ramazan tüm Müslümanların silkelenişine, kıyamına ve İslami bakış açısına daha çok ehemmiyet verdiği dönem olarak hayatımızda büyük önem taşımaktadır. Dünyadaki ezilen Müslümanların yanında olmak, onlarla soframızı, aşımızı, dualarımızı paylaşmak, bütün desteklerimizi onlara sunmak hepimize yakışan davranış olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Savaşın gölgesinde yaşayan çocuklara umut ışığı olmak bizim insanlık görevimizdir”

“Ramazan, Müslümanlar için manevi bir iklimdir. Aynı zamanda Müslümanlar için ruhsal bir yenilenme ve dayanışma zamanıdır” diyen İlahiyatçı Yazar İsmail Server Sert ise şunları dile getirdi: “Ancak, bu manevi atmosferde, dünyada ve özellikle Gazze gibi savaşın ötesinde insanlık dışı katliamın sürdüğü yerlerde yaşayan Müslüman kardeşlerimizin acılarını hissetmeli, duyarsız ve kayıtsız kalmamalıyız. Ramazan Ayı, cömertlik, paylaşma ve yardımlaşma duygularının zirveye çıktığı bir zaman dilimidir. Fitre ve zekat, bu ayın manevi atmosferini pekiştirir ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için bir fırsat sunar. Gazze gibi hayasızca katliamın devam ettiği yerlerde ölüme terk edilen, zor şartlar altında yaşam mücadelesi veren kardeşlerimize Ramazan ayında, fitre, zekat ve diğer yardımlarla destek olmak daha önemli hale gelmiştir. Medeni dünyanın seyrettiği sivil katliamların kavurucu etkileriyle mücadele eden Gazze’li kardeşlerimizin gıda, su, sağlık hizmetleri ve barınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması ancak dış yardımlarla sürdürülmesi mümkündür. Fitre, zekat ve diğer yardımlarımızın bir kısmını, savaşın içindeki Müslüman kardeşlerimize yönlendirerek, onların acılarını hafifletmeye ve onlara umut olmaya çalışmalıyız. Ramazan, barış, sevgi ve dayanışma ayıdır; ancak, ne yazık ki bu katliamın en mağduru on binlerce masum yavrularımız ve savunmasız kadınlarımızdır. Bombardımanlar altında, evlerini, ailelerini ve en temel haklarını kaybediyorlar. Gazze’li savunmasız masum yavruların, kadınların, hastaların yaşadığı acıları görmezden gelemeyiz. Onların acılarını paylaşmalı ve dünya genelinde barışın tesisi için daha fazla çaba göstermeliyiz. Savaşın gölgesinde yaşayan çocuklara umut ışığı olmak, bizim insanlık görevimizdir. Birlikte çalışarak savaşın sona ermesi için gereken her türlü inisiyatifi almak ve insanlık dışı katliamların sürdüğü süreçte mali olarak desteklerimizin sürdürülmesi zaruridir.”

Yorumlara Git

Adıyaman'daki deprem konutlarında Türk bayrağını yere attılar: Evlerini geri alın, yazıklar olsun

Türkiye yeni güne dev operasyonla uyandı! Tam 23 ilde yapıldı

Siber güvenlik için Türkiye harekete geçti! Konu Ekim ayında mecliste

Türkiye'ye gündeme oturacak savunma sanayi teklifi

Robot Sophia CHP’ye pahalıya patladı